HABER

Kapat

AB'ye girerken Türk tarımı

ANKARA (İHA) - Türkiye'nin AB'ye uyum sürecinde önündeki en zorlu alanlardan biri olan tarım sektöründe çalışmaların, öncelikle uyum stratejisi gerektirdiği belirtildi. Türkiye'nin bir taraftan Katılım Ortaklığı Belgesi'nde belirtilen zirai alt yapı eksikliklerini tamamlaması, bir taraftan da AB ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)'ndeki gelişmeleri dikkate alan politikalar belirlemesi gerektiği bildirildi.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Topluluğu Koordinasyon Dairesi Başkanlığı Şube Müdürü Selma Aytüre, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, tarımın, Türkiye'nin, AB adaylığının getirdiği yükümlülükler çerçevesinde yürütmesi gereken uyum çalışmalarının en önemli başlıklarından birini oluşturduğunu vurgulayarak, ancak, işleyiş mekanizmaları, kurumsal yapı ve ekonomideki ağırlık açısından, AB tarım sektörü ile Türk tarım sektörünün son derece farklı olduğuna dikkat çekti.

Aytüre, Katılım Ortaklığı Belgesi'nde Türkiye'den istenenleri şöyle açıkladı: "İşleyen bir arazi ve hayvan kayıt sistemi ile bitki pasaport sisteminin geliştirilmesi, zirai piyasaların izlenmesi, yapısal ve kırsal kalkınmaya yönelik tedbirlerin uygulanması amacıyla gerekli idari yapıların oluşturulması, hayvan ve bitki sağlığı konusundaki AB mevzuatı için uygun bir uyum stratejisi oluşturulması, özellikle laboratuvar testlerine, kontrol düzenlemelerine ve kuruluşlarına mahsus uygulama kapasitesinin arttırılması".

Türkiye'nin bir taraftan Katılım Ortaklığı Belgesi'nde belirtilen zirai alt yapı eksikliklerini tamamlaması, bir taraftan da AB ve Dünya Ticaret Örgütü'ndeki gelişmeleri dikkate alan politikalar belirlemesi gerektiğini kaydeden Şube Müdürü Selma Türe, "DTÖ çerçevesinde önümüzdeki yıllarda her türlü desteklemelerin kaldırılacağı, üretimi etkileyen desteklemelerin de kaldırılacağı anlaşılmaktadır. AB'de de buna paralel doğrultuda düzenlemeler yapıldığı, desteklemelerin fiyat desteklerinden kaldırılarak kırsal kalkınmaya, araştırmaya ve çevresel tedbirlere kaydırıldığı görülmektedir. Bu çerçevede önümüzdeki yıllarda uygulanabilecek politikalar içerisinde fiyat desteklerine güvenmek yanlış olacaktır. Tarım politikası, gıda güvenliği, tarım ve kırsal politikalar konusunda yol almak zorundadır" dedi.

AB'nin yeni Ortak Tarım Politikası (OTP)'nın, belirgin olarak rekabet edebilirlik, sürdürülebilirlik ve kalite hedeflerini ortaya koyduğunu ifade eden Türe, "Türkiye'de de politikalar bu amaçlara göre yönlendirilebilir ve mukayeseli üstünlüğümüz olan ürünler tespit edilerek, bu ürünlerin üretimine ağırlık verilirse, Türk tarım ürünleri hem Avrupa pazarında, hem de dünya pazarlarında önemli avantajlar sağlayacaktır" diye konuştu.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler

Kapat