ADANA (İHA) - Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde elektro konvulsif (elektroşok tedavisi) uygulanan genç bir kızın ani ölümü, yetkilileri harekete geçirdi. 'Beyni sarsma işi' olarak bilinen tedaviden sonra hayatını kaybettiği ileri sürülen genç kızın ölümünü şüpheli bulan Adana Cumhuriyet Savcılığı, olayla ilgili soruşturma başlattı.
Edinilen bilgiye göre, İbrahim Ozar, rahatsızlığı bulunan kızkardeşi 22 yaşındaki Meryem Ozar'ı 31 Ekim 2002 günü Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yatırdı. Hastanede 3 gün elektroşok tedavisi gören genç kız, sabah tuvalette ölü olarak bulundu. İlk incelemede boyun kısmında hat şeklinde renk değişikliği tespit edilen Meryem Ozar'ın ölümünü şüpheli bulan Cumhuriyet Savcılığı, olayla ilgili soruşturma başlattı. Meryem Ozar'ın cesedi, otopsi yapılmak için Adana Adli Tıp Kurumu'na kaldırılırken, Cumhuriyet Savcısı Şefik İçsöz, soruşturma kapsamında olay günü hastanede nöbetçi bulunan görevlilerin ifadelerini aldı.
GÖREVLİLERİN İFADELERİ Nöbetçi hasta bakıcısı Fatma Kurt (37), ifadesinde, "Sabah saat 07.15 sıralarında hastaları kahvaltı yapmaları için çağırmak üzere çıktığımda yatakhanenin tuvalet kısmında Meryem Ozar'ı cansız yatıyor buldum. Ayakları tuvaletin dışarısındaydı. Hemen nöbetçi hemşireye haber verdim" dedi.
Hemşire Ümmühan Demirden (25) ise hastanın ne şekilde öldüğünü bilmediğini belirterek, "Hastanın açık bölümde yatması öneriliyordu. Elektroşok yapıldığı için, hasta kapalı bölümde kendi isteğiyle kalmıştır. Hatta kendisini orada kalmaması için zorladım, uğraştım. Ancak onu ikna edemedim. Hastanın açık bölümde yatması gerekiyordu" dedi.
Dr. S. Halime Aslan (41), olay günü adli servisten sorumlu nöbetçi doktor olduğunu hatırlatarak, "Hastanın ölü bulunmasını nöbetçi hemşire bana bildirdi. Gittiğimde hasta tuvaletten alınmış, odadaki yatağa yatırılmıştı. Hastanın orderinde, açık kısımda bulundurulması belirtilmişti. Elektroşok uygulaması kapalı bölümde yapılır. Hasta kendisine geldiğinde açık kısma alınması gerekirdi. Ancak Meryem'in ne şekilde kapalı kaldığını bilmiyorum" diye konuştu.
"ŞOK, İSTENMESE DE YAPILIR" Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Niyazi Yurtseven, özellikle akıl hastalarına sık sık elektroşok uyguladıklarını belirterek, "Elektroşokla hastaların krizlerini önleyip, sakinleşmelerini sağlıyoruz. Hasta istemese de bu yöntem hekime bağlıdır. Doktor isterse ailesinden izin alır" dedi. Elektroşok yönteminin hastanelerinde haftanın pazartesi, çarşamba ve cuma günleri kapalı bölümde olmak üzere en az 300 kez hastalara uygulandığını kaydeden Yurtseven, elektroşoktan bugüne kadar ölen kimsenin bulunmadığını söyledi.
Öte yandan, Meryem'in ağabeyi İbrahim Ozar (24) ise kızkardeşinin ölümünde ihmal varsa görevlilerden şikayetçi olacağını söyledi. Ozar, şöyle devam etti:
"Kardeşimin yanında refakatçı olarak kalmak istedim, ancak doktoru Bülent Demirbek, 'endişe etmeyin, her türlü ilgiyi gösteririz' dedi. Ben de kızkardeşimi hastanede bırakıp gittim. Daha sonra bana kardeşimin intihar ettiğini söylediler."
Bu arada, aynı hastanede uzun süredir tedavi gördüğünü söyleyen üniversite öğrencisi Zeynep Tazeoğlu (21), görevlilerin hastalara insanlık dışı muamelede bulunduklarını iddia ederek, "Sürekli hakaret ve kaba kuvvete maruz kalıyoruz. Elektroşok bir çok kez istense de istenmese de hastaya uygulanarak acı çektiriliyor" dedi.
Meryem Ozar'ın cenazesi, ağabeyi tarafından Adli Tıp Kurumu'ndan teslim alınarak Şanlıurfa'nın Harran İlçesi'nde toprağa verildi. Kan örneği alınan Ozar'ın kesin ölüm sebebinin öğrenilmesi için adli tıp raporunun beklenildiği bildirildi.