Son dakika haberi: İYİ Parti Genel Başkanı Merak Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunarak, Çanakkale Köprüsü'nün geçiş ücreti üzerinden Erdoğan'ı eleştirdi. Geçtiğimiz 18 Mart'ta açılan ve geçiş ücreti 200 lira olan köprü ücretini eleştiren Akşener, "Zam yaparken 200 lira, alırken 200 liracık olarak ifade ediyor" ifadelerini kullandı.
İşte Akşener'in grup toplantısındaki konuşmasından öne çıkanlar:
Çelişkiler insanı bay kriz, 'Bu köprüler, yollar için milletin kesesinden 5 kuruş çıkmıyor' diyordu. Ancak Çanakkale Köprüsü açılışında kendisini yalanladı. Köprünün geçiş ücretini 200 liracık olarak açıkladı. 'Geçenler 200 liracık verecek ama üstünü biz tamamlayacağız' dedi. Nihayet gerçeği kendi sesinden itiraf etti. Törene katılan vatandaşlar 'pahalı' dese de, zamanında emeklilere seyyanen zam yaparken 200 lira diyerek büyüttüğü rakamı, köprü açılışında 200 liracık olarak ifade etti. Zam yaparken 200 lira, alırken 200 liracık olarak ifade etti.
Ben 'Neden köprü yaptınız' demiyorum. Ben 'Hong Kong ile Çin'i bağlayan köprünün maliyeti 360 milyon dolar iken bay krizin yaptırdığı köprünün maliyeti 900 milyon dolar?' diyorum.
Aynı gün 1915 Çanakkale Köprüsü'nün de açıldığını anımsatan Akşener, "Ülkede taş üstüne taş koyan herkesten Allah razı olsun. Biz meseleye öncelikle böyle bakarız; ancak bu taşın nasıl konulduğuyla da elbette ilgileniriz. İYİ Parti olarak sıklıkla bir şeyin altını çiziyoruz; biz projeye değil, ranta karşıyız. Çünkü o rant devletin hazinesinden çıkıyor. Milletimizin helal parası, haramzadelerin cebine indiriliyor. Bay kriz, proje görünümlü tezgahlar üzerinden milyonlarca doları, rantın 5 atlısına bir çırpıda ödüyor. Pandemide vatandaşına iki yılda layık gördüğü nakit desteğin katbekat fazlasını o rant çetesinin tek bir üyesinin cebine aynı gün koyuveriyor. İşte bizim karşı olduğumuz şey bu soygundur" ifadelerini kullandı.
Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin yabancı yatırımcılara, 'Bir problem mi yaşadınız? Rahat olun, bürokrasiyi alaşağı ederiz. Arkamızda Cumhurbaşkanımız var' diye açıklama yaptığını ifade ederek, "Türkiye Cumhuriyeti tarihi böyle bir rezalet görmedi. Bu açıklama; ülkemizde bir devlet krizi olduğunun itirafıdır. Aslında Nebati bakan diyor ki; 'Biz, kanun, yasa, yönetmelik tanımıyoruz. Sizler de, Türkiye'ye yatırım yaptığınız takdirde; Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunlarıyla veya kurumlarıyla bir sorun yaşarsanız bize gelin. Biz sizin adınıza, bütün yasal şartları ortadan kaldıralım. Yani Türkiye'de kurumsal bir devletle muhatap olmayın, gelin doğrudan kişilerle muhatap olun' diyor. Neresinden bakarsanız bakın, içinde yaşadığımız bu ucube sistemin, ucubeliğinin, bundan daha net bir ifadesi ve tarifi olamaz" diye konuştu.
Akşener, Adana'da Furkan Vakfı üyelerinin eylemine polisin müdahalesiyle ilgili de, "Biliyorsunuz Sayın Erdoğan, başörtülü bacıları konusunda çok hassastır. Her fırsatta başörtülü kadınlarımızın hakkından hukukundan bahseder. Biz sanıyorduk ki; Sayın Erdoğan için bu ülkenin tüm dindar kadınları birer kız kardeştir. Meğerse işin aslı öyle değilmiş. Başörtülü olmak, dindar olmak, Müslüman olmak, Sayın Erdoğan'ın bacısı olmak için yeterli bir kriter değilmiş. İşte biz Adana'da tüm çarpıcılığıyla aslında bu gerçeği gördük. Adana'da yaşananlar, bize gösterdi ki; Sayın Erdoğan'ın bacısı olmak için başörtülü olmaktan önce, kendisine tabi olmak gerekliymiş. Yani asıl mesele, dindar olmak değil yandaş olmakmış. Başörtülü kadınlarımızın hukuku AK Parti'ye oy verdikleri sürece kutsalmış, yani oyunu basarsan baş tacısın itiraz edersen copu yersinmiş" ifadelerini kullandı. (DHA)