Deprem zamanında Türkiye gözyaşına boğulurken bazı fırsatçılar da o dönem deprem yardımlarını haksız bir şekilde alarak fayda sağlamak için sıraya girmişti. Depremin üzerinden 2 yıldan fazla bir süre geçti ama fırsatçılar hala bitmedi. Hatay'ın Altınözü ilçesinde akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Murat Ağırel, 'Bakın bir olay yakaladım. İlk başta inanamadım.' diyerek skandalı köşesine taşıdı.
AFAD'ın depremzedelere dağıtılması için gönderdiği yatak ve battaniyelerin Hatay'ın Altınözü ilçesinde kendisine 'AFAD yetkilisi diyen bir kişi tarafından fuhuş yapılan masaj salonunda kullanıldığını belirten Ağırel, 'Bu görüntüleri görene kadar mümkün değil demiştim' ifadesini kullandı.
Ağırel yazısının devamında, "Polis ve jandarma hem masaj salonu görünümlü fuhuş yerine sonra da Hatay Altınözü İlçe Spor Müdürlüğü’nde görevli kişinin işyerine ve çiftliğine baskın yaptı. Baskında AFAD’a fatura edilerek bedelleri ödettirilen ürünler ve malzemeler çıktı. Olay bununla da bitmemiş. Personel de bu kişi hakkında ifade vermiş.
Zaten her şey yapılan bir atamayla başlamış. Aslında, Hatay’ın bir ilçesinde spor müdürlüğünde görevli olan A.Z. isimli şahsın, engelli kadrosundan işe girdiği, “ilçe spor müdürü” görevine yıllardır kimse atanmıyordu. A.Z. müdürlük görevini vekaleten yürütüyordu.
Bu kişi 6 Şubat’ta meydana gelen deprem sonrasında ilçe merkezinde inşa edilen Yenişehir konteyner kentinin sorumlusu olarak atandı." ifadelerini kullandı.
Bu atamadan sonra tuhaf işlerin olmaya başladığını vurgulayan Ağırel, söz konusu personelin torpilli olduğunu tanıdığı olmayanlara 'konteyner yok' dediğini, ve konteyner kente yüksek fiyatlarla arıtma sistemi bağlattığını yazdı.
Yetkililer ile konuştuğunu da belirten Ağırel, "Takan firmanın cihazın bedelinin çok üzerinde bir fiyatla fatura keserek ödemeyi AFAD’dan aldığını, ilçedeki konteyner kentte yapılan işlemler adı altında AFAD’a fatura edilen diğer faturaların da incelenmesi durumunda benzer birçok usulsüzlük ve yolsuzluğun ortaya çıkacağını belirttiler." ifadelerine yer verdi.
Durumdan haberdar olanlara ise “Neden siz şikâyetçi olmuyorsunuz” sorusu yöneltildiğinde “Şikâyet edeceğimiz yargıdaki kişilerle her gün beraberler ekmeğimizden oluruz” yanıtı alındı.
Ağırel'in yazısının devamı ise şu şekilde;
Tabii bu durum eninde sonunda savcılığa ulaşmış. Savcılığa verilen dilekçede de AFAD’a fatura edilerek ödemesi yaptırılan ürünlerin, spor müdürü olarak görev yapan A.Z’nin ilçe merkezinde bulunan, sahibi olduğu lokantaya monte ettiği belirtilmiş. Bu sırada bir gelişme olmuş. Ö.K. isimli şahsın işlettiği D.D. isimli masaj salonunda fuhuş yapıldığına dair il ve ilçe savcılıklarına ihbarlar yapılmış.
Bu masaj salonu ile ilçedeki bir savcının bağı olduğundan delil yok denerek bir soruşturma açılmamış. Kolluk güçleri işlem yapmak istediğinde ise arama yapılması engellenmiş.
Sözde masaj salonuna jandarma tarafından idari denetim yapıldığı esnada içeride sekiz yabancı uyruklu, çalışma ruhsatı olmayan, çoğunun bulunma süresinin bittiği tespit edilen kadınlar belirlenmiş.
Bunun üzerine savcı tekrar aranmış ama yine arama izni verilmeyerek sadece işletme sahibi ile görüşülmesi istenmiş.
Jandarma, yabancı uyruklu kadınlarla yapılan ilk mülakatta, kadınların pasaportlarının patronlarında olduğunu, kendilerinin ülkelerine dönmelerine izin verilmediğini ve geceleri kapının üzerlerine kilitlendiğini belirtmeleri üzerine, savcıyı tekrar arayarak durumu anlatmış. Savcı, evrakları sabah getirmelerini istemiş. Ancak dosyayı da polise teslim etmelerini istemiş. Savcı, polise göçmen kaçakçılığından soruşturma açılması talimatı vererek evrakları ve yabancı uyruklu kadınları ilçe Emniyet görevlilerinin teslim almasını belirtmiş.
Dosyayı inceleyen ilçe Emniyet yetkilileri olayı anlamış ve savcıya durumu bildirmiş.
Savcı, insan ticareti şüphesi var iken göçmen kaçakçılığından tahkikat evraklarını istemiş ve Ö.K. ile M.A.K. isimli şahsa gözaltı kararı vererek adliyede hazır edilmesini talep etmiş.
Yaşanan gelişmelerin ardından Ö.K ve M.A.K. savcılığa kendi araçlarıyla gelerek (İddiaya göre bu şahıslar ilçe spor müdürünün yanından savcının yanına geliyorlar.) savcıya ifade veriyor. Savcı adli kontrol istemiyle şahısları mahkemeye sevk ediyor ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyorlar.
Masaj salonundaki kadınlar ise Kayseri’deki geri gönderme merkezine yollanıyor. Burada yapılan tahlil sonucunda sekiz kadının çoğu AIDS şüphesiyle karantinaya alınıyor. Fuhuş yapıldığı iddiası bulunan bu masaj salonunda çalışan kadınların AIDS olma ihtimali varken ilçe spor müdürü vekili ve savcılar tarafından buna izin ve imkân veriliyor. Masaj merkezinde çekilmiş görüntüler var. İnsanın kalamayacağı köhne yerler ve burada AFAD battaniyeleri, yatakları mobilyaları var. Yani depremzedenin hizmetinde kullanılması gereken AFAD malzemeleri fuhuş için kullanılmış.
AFAD yetkilileri ile konuştum. Kişiden ve olaydan haberleri yoktu. İncelediklerinde bu kişinin kadrosunun AFAD’da olmadığını beyan ettiler. Polis, bu ilçe spor müdürünün evine ve işyerine baskın yapmış. Skandal daha da büyümüş. Ortaya AFAD tarafından bedeli ödenmiş yüzlerce malzeme çıkmış.
Yabancı uyruklu şahısların çalışma ruhsatı olmadan çalıştırıldığı D.D. isimli masaj salonu merkezi sahibi Ö.K. isimli şahıs ile savcının ve ilçe spor müdür vekili A.Z’nin bağları bence çok iyi araştırılmalı.
Bu kişilerin Kıbrıs’a birlikte tatile gittiği, aynı otelde tatil yaptıkları ve bu tatil ücretinin masaj salonu sahipleri tarafından ödendiği kaynağım tarafından iletildi. O kadar çok olay var ki her biri ayrı rezalet. Bütün olayların merkezindeki ilçe spor müdürü A.Z., gözaltına alındı ve savcı karşısına çıkarıldı. Tabii ki adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Belgeleri, videoları, market fişlerine kadar elimde. Ayrıca durumu İçişleri Bakanlığı’na da haber verdim.