6 Şubat 2023'te saat 04.17'de meydana gelen deprem ülkemizin en büyük felaketi olarak tarihteki yerini aldı. Kahramanmaraş merkezli depremin bilançosu gece saatlerinde anlaşılamamıştı. Gün aydınlandığında ise milyonlarca insan yeni bir şehre uyandı. Yıkımın en ağır yaşandığı yer ise Hatay oldu. Özellikle Antakya'da şehrin büyük bir bölümü yok oldu. En yüksek can kaybı verilen ilde depremin yıl dönümünde 2 yılda nelerin değiştiğini inceledik.
Depremin ağır yaralar açtığı ilçelerden biri de İskenderun oldu. İskenderun depremin ardından yaşanan sellere bir darbe daha almıştı. Sahil kenarında yaşanan su birikintileri hem vatandaşı hem de esnafı büyük zarara uğrattı. Depremde sahil şeridi 1 metreyi bulan bir çökme yaşadı. Sahil kesiminde yer alan çok sayıda yapı depremin ardından günlerce suyun altında kaldı. İki yılın ardından İskenderun bu kışı selsiz geçirse de trafik, hava kirliliği, inşaat gibi birçok sorun baş göstermeye devam ediyor.
Depremden sonradaki ilk yılın yıkımlarla geçmesi kentte birçok noktada nefes almayı zorlaştırdı. İlk başlarda maske kullanımının yaygın görüldüğü şehirde artık maske de kullanılmaması sağlık problemleriyle ilgili endişeleri artırdı. Son zamanlarda ise kentte deprem konutları yükselmeye başladı. Yaza kadar bitmesi planlanan yapıların şehre yeni bir görüntü kazandırması bekleniyor.
Antakya'daki büyük yıkım il genelindeki nüfus yapısını da etkiledi. Özellikle İskenderun depremden sonra diğer ilçelerden çok sayıda aile ve işletmeye ev sahipliği yaptı. Bu durum kente zenginlik katarken ister istemez trafik sorununu da ortaya çıkardı. Özellikle bazı yerlerde devam eden yıkım-yapım süreçleri ekipleri yol kapatmaya mecbur bıraktığı için vatandaşlar her gün farklı yollar kullanmak durumunda kalıyor.
6 Şubat'taki depremlerde çok sayıda binanın yıkıldığı, çok sayıda insanın hayatını kaybettiği İskenderun'da zaman geçse de acılar azalmıyor. 6 Şubat'ın yıl dönümü bile depremi yaşayan inşaların gözlerini yaşartmaya yetiyor.
Şehirde konuştuğumuz herkesin ayrı bir acısı var. Depremde yakınını kaybetmeyen insan sayısı yok denecek kadar az. Şehirde 6 Şubat'ta bazı iş yerleri açmama kararı aldı. Kapılarına notlar bırakan iş yerleri 7 Şubat'ta açık olduklarını özellikle vurguluyor. 6 Şubat'ta dükkanını kapatan bir esnaf ise notu yapıştırdıktan sonra 'Bizim için 6 Şubat'ta hayat yok' ifadesini kullandı.
Yıllardır İskenderun'da esnaflık yapan Oğuzhan Er deprem döneminde yaşadıklarını üzüntü içinde anlattı. "Allah bir daha o günleri göstermesin bize." diyen Er o günlerin çok kötü olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı;
"Yaşadıklarımızı bir daha yaşamak istemiyoruz. 6 Şubat'ın gelmesini dahi istemiyoruz. O günler aklımıza geliyor. Enkazdan çıkardığımız canlı insanların öldüğü aklımıza geliyor. Deprem konuşulmadığı bir gün bile geçirmedik. En ufak bir sallantıda aklımıza yine o günler geliyor. Çevremizdeki dostlarımız, akrabalarımızı kaybettik. Bizim için çok çok büyük bir kayıp.
Depremden sonra yollar darmadağındı. Biraz toparlandı. 10 yıldır buradayım çalışıyorum. İşe gelirken bazen farklı yollardan gelmek zorunda kalıyoruz. Hangi gün neresi kapalı bilemiyoruz. Trafikte çok arttı artık. 6 Şubat'tan sonra 2, 2 buçuk ay dükkanımızı açamadık. Enkazlar, ihtiyacı olanlara yardım etmekle geçti zamanımız. Kargolar açılınca biz de açtık. Dışarıdaki müşterilerimize ufak ufak göndererek tekrar hayata tutunmaya başladık, devam ettik.
Sallantı olduğu zaman çoluk çocuk toplanıp kendimize hemen dışarı atıyoruz artık. Deprem bizde çok büyük hasarlar bıraktı. 6 Şubat'tan önce de depremler oluyordur bölgede hiçbirinde kaçmazdık dışarı. Ama o günden sonra artık duramıyoruz evde. Depremde evin bir sağa bir sola yattığını gördük. Çok büyük bir felaketti. Biz ölene kadar aklımızdan çıkmaz o gün. Acı bir hatırası var bizde artık.
O gece evimizden çıktığında biz bir şeyin farkında değildik. Geceydi göremedik. Gün ağarınca şehrin ne hale geldiğini anladık. Sabah olduğunda iş yerine bir geleyim bakayım dedim. Mustafa Kemal mahallesine girence bütün binaların yıkılmış olduğunu gördüm. Çok büyük kayıplar verdik.
Deprem hala konuşuluyor. Unutmak mümkün değil. Her zaman aklımızda. 6 Şubat dediğin zaman bile bize yetiyor. Keşke gelmese. Bizim için 5 Şubat var 7 Şubat var. O günü hatırlamak istemiyoruz. Ne kayıplar verdik, neler gitti.
İlk gün mahşer yeri gibiydi. Herkes bir yere koşturuyor ama kimse kimseyi tanımıyor gibiydi, nereye koşturduğumuzu bilmiyorduk. Enkaz altındakileri çıkarmak için kendi imkanlarımızla demir kesici bulduk, vince kepçeciye yalvardık. İnsan gücüyle yapılacak bir iş değil. O betonların arasından insan çıkarmak kolay değil.
Enkazdan 5 kişi çıkardık. 2 kişi vefat etmişti, 3'ü sağdı. Sağ olanların daha sonra öğrendik ki ikisi kangrenden biri iç kanamadan vefat etmiş. Cenazesi 10 gün sonra gemiyle Kıbrıs'tan geldi. Biri gemiyle Kıbrıs'a götürülmüş biz çıkardıktan sonra. O günler çok kötüydü. Hala tüylerimiz diken diken oluyor.
Ben apartmanda oturuyordum. Evim yıkılmadı ama depremden beri evime gitmiyorum. Köyde kaynanamlar ev yaptı depremden sonra müstakil, orada kalıyoruz. Deprem olduğundan bu yana evime gitmedim. Hala kaynanamlarla yaşıyoruz. Benim için daha iyi. Kendi evim apartmandı. Birinci kattı. Depremden sonra kat kat o yıkımları gördükten sonra gitmedim bir daha. Burada en azından bir şey olduğu zaman hemen kaçabiliyoruz. İmkanı olan apartmanda oturmaz zaten artık burada. Rabbim hiçbir yerde hiç kimseye yaşatmasın bunu.
Enkazda kalan başka bir vatandaş ise mahallelinin yardımı sayesinde kurtulduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı;
Bir saat daha kalsaydık kurtulmazdık. Hele ki ikinci depremi yaşasaydık kurtulmamız imkansızdı. Aileden kaybımız olmadı ama çok yaralandık. Benim kafama kolon, sırtıma duvar düştü. Bir an 'hayat bitti' demiştim. O anki ruh halimle 'ölüm aslında korkulacak bir şey değilmiş' dedim. Oğlum tuttu çekti beni o sırada. Ben geride kalmıştım biraz.
Diğer odaya geçtik kendimizi kurtarmak için orada da oğlumun bacağına kolon düştü. Biz orada bir kişi eksik kalsaydık oğlumun hayatını kurtaramazdık. Hep birlikte tüm gücümüzü duvara vererek ayağını çekti. Çok şükür başardık. 6 katlı bir binanın 3. katındaydık. Altımızdaki 3 kat çökmüştü, üzerimizde 3 kat daha vardı. Ev gitti zaten gelip dükkanımıza baktık hemen. Arabamıza da bir şey olmamıştı. O gün araba bize ev oldu zaten. Dükkanımıza bir şey olmamıştı ama yanımızdaki bina çökmüş onu gördük. 29 kişi hayatını kaybetti orada. Onun enkazı bizim dükkanımıza geldiği için giremedik dükkana da.
O gün hayatını kaybeden herkese Allah'tan rahmet kalanlara sabır diliyorum. Biz o anı her 6 Şubat'ta yaşıyoruz. Her gün yaşıyoruz aslında ama bugün geldiği zaman daha farklı oluyor. Arkadaşımın cenazesine gittim 5 kişilik aile yerde yatıyordu öyle. Küçük küçük çocukları vardı. Çok üzücüydü bizim için.