Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda dünya liderlerine hitap etti: "Gazze'ye karşı insanlık görevini yerine getirin"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na hitap etti. Konuşmasında Gazze'deki zulme dikkat çeken Erdoğan, " Filistin Devleti'nin tanıyacağını açıklayan tüm ülkelere teşekkür ediyor, henüz bu kararı almayan devletleri ise bir an önce harekete geçmeye çağırıyorum" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Buradan bütün devlet ve hükümet başkanlarına samimiyetle sesleniyorum. Gün bugündür, adım adım cesaretinizi gösterin. Gazze'ye karşı insanlık görevini yerine getirin" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu’nda konuşma yaptı.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Biz bugün bu kürsüde kendi vatandaşlarımızla birlikte sesi kısılmak istenen Filistin halkına tercüman olmak için de bulunuyoruz. Filistin Devleti'nin tanıyacağını açıklayan tüm ülkelere teşekkür ediyor, henüz bu kararı almayan devletleri ise bir an önce harekete geçmeye çağırıyorum."

Reklam
Reklam

"SOYKIRIMI GİZLEYEMEDİLER"

"Gazze'de şu anda da siviller öldürülüyor. İsrail tarafından Gazze'de son 23 aydır her saat 1 çocuk acımasızca hayattan kopartılıyor. Bunlar sayı değil, hepsi birer can, birer masum insan. Tayyip Erdoğan olarak içim kan ağlayarak söylüyorum. Henüz 2-3 yaşında elleri, kolları, bacakları olmayan masum yavrucuklar bugün maalesef Gazze'nin olağan fotoğrafı haline gelmiştir. Çocuklar açlıktan ölüyor. Gazze'de sağlık altyapısı çöktü, hastaneler vuruldu. İnsanlık tarihi Gazze'deki gibi bir vahşet görmemiştir. Bir çocuğun eline küçük diken batsa anne babaların yüreği yanıyor ama Gazze'de çocuklar anestezi yapılmadan ampute ediliyor. Bu insanlığın dip noktasıdır. Buna hangi vicdan dayanır, hangi vicdan buna sessiz kalabilir? Çocukların açlıktan, ilaçsızlıktan öldüğü bir dünyada huzur olur mu? 365 kilometrekare içinde yaşayan 2,5 milyon Gazzeli her gün yerinden ediliyor, her gün bir başka bölgeye göçe zorlanıyor. İsrail Gazze'de 250 gazeteciyi kasıtlı olarak öldürdü. Gazze'ye tüm girişleri yasakladı ama yine de soykırımı gizleyemedi."

Reklam
Reklam

"İSRAİL YÖNETİMİ TAMAMEN KONTROLÜ KAYBETMİŞTİR"

"Bugün Gazze, Hamas bahanesi ile yok edilirken eş zamanlı olarak Hamas'ın yönetimde olmadığı Batı Şeria da adım adım işgal edilmekte, masum siviller katledilmektedir. Katar'a yönelik saldırı göstermiştir ki, İsrail yönetimi tamamen kontrolü kaybetmiştir. Netanyahu'nun barışa, rehineleri kurtarmaya niyetinin olmadığı tekrar anlaşılmıştır. Bu, terörle mücadele değildir. Bu, 7 Ekim olayı öne sürülerek yürütülen bir işgaldir, tehcir, sürgün, soykırım daha doğrusu bir toplu kıyım politikasıdır. İsrail, Gazze ve Batı Şeria ile sınırlı kalmıyor, Suriye'ye, İran'a, Yemen'e, Lübnan'a saldırılar düzenleyerek bölge barışını da tehdit ediyor. Bu kürsüden ifade ediyorum, Gazze'de savaş yoktur. Bir yanda elinde en modern en öldürücü silahlar olan düzenli ordu, diğer tarafta masum siviller vardır. Vadedilmiş topraklar saplantısıyla hareket eden İsrail yönetimi yayılmacı politikayla bölge barışına, insanlığın müşterek kazanımlarına kast etmektedir. En temel insan hakları, ifade, gösteri, protesto özgürlüğü, kadın, çocuk hakları, eşitlik, adalet gibi kavramlar rafa kaldırılmıştır. Vicdan sahibi Musevileri de rahatsız eden, onların da tasvip etmediği, tüm dünyada antisemitizmi körükleyen cinnet hali artık devam edemez. Gazze'de ateşkes bir an önce sağlanmalı, saldırılar durmalı, insani yardımların engelsiz girişine mutlaka izin verilmelidir. Soykırım kadrosunun uluslararası hukuka hesap vermesi temin edilmelidir."

Reklam
Reklam

"GAZZE'YE KARŞI İNSANLIK GÖREVİNİ YERİNE GETİRİN"

"Buradan bütün devlet ve hükümet başkanlarına samimiyetle sesleniyorum. Gün bugündür, gün insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür. Gelin sizler de adım adım cesaretinizi gösterin. Gazze'ye karşı insanlık görevini yerine getirin. Soykırım kadrosunun uluslararası hukuka hesap vermesi temin edilmelidir. İnşallah bu mutlaka gerçekleşecektir."

"Eli kanlı bir rejime karşı mücadeleyi kazanan Suriye halkı inanıyorum ki büyük bedeller ödeyerek elde ettikleri zaferi de inşallah menziline ulaştıracaktır. Suriye'de istikrar kökleştikçe hiç şüphesiz bunun kazananı Suriyeliler ile birlikte tüm komşu ülkeler, tüm bölgemiz olacaktır"

"ULUSLARARASI TOPLUMU KKTC'Yİ TANIMAYA DAVET EDİYORUM"

"Kıbrıs Adası'nda iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır. Kıbrıs Türkleri adanın eşit sahibidir ve azınlık olmayı kabul etmeyecektir. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni dışlayan projelerin başarılı olamayacağını özellikle vurgulamak istiyorum.
Kıbrıs meselesinin çözümü, daha önce defalarca denenmiş ancak Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle tüketilmiş 'federasyon modeli' üzerine bina edilemez. Kıbrıs Adası'nda iki ayrı devlet vardır. Uluslararası toplum, Kıbrıs Türklerinin yarım asırdır maruz bırakıldıkları haksız izolasyona artık son vermelidir. Uluslararası toplumu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet ediyorum."

Reklam
Reklam

"Komşumuz İran'la ilgili nükleer dosyanın bir an evvel diplomasi yoluyla çözülmesini temenni ediyoruz. Bölgemiz yeni bir krizi daha kaldıramaz. Komşumuz Irak'ın istikrar, güvenlik ve refahı bölgemizin selameti bakımından fevkalade önemlidir. "

"Aile kurumu günümüzde daha önce hiç olmadığı kadar tehdit altındadır. Türkiye olarak artan saldırılar karşısında aileyi savunmaya devam edeceğiz"

"DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR"

"Hiç şüphesiz daha adil bir dünya mümkündür. Türkiye daha adil bir dünyanın inşası için mücadelesini sabırla devam ettirecektir. Biz güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem kurulana kadar 'dünya beşten büyüktür' demeye devam edeceğiz"

Haberin Devamı İçin Tıklayın