Son dönemde çeşitli şehirlerde yaşanan depremler sonucunda pek çok insan tedirgin bir şekilde beklemektedir. Can kayıpları riski taşıyan bu doğal afetin yanı sıra deprem uzmanlarının yaptığı açıklamalar da kişileri gelecek konusunda endişeye düşürmektedir. Bu kişilerin deprem duası okuyarak yaşanacak olan afetlerden Allah'a sığınmaları ve yardım dilemeleri tavsiye edilmektedir. Depremden korkan kişiler ise depremde okunacak Kur'an ayetleriyle ilgili araştırma yaparlar.
Birçok kaynakta yer alan bilgiye göre, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) deprem ve her türlü felakete karşı okuduğu dua şu şekildedir:
"Allah'ım! Yıkıntı altında kalmaktan sana sığınırım, yüksek yerden düşmekten sana sığınırım. Suda boğulmaktan ve yangından sana sığınırım. Ölüm anında şeytanın gelip beni aldatmasından, senin yolunda savaş esnasında düşmandan kaçarken ölmekten ve zehirli hayvanların sokmasıyla ölmekten sana sığınırım."
"Bismillahi hayril Esmâi. Bismillahillezî lâ yedurru ma'a'smihi şey'ün fil ardı velâ fissemâi ve hüves Sem'îul Alîm."
Anlamı: "O Allah'ın ismiyle (akşamladım) ki, O'nun ismiyle birlikte ne yerde, ne de gökte hiç birşey zarar veremez. O ki hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”
"Allahümmâğfezni min beyni yedeyye ve min halfi ve an yemini ve an şimâlî ve min fevkî ve eûzü biazametike en uğtâle tahtî."
Anlamı: Allah'ım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, gökten ve yerden gelebilecek bütün felaketlerden beni koru
"Allahümme lâ tektülnâ bi gadabike velâ tühliknâ bi azâbike ve âfinâ kable zâlik."
Anlamı: Allah'ım, bizi gazabınla öldürme. Azabınla helâk etme! Bunlardan önce bize afiyet ver.
İbni Abbas (r.a) rivayetine göre, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) kendisine "Ya Resulallah başım dertten kurtulmuyor. Afet ve musibetlerden korkuyorum." denildiğinde sabahları şu duayı okumasını tavsiye etmişti: "Bismillahi ala nefsi ve ehli ve mali.".
Diyanet deprem duası:
"Bismillahi lâ yedurru mea ismihî şey'in fil ardi ve lâ fi's-semai." (İşime) Allahın adıyla başlarım. Onun ismi ve yardımı olduktan sonra ne yeryüzü ve ne de gökyüzünün hiçbir bela ve sıkıntısı zarar vermez. Anlamı: "Allah'ın ismiyle, kendimi, ailemi ve malımı Allah'a havale ediyor.
Ayetel kürsi:
Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te'huzühu sinetün velâ nevm,
lehu mâ fissemâvâti ve ma fil'ard, men zellezi yeşfeu indehu illâ bi'iznih,
ya'lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm,
velâ yü-hîtûne bi'şey'in min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel'ard,
velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim.
Türkçe anlamı:
Allah'tan başka hiçbir İlah yoktur. O, daima yaşayan, daima duran, bütün varlıkları ayakta tutandır. O'nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerdeki ve yerdeki her şey O'nundur. O'nun izni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine! Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O'nun dilediği kadarından başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O'nun hükümdarlığı, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Her ikisini görüp gözetmek, ona bir ağırlık da vermez. O, çok yüce, çok büyüktür.
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) kaza ve beladan korunmak için tavsiye ettiği dua:
"Bir kimse her gün sabah akşam şu duayı üç defa okursa, ona keza bela gelmez." (Ebu Davud, Edeb, 5/324; İbni Mâce, Dua, 3869)
"Bismillahi hayril Esmâi. Bismillahillezî lâ yedurru ma'a'smihi şey'ün fil ardı velâ fissemâi ve hüves Sem'îul Alîm."
Anlamı: "O Allah'ın ismiyle (akşamladım) ki, O'nun ismiyle birlikte ne yerde, ne de gökte hiç birşey zarar veremez. O ki hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir."
Yunus Peygamber’in (a.s) duası:
Okunuşu: Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn.
Türkçe anlamı: Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederim. Şüphesiz ben kendine zulmedenlerden oldum.
Deprem olunca, "Deprem, arka arkaya gelen şiddetli sarsıntı" anlamına gelen Zilzal Suresi'ni okumak tavsiye edilmektedir.
Zilzal Suresi:
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- İza zülziletil erdu zilzaleha
2- Ve ahracetilerdu eskaleha
3- Ve kalel insanü ma leha
4- Yevmeizin tühaddisü ahbaraha
5- Bienne rabbeke evha leha
6- Yevmeiziy yasdürun nasü eştatel li yürav a'malehüm
7- Fe mey ya'mel miskale zerratin hayray yerah
8- Ve mey ya'mel miskale zerratin şerray yerah
Zilzal Suresi'nin Türkçe anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,
2- Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı,
3- Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman.
4- O gün yer, bütün haberlerini anlatır.
5- Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir.
6- O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır.
7- Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir.
8- Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.
Tövbe Suresi olarak da bilinen İstiğfar duası:
"Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve, El-hayye'l-kayyûmü ve etûbü ileyhi. Ve nes-elühü't-tevbete ve'l-mağfirete ve'l-hidâyete lenâ, innehû, hüve't-tevvâbü'r-rahîm. Tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ."
Türkçe anlamı:
Mağfiretini talep ediyorum Allâh’ım! Bağışlamanı diliyorum Rabbim! Kusur ve günahlarımdan beni tertemiz kılmanı istiyorum Yüce Mevlâm!
(Bir aciz kul olarak ben) Kerîm olan, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan, dâimâ diri (el-Hayy) ve her şeyin kendisiyle ayakta durduğu ve varlığını sürdürdüğü (el-Kayyûm) Yüce Rabbimin mağfiretini (bağışlamasını) niyaz ederim. O’na yönelir ve Yüce Zât’ından bizlere tevbe, mağfiret ve hidâyet lutfetmesini talep ederim. Zira tevbeleri kabul eden ve kullarına son derece merhametli olan O’dur. Kendi nefsine zulmeden ve ölmeye de, hayatta kalmaya da, yeniden dirilmeye de kendi iktidârı olmayan aciz bir kul olarak Rabbime tevbe ederim.
Kul, “Estağfirullah” sözü ile hatasının farkında olarak, Cenâb-ı Hak’tan hiçlik duygusu içinde bağışlanmayı isterken, yine Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’den nakledilen “Seyyidü’l-İstiğfâr” sözleri ile de Rabbine, yeniden bir kulluk sözü verir. Diğer bir ifadeyle “Elest bezmi”ndeki ahdini tazelemiş olur.