Fransa Cumhuriyeti, Avrupa kıtasında Lüksemburg, Belçika, İtalya, İspanya, Andorra ve Monako ile komşudur. Akdeniz’de ise İtalya’ya ait olan Sardinya Adası’ndan yalnızca 12 kilometre uzakta olan Korsika adası da Fransa sınırları içinde yer almaktadır. Ayrıca Fransız Guyanası aracılığı ile Brezilya ve Surinam’a, Saint Martin adası sayesinde ise Hollanda Antilleri’ne sınırı bulunmaktadır. Manş Denizi’nde deniz yüzeyinin altından geçmekte olan Manş Tüneli ile Fransa, Birleşik Krallık ile bağlantı oluşturmaktadır.
Üniter yarı başkanlık sistemi cumhuriyeti ile yönetilen Fransa Cumhuriyeti’nde resmi dil Fransızca dilidir. Anayasal ve bölgesel olarak ülkede Fransızca konuşulmaktadır. Yasama organı Fransız parlamentosu olan ülkede üst meclis Senato, alt meclis ise ulusal meclistir. Kökeni 481 yılında kurulan Frank Krallığı’na dayanan Fransa’da yönetim üniter yarı başkanlık sistemi cumhuriyeti ile yönetilmektedir.
640.976 kilometrekare yüzölçümü bulunan Fransa’da nüfus 2021 yılı sayımlarının ardından açıklanan sonuçlara göre 97.399.000 civarındadır. Nüfusun çoğunluğunu Fransızlar oluşturmaktadır. 26 yönetim bölgesine ayrılmış olan Fransa’da bu bölgelerden 22 tanesi metropolitan olarak anılmaktadır. Bunlar Fransa’nın Avrupa tarafında kalan toprakları içindedir. 22 bölge arasından anakaranın dışında kalan tek bölge ise Korsika Adası’dır. Diğer dört bölge ise denizaşırı şehirlerdir.
Güneyinde Akdeniz’den, doğusunda Ren Nehri’nden, kuzeyinde Manş Denizi ve Kuzey Denizi’nden batısında Atlas Okyanusu’na kadar yayılmış olan topraklarda yer alan Fransa’da, ülke toprakları, oluşturduğu şeklinden ötürü Türkçe dilinde altıgen anlamına gelen Fransızca legzagon adıyla anılırlar. Fransa, 17. yüzyıldan bu yana dünya çapında uluslararası ilişkiler konusunda önde gelen ülkeler arasında yer almıştır. Daha sonraki yüzyıllarda ise Fransa, döneminin en büyük sömürge imparatorluklarından biri haline gelmiştir. Sınırları bu dönemde Güneydoğu Asya’ya kadar ulaşmıştır ve etkilediği bölgelerdeki toplulukların siyasetlerinde, kültürlerinde belirgin izler bırakmışlardır.
Satın alma gücü paritesi bakımından Fransa dünya genelinde yedinci sıradadır. Nominal gayri safi milli hasıla bakımından ise altıncı sırada yer alan Fransa, oldukça gelişmiş bir ekonomiye sahip bir ülkedir. Yıllık olarak yaklaşık 80 milyon turist ağırlayan ülke dünya genelinde en çok ziyaret edilen ülke olarak kabul edilmektedir.
Mevcut anayasasını 4 Ekim 1958 yılında kabul etmiş olan Fransa Cumhuriyeti'nin geçmişinde krallık yönetimi ile 17. yüzyıl boyunca altın dönemini yaşadığı bilinmektedir. Bu süreç içinde ülke Avrupa kıtasının en kalabalık ülkesi haline gelmiştir. Dönemin bu dönemdeki diplomasi dilini de oluşturmuş olan Fransa, yine bu dönemde Amerika, Asya ve Afrika kıtaları sınırları içinde birçok denizaşırı toprak elde etmiştir. 1789 tarihli Fransız Devrimi, ülkede yaşanan büyük gelişmelerden biri olarak kabul edilmiştir. Fransız Devrimi sonrasında çeşitli yönetim denemeleri yapılmış ve sonunda ise Napolyon Bonapart yönetimi ele almıştır.
Metropolitan Fransa adı ile bilinen ve ülkenin Avrupa sınırları içinde yer alan kısmı kıtanın batı tarafında konumlanmıştır. Oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmış olan Fransa; Güney Amerika, Karayipler, Kuzey Amerika, Büyük Okyanus ve Hint Okyanusu’na kadar ulaşmaktadır ve çok sayıda özel bölge ve şehre sahiptir.
Yarı başkanlık sistemi ile yönetilen, köklü bir demokrasi tarihine sahip olan Fransa üniter bir devlettir. Ülkenin ekonomik gücünü büyük oranda endüstri oluşturmaktadır. Tarihinde büyük bir tarım üreticisi olan Fransa’da işlenmiş gıdalar, süt ürünleri, kümes hayvanları, sığır ve domuz eti başat ihracat ürünleridir.
Fransa’nın hem en kalabalık şehri hem de başkenti Paris’tir. Yaklaşık olarak 2 milyon civarında nüfusu bulunan Paris, 17. yüzyıldan bu yana Avrupa genelinde en önemli diplomasi, finans, moda, ticaret, gastronomi, sanat ve bilim merkezi olarak kabul edilmektedir.
Paris merkezinde yer alan ve Sen Nehri boyunca uzanan bölge, 1991 yılından bu yana UNESCO dünya Miras Alanı olarak adlandırılmıştır. Şehirde birçok popüler ve tarihi mekan olması turizm açısından da oldukça etkin bir hale gelmesini sağlamıştır. Toplamda yüzölçümü 105.4 kilometrekare olan şehrin adının Galya halklarından olan Parisilerden geldiği bilinmektedir. Paris ismi aynı zamanda şehrin etrafındaki bölgeye de verilen bir isimdir.