İnsanların kuantum düşüncesi, kendi bilincini ve evrenle olan bağını daha derin bir düzeyde anlama isteğinden doğar. Günümüzde insanlar kendi düşüncelerinin gücünü yaşamlarının yönünü belirleyen bir etken olarak görmek istemektedir. Bu yüzden pek çok kişi kuantum düşünceyi zihinsel bir egzersiz yerine bir felsefe olarak görmektedir.
Kuantum düşünce tekniği kuantum fiziğinin prensiplerinden esinlenerek oluşturulmuş yenilikçi bir farkındalık ve düşünce yöntemidir. Bu yaklaşım insan zihninin algılama mekanizması ötesinde gerçeği şekillendirme gücüne sahip olduğunu öne sürer. Kuantum fiziği evrendeki her şeyin atom altı düzeyde titreşen enerji dalgalarından oluştuğunu ve bu enerjileri niyetle değişebildiğini savunur. Kuantum düşünce tekniği de tam bu noktada devreye girer. Buna göre bireyin bilinçli düşünceleri duygusal titreşimleri ve inanç sistemleri aracılığıyla kendi yaşamını yönlendirebilir.
Bu teknik “düşünce yaratır” ilkesine dayanır. Kişi sürekli olarak zihninden geçen düşünceleriyle bir frekans yayar ve bu frekans benzer titreşimdeki olayları kendine çeker. Fakat insanlar çoğu zaman farkında olmadan olumsuz düşünce kalıplarını ve sınırlayıcı inançlarını tekrar eder. Bu bilinçaltı programlar fark edilmedikçe kişinin yaşamında istenmeyen döngüler yaratır. Kuantum düşünce tekniği ise bu döngüleri fark etmeyi ve onları dönüştürmeyi hedefler. Kişiler bilinçaltındaki sınırlayıcı inançları çözümlemeye başladığında düşünce enerjisini daha olumlu ve yapıcı bir yöne çevirebilir.
Kuantum düşünce tekniğinin ilk adımı farkındalık sahibi olmaktır. İnsan zihni sürekli olarak geçmiş deneyimlerden ve geleceğe dair varsayımlardan beslenir. Bu durum çoğu zaman endişe, kaygı ya da olumsuz davranış kalıplarına yol açabilir. Günlük hayatta farkındalık pratiği düşüncelerinizi gözlemlemenizi ve bilinçli bir şekilde yönlendirmenizi sağlar.
Örneğin, sabah uyanır uyanmaz zihninize gelen olumsuz düşünceleri fark etmek onları değiştirmek için ilk adımdır. Bugün yine hiçbir şeyi beceremeyeceğim gibi otomatik düşünceler yerine elimden gelenin en iyisini yapacağım gibi bilinçli bir yönlendirme zihinsel enerjinizi olumlu bir şekilde kullanmanıza yardımcı olur. Farkındalık uygulamaları meditasyon veya nefes teknikleriyle desteklenebilir. Bu sayede zihni sakinleşir ve bilinçli düşünceye alan açılır.
Kuantum düşünce yaklaşımı, evrenin temel yapı taşlarından biri olarak enerjiyi ve bilinci görür. Bu nedenle günlük yaşamda niyet belirlemek hem zihinsel hem de duygusal enerjiyi hedefe yönlendirmeye yardımcı olur. Niyet belirleme dilek tutmak gibi değil, zihinsel ve duygusal bir plan yapmaktır. Örneğin, işe başlamadan önce “yaratıcı ve odaklı olacağım” gibi net bir niyet beynin bilinçli ve bilinçdışı süreçlerini buna göre organize eder.
Niyet belirleme küçük şeylerden başlayabilir. Örneğin, sabah kahvenizi yudumlarken, yürüyüşe çıkarken ya da işe başlarken niyetinizi netleştirmek bütün enerjinizin olumlu yönde akmasını sağlar. Bu yaklaşım olumlu düşünmekle beraber algılarınızı hedeflerinizle uyumlu hâle getirmeyi de içerir.
Görselleştirme, kuantum düşünce tekniğindeki en güçlü araçlardan biri olarak kabul edilir. Bu teknik hayal kurmak ya da zihinde duygusal olarak deneyimlemeyi ifade eder. Günlük hayatta istediğiniz bir şeyi zihninizde detaylı bir şekilde canlandırmak beynin ilgili nöral bağlantılarını güçlendirir. Örneğin, önemli bir sunum öncesinde kendinizi başarılı bir şekilde sunum yaparken düşünmek hem kaygıyı azaltır hem de performansı yükseltir. Öte yandan bir spor etkinliği ya da sınav öncesinde görselleştirme yapmak zihni yine başarıya odaklar.
Günlük hayatta çoğu zaman farkında olmadan kendimize olumsuz mesajlar veririz. Bunlar arasında “yapamayacağım” ya da “kimse beni anlamıyor” gibi ifadeler bilinçaltımıza olumsuz enerji aktarır. Kuantum düşünce tekniği bu otomatik olumsuz mesajları dönüştürmeyi öğretir. Olumlu iç diyalog geliştirmek düşünceyi ve bilinçaltını yeniden programlamanın bir yoludur.
Örneğin, “başarısız olabilirim” yerine “elimden gelenin en iyisini yapacağım” gibi ifadeler kullanmak enerji akışını değiştirir. Bu sayede daha verimli davranışlar sergilemenizi sağlar. Bununla beraber bu teknik kendine güveni artırırken stresle başa çıkmayı da kolaylaştırır.
Kuantum düşünce tekniği, sabır ve süreklilik gerektiren bir süreçtir. Günlük hayatın yoğunluğu içerisinde bu teknikleri uygulamak biraz zaman alabilir. Fakat küçük ve düzenli adımlarla devam etmek uzun vadede güçlü bir etki yaratır. Örneğin her sabah 5-10 dakikalık kısa bir meditasyon ve niyet belirleme seansı yapmak günün geri kalanını daha bilinçli yaşamanızı sağlar.
Gün içerisinde birkaç kez farkındalık egzersizleri yapmak düşüncelerinizi fark etmenize ve negatif kalıplardan uzaklaşmanıza yardımcı olur. Bununla beraber görselleştirme ve olumlu iç diyalog tekniklerini düzenli hale getirmek gerekir. Süreklilik zihinsel ve duygusal dönüşümü hızlandırır.
Bu konudaki ileri düzey uygulamalar arasında kuantum günlükleri tutmak yer alır. Günlük tutmak niyetlerinizi, gözlemlerinizi ve yaşadığınız değişimleri kaydetmenize yardımcı olur. Bununla beraber bilinçli farkındalık ve niyetlerle ilişkili yaşadıklarınızı yazmak düşünce süreçlerinizi dair bilinçli seçimler yapmanıza olanak tanır.
Bir diğer uygulama ise niyetlerinizi duygusal ve fiziksel olarak da deneyimlemektir. Zihinsel ve duygusal enerjinin birleşimiyle de istenen sonuçları çekme gücünü artırır.