Ancak uzmanlara göre kuru göz, yalnızca çevresel koşullarla açıklanabilecek basit bir durum değil. Beslenme alışkanlıkları, vitamin–mineral dengesi ve gözyaşı kalitesi, bu tablonun önemli parçaları arasında yer alıyor.
Göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Levent Akçay, kuru gözün multifaktöriyel, yani çok nedenli bir rahatsızlık olduğuna dikkat çekiyor: “Kuru göz sadece klima, ekran ya da stresten olmaz. Altta yatan bir bozukluk vardır; çevresel faktörler bunu artırır.”
Uzmanlara göre kuru göz, aynı zamanda iltihabi bir süreç olarak da değerlendiriliyor.
Göz yüzeyini koruyan gözyaşı, üç temel tabakadan oluşur:
Kuru göz denildiğinde çoğu kişi gözyaşının azaldığını düşünür. Oysa uzmanlara göre asıl problem çoğu zaman gözyaşının kalitesinin bozulmasıdır.
“Kuru göz, sadece göz suyunun eksikliği değil; kalitesinin de bozulmasıdır. Gözyaşı üretebilirsiniz ama kaliteli değilse yeterli olmaz.”
Bu durumda göz yüzeyi yeterince korunamaz ve şikâyetler artar.
Prof. Dr. Akçay’a göre gözyaşı üretimi sırasında vücut birçok bileşeni aktif olarak kullanır:
Günlük yaşamda oksijen ve glikozla çalışan vücutta serbest radikaller oluşur. Bu moleküller kontrolsüz hale geldiğinde:
Vücudun buna karşı geliştirdiği savunma sistemi ise antioksidanlardır. Vitaminler ve mineraller bu savunma mekanizmasının önemli bir parçası olarak kabul edilir.
Uzman görüşlerine göre:
Laktoferrin, uzmanlara göre gözyaşı kalitesini belirleyen en önemli bileşenlerden biri olarak öne çıkar. Yapılan bazı bilimsel çalışmalar, gözyaşı bileşenlerinden biri olan laktoferrinin gözyaşı stabilitesi üzerindeki olumlu etkisine işaret etmektedir.
Gözyaşı Kalitesinde Laktoferrinin Rolü
Laktoferrin;
Blefarit, yani kirpik dibi iltihabı, Türkiye’de oldukça yaygındır ve kuru gözle sıklıkla birlikte görülür.
Uzmanlara göre:
Hyalüronik asit:
Zerdeçalın etken maddesi kurkumin, anti-inflamatuvar özellikleriyle bilinir. Kurkuminin biyoyararlanımının artması için piperin (karabiber ekstresi) ile birlikte kullanılması gerektiği ifade edilir.
Bu kombinasyonun, sitokinlerle ilişkili iltihabi süreçlerde rol oynadığı belirtilmektedir.
Uluslararası kuru göz çalışma gruplarının yayımladığı DEWS-II raporları, kuru göz yönetiminde yalnızca lokal uygulamaların değil;
Uzmanlara göre beslenme ve takviye alanında güvenilirlik;
Uluslararası otoriteler tarafından belirlenen FDA standartları, ham maddeden üretim sürecine kadar kalite ve güvenlik çerçevesi sunan referans sistemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Bu yaklaşım, özellikle içerik çeşitliliği yüksek ürünlerde şeffaflık ve güven açısından önem taşır.
Uzmanlara göre aşağıdaki gruplar kuru göz açısından daha hassas olabilir:
Önemli Hatırlatma
Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır. Kuru göz şikâyeti olan bireylerin tanı ve tedavi için mutlaka göz hastalıkları uzmanına başvurması gerekir.