Mide asidi neden mideyi yakmaz? Sebebi nedir?

Mide, sindirim esnasında mide asidi adı verilen ve hidroklorik asitten oluşan güçlü bir sıvı kullanır. Bu asit bir çözeltisi hazırlanacak olsa bazı metalleri dahi aşındırabilecek kadar güçlüdür. Sağlıklı bir insanın midesi gün içerisinde yaklaşık 2 litreye yakın bir asit üretir. Bu noktada merak edilen ise bu kadar güçlü bir asidin mideye nasıl zarar vermediğidir. Peki, mide asidi neden mideyi yakmaz?

Vücudumuzun enerji üretmesi ve hayati fonksiyonlarını sürdürebilmesi için sindirim sistemi büyük bir öneme sahiptir. Bu sistemin merkezinde ise mide yer alır. Mide gelen besinleri güçlü kas yapısıyla mekanik olarak parçalar. Ardından salgıladığı asitler ve sıvılar sayesinde bu besinleri yarı sıvı bir karışıma dönüştürür. Bu sayede besinler bağırsaklarda emilmeye hazır hâle getirilir. Bu noktada mide asidinin mideye zarar vermemesi oldukça ilginç bulunan konulardan biridir.

Reklam
Reklam

Mide asidi neden mideyi yakmaz? Sebebi nedir?

Mide sindirim sisteminde en yoğun çalışan organlarından biri olarak her gün besinleri parçalayacak kadar güçlü bir kimyasal üretir. Bu organın içindeki en önemli bileşen ise hidroklorik asit olarak bilinen mide asididir. pH değeri 1 ile 3 arasında değişen bu asit, bir metal yüzeyine temas etse dahi zarar verebilecek niteliktedir. Şaşırtıcı olan ise bu kadar güçlü bir asit her gün midemizde bulunmasına rağmen dokularına zarar vermemesidir. Bu durum vücudun uyum içerisinde çalışan mekanizmalarının bir sonucudur.

Midenin kendi kendini eritmemesinin nedeni duvarlarını kaplayan özel koruyucu tabakalardır. Bu koruyucu sistem birkaç katmandan oluşur. Bu katmanlar birlikte çalıştığında mideyi asidin zarar verici etkisinden korur.

İlk savunma hattı mide duvarının yüzeyini saran kalın mukus tabakasıdır. Mukus jel kıvamında kaygan bir yapıya sahiptir ve koruyucu bir kalkan görevi görür. Bu mukusun içerisinde bikarbonat adı verilen bir madde bulunur. Bikarbonat mide asidiyle temas ettiğinde onu nötralize eder ve asidin gücünü azaltır. Bu da midenin iç yüzeyinin çok güçlü bir asit ortamında bile dengede kalmasını sağlar.

Reklam
Reklam

Bu koruyucu sistemin diğer bir unsuru ise mide duvarını oluşturan hücrelerin yapısıdır. Midedeki hücreler sıkı bağlantılarla birbirine kenetlenmiştir. Bu sıkı bağlar sayesinde mide asidi hücrelerin arasından sızamaz. Mide hücrelerinin çok hızlı bir şekilde yenilendiği bilinmektedir. Birkaç günde bir yenilenmesiyle oluşabilecek küçük hasarları bile uzun süreli bir soruna dönüşmeden onarır.

Mide asidinin mideyi yakmamasının bir diğer önemli nedeni de asidin salınma şeklidir. Mide asidi paryetal hücre adı verilen özel hücreler tarafından kontrollü bir şekilde salgılanır. Bu hücreler asidi doğrudan mide boşluğuna aktarır. Asidin mide duvarıyla temas etmeden önce koruyucu tabakayı aşması mümkün değildir. Vücut hormonları ve sinir sistemi de bu salgıyı sürekli olarak kontrol altında tutar. Böylece sadece yemek yendiğinde ve sindirime ihtiyaç duyulduğunda asit miktarı artar.

Reklam
Reklam

Birlikte çalışan bu sistemler mide asidinin güçlü etkisine rağmen mideyi yakmaz. Bazı durumlarda bu koruma mekanizması bozulabilir. Aşırı stres, düzensiz beslenme, sigara kullanımı, ilaçlar, alkol ve bakteriyel enfeksiyonlar mukus tabakasının yapısını zayıflatabilir. Mukus tabakası inceldiğinde ya da bikarbonat üretimi azaldığında asit doğrudan mide duvarına yaklaşabilir. Bu durumda kişilerde yanma ve ağrı hissi ortaya çıkar. Bu mide sorunlarına gastrit ya da ülser adı verilir.

Mide asidi aslında mideyi yakmayan bir asit değildir. Mide bu güçlü asidin zarar vermesini engelleyen çok gelişmiş bir savunma zırhına sahiptir. Bu zırh bozulduğunda asidin gerçek etkisi hemen hissedilebilir. Günlük yaşamda yapılan ufak değişiklikler bu doğal koruma sisteminin güçlü kalmasını sağlar. Bunun için düzenli beslenme, aşırı baharatlı ve yağlı yiyeceklerden kaçınma, sigara ve alkolden uzak durma, uyku düzenine dikkat etme gibi basit önlemler uygulanmalıdır.

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın
Anahtar Kelimeler: