Türkiye, çok yoğun fay hatlarının bulunduğu ülkelerden biridir. Bu yüzden sismik hareketler de sık yaşanır. Ülkenin geçmişinde ciddi hasarlara ve yıkımlara neden olan birçok deprem yaşanmıştır. Bu depremlerde çok sayıda kişi hayatını kaybetmiştir. Sadece 2020 yılında büyüklüğü 4 ve üzerinde olan 300'den fazla deprem yaşanmıştır. Aynı yıl Türkiye’de AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) tarafından açıklanan verilere göre 33 binden fazla sayıda sarsıntı tespit edilmiştir.
Dünya genelinde her yıl 500 bin kadar deprem meydana gelmektedir. Gerçekleşen her deprem hissedilmemekle birlikte belli şiddet ve büyüklükteki depremlerin verdiği hasarlar ve neden olduğu kayıplar oldukça fazladır. Etkileri günümüze kadar gelmiş olan birçok deprem yaşanmış olan Türkiye’de çok fazla fay hattı olduğu bilinmektedir.
Örnek olarak 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen ve büyüklüğü 7,4 olan Gölcük depremi gösterilebilir. Bu depremde çok fazla can kaybı olmuş ve yaraları hâlâ sarılamayan sonuçlar yaşanmıştır. Türkiye’nin yer aldığı coğrafya 1500’lü yıllardan bu yana çeşitli zaman dilimlerinde 7 büyüklüğünde ve daha fazla büyüklükte 23 kadar depremle sarsılmıştır. Ülkedeki en büyük deprem ise büyük Erzincan depremi olarak anılmaktadır.
Türkiye’nin en büyük depremi 27 Aralık 1939 yılında yaşanmıştır. Büyüklüğü 7,9 olan bu deprem Erzincan’da meydana gelmiştir. Merkez üssü Erzincan olan deprem, 1939 ile 1999 yılları arasında Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde gerçekleşmiş olan ve batıya doğru ilerleyen birçok depremin ilki olarak kabul edilmiştir.
20 kilometre odak derinliğine sahip olan deprem Erzincan Ovası’ndan Kelkit Vadisi’ne kadar uzanan bir etki alanına sahiptir. Geniş bir alanı sarmış olan deprem, merkezi olarak doğu – batı doğrultusunda dizilmiş 4 adet sarsıntı çizgisi üzerinde etkili olmuştur.
1939 yılında Erzincan’da meydana gelen 7,9 büyüklüğündeki deprem 52 saniye kadar sürmüştür. Bu depremde 20 bin kişinin hayatını kaybettiği bilinmektedir. Ayrıca 116 binden fazla binanın da yıkıldığı tespit edilmiştir. Erzincan şehri bu depremden sonra uzun süren çalışmalarla baştan aşağı yeniden inşa edilmiştir. Depremin yaşandığı bölge boşaltılmış ve daha kuzeye yerleşim yerleri kurulmuştur. Bu depremin ardından Türkiye’de deprem yönetmelikleri yürürlüğe girmiştir.