Uyku çoğunlukla dinlenme süreci olarak algılanır. Oysa ki uyku halinde vücut içerisindeki süreç uyanık zamandaki kadar aktiftir. Vücut için hayati öneme sahip proteinlerin sentezlenmesi, hücre yenilenmesi ve kas-doku onarımı uyku içerisinde maksimum performans gösterir. Bu sebeple aldığınız besin ve takviyeler, uykusuzluk sorunu yaşıyorsanız oldukça düşük performans gösterecektir.
Uyku ayrıca vücudun soğuma sürecidir. Bütün gün orta derecede işleyen nabız sistemi ve yoğun strese uğrayan sinirler uyku sürecinde yavaşlar ve hafifler. Kalp, damar ve sinir sistemi üzerinde daha yatıştırıcı bir süreç mevcut değildir. Dinlenme olarak hissettiğiniz süreç aslında bir onarım ve şarjın boşaltılması durumudur.
Uykusuzluk sorunu yaşayan kişilerin kortizol (stres hormonu olarak özetlenebilir) hormonu artar, kortizol vücut içi su dengesi başta olmak üzere sindirim, boşaltım ve dolaşım gibi sistemleri bozabilir. Birbirini etkileyen ve fitilleyen bu süreç nihayetinde daha fazla uykusuz kalmanıza sebep olarak büyüyen bir sağlık sorunu döngüsüne dönüşür.
Uykusuzluğa iyi gelen bilimsel yöntemler şöyle sıralanır:
Uyku vücudunuz için zorunlu bir süreçtir. Bu nedenle dış uyaranlar olmadıkça uyku kaçınılmazdır. Ancak gün içinde tükettiğiniz besinler ve maddeler uyku zamanınızı etkiler. Tütün, alkol ve kafein gibi yüksek uyarıcılar vücudun uyku sirkülasyonunu bozar.
Ayrıca yüksek şeker, kolesterol ve tansiyonunuzu etkileyecek besinleri aşırı tüketmeniz biyolojik mekanizmanızı bozan aktörlerdir. Aşırı susama, terleme ya da kardiyovasküler stres vücuda uyumanın tehlikeli olabileceği yönünde sinyaller gönderir. Bunlara sebep olan tüketimden kaçınmak uykusuzluk sorununuzu çözmenize yardımcı olabilir.