Uykusuzlukla başa çıkmanın yolları nelerdir? Uykusuzluğa iyi gelen bilimsel yöntemler

Uykunun sadece bir dinlenme değil, aynı zamanda iyileşme süreci olduğu sağlık dünyasında genel kabul gören konulardan birisidir. Bu sebeple uykusuzluk sorunu önemli sağlık sorunlarına yol açabilen, çözülmesi gereken konudur.

Uyku çoğunlukla dinlenme süreci olarak algılanır. Oysa ki uyku halinde vücut içerisindeki süreç uyanık zamandaki kadar aktiftir. Vücut için hayati öneme sahip proteinlerin sentezlenmesi, hücre yenilenmesi ve kas-doku onarımı uyku içerisinde maksimum performans gösterir. Bu sebeple aldığınız besin ve takviyeler, uykusuzluk sorunu yaşıyorsanız oldukça düşük performans gösterecektir.

Reklam
Reklam

Uyku ayrıca vücudun soğuma sürecidir. Bütün gün orta derecede işleyen nabız sistemi ve yoğun strese uğrayan sinirler uyku sürecinde yavaşlar ve hafifler. Kalp, damar ve sinir sistemi üzerinde daha yatıştırıcı bir süreç mevcut değildir. Dinlenme olarak hissettiğiniz süreç aslında bir onarım ve şarjın boşaltılması durumudur.

Uykusuzluk sorunu yaşayan kişilerin kortizol (stres hormonu olarak özetlenebilir) hormonu artar, kortizol vücut içi su dengesi başta olmak üzere sindirim, boşaltım ve dolaşım gibi sistemleri bozabilir. Birbirini etkileyen ve fitilleyen bu süreç nihayetinde daha fazla uykusuz kalmanıza sebep olarak büyüyen bir sağlık sorunu döngüsüne dönüşür.

Uykusuzlukla başa çıkmanın yolları nelerdir?

Uykusuzluğa iyi gelen bilimsel yöntemler şöyle sıralanır:

  • Uyku kendi içerisinde üç aşamada değerlendirilir. Bunlar "hafif-derin ve REM" uykularıdır. İdeal bir uyku üç aşamayı da fiziksel ihtiyacınıza uygun olarak yaşamanızdır.
  • Uykunun en önemli kriterlerinden birisi düzenli saatlerde olmasıdır. Vücut kendi döngüsüne sahiptir. Düzensiz uyku saatleri işlemlerin yanlış zamanlarda gerçekleşip düşük performans göstermesine sebep olabilir.
  • Uyku mekansal ve zamansal bir süreçtir. Uyku hijyeni için önemli şartlardan birisi uyku vaktine dış bir materyalin dahil edilmemesidir. Yani yatağa geçtiğiniz zaman telefon ya da televizyon gibi dış uyaranlardan izole olmalısınız.
  • Uyku hormonu olarak bilinen melatonin seviyesini önemseyin. Vücut genel olarak teyakkuz halindedir. Uykuya geçebilmek için ideal şartların sağlamalısınız. Uykudan 30dk - 1 saat önce dış uyaranlarla bağınızı kesin, omurga ve başınızın rahat edebileceği sessiz bir ortamda bekleyin.
Reklam
Reklam

Uyku vücudunuz için zorunlu bir süreçtir. Bu nedenle dış uyaranlar olmadıkça uyku kaçınılmazdır. Ancak gün içinde tükettiğiniz besinler ve maddeler uyku zamanınızı etkiler. Tütün, alkol ve kafein gibi yüksek uyarıcılar vücudun uyku sirkülasyonunu bozar.

Ayrıca yüksek şeker, kolesterol ve tansiyonunuzu etkileyecek besinleri aşırı tüketmeniz biyolojik mekanizmanızı bozan aktörlerdir. Aşırı susama, terleme ya da kardiyovasküler stres vücuda uyumanın tehlikeli olabileceği yönünde sinyaller gönderir. Bunlara sebep olan tüketimden kaçınmak uykusuzluk sorununuzu çözmenize yardımcı olabilir.

Uykusuzluk sorunu için uygulanabilecek bilişsel ve davranışsal yöntemler

  • Uyuyamadığınız anlarda bunu bir sorun haline getirmeyin. Uyku için zihnin rahatlaması gerekir.
  • 20 dakika kuralını uygulayın. Eğer 20 dakika içerisinde uykuya dalamıyorsanız sakin bir ortamda zihninizi yormadan meşgul edecek bir şeyle ilgilenin.
  • Nefes egzersizleri size yardımcı olabilir. Özellikle şehir hayatının temposundan sinirleriniz sürekli gergin olabilir. Nefes alış-verişleri ile sakinleşmeyi deneyin.
  • Uykusuzluk sorununuz kronikleşirse tıbbi yardım alın ve uyku polikliniğe başvurun. Uzman görüşü olmadan ilaç kullanmaktan kesinlikle kaçınmalısınız.
Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın
Anahtar Kelimeler: