Uzay nasıl kokar?

Dış uzay ya da uzay, dünya atmosferinin ilerisinde gök cisimlerinin arasında var olan genişlik olarak tanımlanmaktadır. Bilinen ve düşünenin aksi olarak uzay tam anlamı ile boş bir alan değildir. İçeriğinde hidrojen, helyum, plazma, kozmik tozlar, kozmik ışınlar, manyetik alanlar, nötrinolar, elektromanyetik radyasyon yer almaktadır.

Merakı ile bilinen insanlık ilk ortaya çıktığı zamandan bu yana gökyüzünü araştırmaya, uzayı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmıştır. Bilinenin ötesini görme çabası ve merak nedeniyle gelişen teknolojinin tüm imkanlarından yararlanan insanlık uzaya çıkmayı ve aya ulaşmayı da başarmıştır. Bu motivasyon ile ilerleyen insanlık tarihi boyunca birçok teori ve araştırma sonucunda uzay hakkında bilinenler bugünkü son noktaya gelmiştir ve araştırmalar devam etmektedir.

Reklam
Reklam

Uzayda dünya dışında hayat olup olmadığını uzaylıların varlığını tespit etme çabası ile yanıp tutuşan insanlık bu sonsuz genişliğin sınırlarını ve içinde neler olduğunu öğrenmek için bugün de çalışmaya devam etmektedir. Yüzlerce yıldır insanlar gökyüzüne bakarak yıldızları uzayı anlamaya ve tanımlamaya çalışmıştır ve bugün bilinen birçok sonuca derin araştırmalar ve çabalar sonucunda ulaşılmıştır.

Uzay nasıl kokar?

Uzay ile ilgili merak edilen birçok ayrıntı bulunmaktadır. Bunlardan biri de uzayın kokup kokmadığı, eğer kokuyorsa nasıl bir kokuya sahip olduğudur. Birçok astronot uzayın kendine has bir kokusu olduğunu iddia etmektedir ve bilim insanları bu durumun araştırılması gerektiğini düşünmektedir.

Uzayın büyük ve hatta iddialara göre sonsuz bir boşluk olduğu ama içinde birçok öge de barındırdığı bilinmektedir. Gezegenler, güneş ve çeşitli maddeler dışında boş sayılabileceği için birçok kişi uzayda bir kokunun meydana gelmesinin bir yolu olmadığını ifade etmektedir.

Reklam
Reklam

Uzayda hissedilen kokunun neye benzediği tam olarak ifade ve tarif edilememektedir. Ancak uzaya çıkmış olan kişilerin anlattıklarına göre uzayda aldıkları koku kurutulmuş biftek, sıcak eritilmiş metal, barut, bademli kurabiye arası bir kokudur.

Hiçbir astronotun uzaya çıkan hiç kimsenin başlığını çıkartıp uzayı koklama olasılığı bulunmaz. Ancak yine de buna rağmen uzaydan döndükleri ve Uluslararası Uzay İstasyonu’nun dışına çıktıkları zaman uzaydaki eğer varsa koku kostümde takılı kalabilir.

İstasyona geri dönen astronotlar iç ve dış bölüm arasında kapakların sırası ile açılıp kapanmasını beklerlerken dışarıdan içeri getirmiş oldukları kokuyu alabilmektedirler.

Ünlü astronotlardan biri olan Don Pettit uzaydaki koku hakkında fikri ve deneyimi sorulduğunda bir tanımlama yapmıştır. Bu tanımlamaya göre bulabildiği en iyi tanımın metalik, hoş bir koku aldığıdır. Bu kokunun ona ark kaynağı torcu ile uzun süre ağır ekipmanları onardığı kolej yazlarını hatırlattığını söylemiştir.

Reklam
Reklam

Astronot Pettit, tüm kariyeri boyunca birçok ekstra araç içi etkinliklere ya da uzay yürüyüşlerine katılmıştır. Bu sayede uzayı ve kokusunu tekrar tekrar deneyimleme imkanı bulmuştur. Bu yüzden yaptığı uzay kokusu tanımı olabilecek en gerçek ve gerçeğe en yakın tanım olarak kabul edilmiştir.

Petit’e benzer olarak bir başka astronot olan Astronot Thomes Jones de benzer bir şekilde uzayın kokusunu tanımlamıştır. Jones uzayın kokusunun belli bir ozon kokusu olduğunu ve hafif buruk his verdiğini söylemiştir. Uzayda aldığı kokuyu kükürtlü olarak tarif etmiş ve baruta benzer bir yanının olduğunu da ifade etmiştir.

Genel olarak uzaya gidip gelmiş insanların da tanımları göz önünde bulundurularak uzayda alınabilen daha doğrusu uzaya çıkanların kıyafetlerine ve uzay araçlarına sinen kokunun yanan metal, net bir ozon kokusu, ceviz, fren balatası, yanmış bademli kurabiye ya da baruta benzetildiği kabul edilmiştir. Uzmanlar tüm bu tanımların ortak noktası olarak uzayın kokusunun yanık kokusu olduğunu açıklamıştır.

Reklam
Reklam
Haberin Devamı İçin Tıklayın
Anahtar Kelimeler: