Wi-Fi sinyali duvarlardan nasıl geçer?

Günümüz teknolojisinde olmazsa olmaz bir yerde olan kablosuz ağ bağlantıları kısaca Wi-Fi olarak anılır. Kablosuz ağ bağlantı noktaları aslında router adı verilen modemlerin çalışma prensibi ile çalışırlar. Küçük radyo dalgalarını üreterek internet sağlarlar. Wi-Fi ağını meydana getiren bileşenler oldukça kapsamlıdır.

Orijinal dili olan İngilizce dilinde kullanılan "Wireless Fidelity" tüm dünyada kısaca Wi-Fi olarak bilinir ve bu şekilde adlandırılmıştır. Tam Türkçe karşılığı ise kablosuz bağlantı alanıdır. Bu kablosuz bağlantılar kendi içlerinde LAN ve WLAN olacak şekilde ikiye ayrılmaktadır. Evlerde, okullarda, ofislerde ya da benzeri yerlerde bir alanda iki ya da daha fazla sayıda cihaz bu sayede kablosuz bir iletişim aracılığı ile birbirlerine bağlanabilmektedir. Kablosuz bilgisayar ağı ile tüm bilgisayarlar birbirleri ile iletişim kurabildiği gibi internete de aynı anda bağlanabilmektedir.

Reklam
Reklam

Wi-Fi dalgaları belli bir çalışma prensibine göre yol alarak internet bağlantısı sağlar. Örnek olarak bir ev ya da bir ofis içinde yer alan Wi-Fi dalgaları yönlendirilemeyen bir ışık yansımasından daha çok bir sesin yankı yapması gibi ilerler. Odaları, duvarları aşar ve bazen de yol boyunca zayıflar ya da yavaşlar. Görünmeyen bir rotada ilerleyen Wi-Fi bağlantısı emilim, kırılma gibi çeşitli çevresel faktörlerin etkisine bağlı olarak değişip şekillenir.

Aslında radyo dalgalarından meydana gelen bir iletişim şekli olan Wi-Fi gözle görülmeyen bir tür enerji alanı gibi de düşünülebilmektedir. Keskin ve dümdüz bir doğrultuda ilerlemez. Karşı karşıya kaldığı her engelle etkileşime girer. Bu etkileşim bazen sinyalin yönünü değiştirebilir bazen de zayıflamalara ve kesintilere neden olabilir.

Wi-Fi sinyali duvarlardan nasıl geçer?

Hayatın her alanında gereksinim duyulan internet ve internet sağlayıcıları zayıf sinyal, bağlantı problemleri gibi durumlar ile karşı karşıya kalındığı zaman birçok probleme neden olabilir. Dünyadaki tüm canlılar elektromanyetik radyasyonla çevrili olarak kabul edilir. Kızılötesi, Wi-Fi sinyalleri, bluetooth görünür ışık bunlardan bazılarıdır.

Reklam
Reklam

Teknik olarak ışıktan da daha hızlı bir şekilde hareket eden frekansına ya da dalga boyuna bağlı olarak radyo dalgaları mikro dalgalar, ultra viyole ışınları gibi farklı isimlerle bilinen ve sınıflandırılan bir enerji şeklidir. Görünür ışıklar dışarıda bırakıldığında etrafta serbest olarak dolaşan 6 adet ana elektromanyetik radyasyon türü olduğu bilinmektedir.

İletilen verinin miktarına bağlı olarak kablosuz bağlantılar 2.4 Ghz ve 5 Ghz olmak üzere iki farklı türde radyo dalgası frekansı ile sınıflandırılmıştır. Frekans ne kadar çok ve yüksek olursa bir saniye içinde gönderilen veri miktarı da aynı oranda fazla olmaktadır. Bu noktada en merak edilen durumlardan biri de kablosuz ağ bağlantılarının nasıl oluşturulduğu ve sinyallerin duvarları aşıp geçerek nasıl internet sağladığıdır.

Bir elektromanyetik dalga duvar ve benzeri bir yüzeye çarptığı zaman yapabileceği üç farklı durum vardır. Bunlar geçmesi, yansıması ya da emmesidir. Bir nesnenin sadece belli bir elektromanyetik radyasyon dalga boyunu emmesini kırılmasını ya da yansıtmasını sağlayan unsurlar vardır. Bu da dalganın karşılaştığı engelin bileşimine bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Reklam
Reklam

Örnek olarak bir fenerin ışık yansıtması gösterilebilir. El feneri açılıp bir odaya tutulduğu zaman oda kapısı kapatılırsa ışık odaya giremez. Çünkü görünür olan ışık duvarlar ya da odanın kapısı gibi katı olan nesnelerden geçemez. Ancak görünür olan ışık camdan pencerelerden ya da benzeri özellikteki diğer nesnelerden geçerek ardını aydınlatabilir.

Haberin Devamı İçin Tıklayın
Anahtar Kelimeler: