Şarkılara, şiirlere, edebiyatçılara, sanatçılara ilham veren yağmur, genel olarak romantik ve hüzünlü görülür. Yağmurdan sonra gelen toprağın kokusu ise birçok kişi için vazgeçilmezdir. Bir kitap ve kahve ya da çay eşliğinde pencereden yağmuru izlemek insanlar için genelde cazip bir aktivite olarak görülür. Derin derin içe çekilen yağmur kokusu aslında bilimsel açıklaması bulunan doğa olaylarından biridir.
Yağmur yağdıktan sonra hangi mevsim olduğu fark etmeksizin bir koku yayılır. Bu koku toprağa düşen yağmur damlalarının meydana getirdiği bir kokudur. Birçok farklı neden bu kokunun meydana gelmesine neden olabilmektedir. Bitki çeşitliliği de dahil olmak üzere çeşitli nedenler yağmurdan sonra oluşan kokuyu açıklamak için geçerli kabul edilmektedir.
Yağmur yağdıktan sonra toprağın yapısı ya da bitki türlerinin çokluğu gibi durumlar mevcut ortamda çeşitli kokuların yayılmasına neden olabilmektedir. Bu yüzden yağmurdan sonra insanların burnuna gelen kokular herkes için farklı şekilde tanımlanır ve algılanır. Kokunun kaynağı bilimsel olarak toprakta yer alan aktinomiset ismindeki bakterilerdir.
Aktinomiset adı verilen bakteriler şartlar sıcak ve nemli olduğunda toprakta büyüyebilmektedir. Toprak kuruduğu zaman bu bakteriler toprakta sporlar üretir. Yağışların gücü ve yoğunluğu bu küçük sporları havaya dağıtır. Sporlar ortama parfüm sıkılmış gibi nemli hava ile birlikte insan burnuna ulaşır.
Petrikor ise yağmur damlalarının kuru bir toprak yüzey üzerine düşmesi ile oluşan kokuyu açıklar. Bu kelime Antik Yunan dilinde kaya anlamına gelen "petra" ile sıvı anlamına gelen "ikor" kelimelerinin bir araya getirilmesi ile meydana gelmiştir. Bilimsel olarak da bu konu araştırılmıştır.
Bilim insanları 2015 yılında yağmurdan sonra hissedilen kokunun havaya nasıl karıştığını araştırmışlardır. Hızlı kamera sistemleri ile kokunun havaya nasıl yayıldığını ve karıştığını kaydetmişlerdir.
Yapılan çeşitli testlerde mühendislik malzemeleri ve toprak örnekleri gibi çeşitli materyaller kullanılmıştır ve yaklaşık olarak 600 kadar farklı deney yapılmıştır. Bir yağmur damlası gözenekleri olan bir zemine düştüğü zaman gözeneklerden gelen hava yüzeyde aerosol salan küçük kabarcıklar oluşmasına neden olmaktadır. Daha yavaş hareket eden yağmur damlacıkları daha çok aerosol üretebilir. Bu da petrikorun hangi sebeple hafif yağmurlardan sonra çok daha yaygın olarak hissedildiğinin bir açıklamasıdır.
Toprağın içinde yer alan sporlar yağmur yağdıktan sonra havalanır. Bu havalanmanın nedeni ise yağmur damlalarının etkisidir. Ortamda yağmur durduktan sonra meydana gelen nemli hava da sporları havada oradan oraya taşır. Bu taşınmanın sonucunda oluşan koku insan burnuna ulaşır.
Sadece yağmur yağıp durduktan sonra değil, yağmur yağmadan önce de bir koku duyulabilir.
Yağmurdan önce gelen kokunun kaynağı daha farklı olur. Bu koku genel olarak fırtına ile birlikte gelen yağmurlardan önce ve çok daha keskin bir şekilde hissedilmektedir.
Bu keskinliğin ana sebebi ise atmosferde yaşanan elektrik boşalmalarıdır. Yaşanan elektrik boşalmaları oksijen moleküllerini oksijen atomlarına, azot moleküllerini de azot atomlarına parçalamaktadır. Bunun ardından da azot ve oksijen birleşir ve meydana azot oksidi çıkar. Azot oksit atmosferdeki başka kimyasal maddeler ile tepkimeye girer. Bu sayede ise üç oksijen atomundan meydana gelen ozon oluşur.
Yağmur yağmadan önce insan burnuna gelen koku rüzgarların da yardımı ile yüksek enlemlerden yeryüzüne doğru itilmekte olan ozon gazının kokusu olarak açıklanmaktadır.