Son dakika: İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın yürüttüğü iki ayrı soruşturma kapsamında; 'rüşvet vermek', 'siyasi-askeri casusluk' ve 'FETÖ/PDY'ye yardım' suçlamasıyla gözaltına alınan avukat Rezan Epözdemir, sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edildi. Cumhuriyet Savcılığı'nda 'rüşvet' soruşturması kapsamında ifadesi alınan Epözdemir, 6 sayfa ifade verdi. Epözdemir sabah saatlerinde ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Epözdemir, savcılık tarafından 'rüşvet' soruşturması kapsamında tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan, soruşturma konusu olayların yaşandığı yıllarda savcı C.Ç.'nin katibi olarak görev yapan, Bakırköy Adliyesi İcra Müdürü K.Y. ise etkin pişmanlık ve ikrar yönündeki ifadesi kapsamında serbest bırakıldı.

Savcılık tarafından 'terör' soruşturması kapsamında ifadesi alınan Rezan Epözdemir, 'FETÖ/PDY terör örgütüne yardım' ve 'siyasal ve askeri casusluk' suçlarından 'yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol' talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
Avukat Rezan Epözdemir, 'rüşvet vermeye aracılık etme' suçundan sevk edildiği hakimlikçe tutuklandı. Hakimlik, Epözdemir hakkında, 'devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme' ile 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım etme' suçlarından 'yurt dışına çıkış yasağı'nı içeren adli kontrol tedbiri uygulanması talebinin ise reddine karar verdi.

Öte yandan Epözdemir'in savcılığa verdiği ifade ile terör soruşturmasının detayları sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısında, 2024 yılı sonlarında ulusal basında yer alan bir fotoğrafta, aralarında şüpheli Epözdemir'in ve bazı yabancı istihbarat servisleriyle bağlantılı kişilerin bir yemekte buluştukları değerlendirilen olay sonrası soruşturma başlatıldığı anlatıldı. Yazıda, "Söz konusu yemekte yer alan yabancı uyruklu şahıslardan Michael Rubın isimli şahsın Amerika'da Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine faaliyet yürüttüğü, yine Amerikan Dış İstihbarat Servisi ile bağlantılı olduğu ve çalışmalarının bu servis tarafından yönlendirildiğinin değerlendirildiği anlaşılmıştır." denildi.
Yazıda, fotoğraftaki Dan Arbell'in İsrail Devleti Dışişleri ve dolaylı olarak Dış İstihbarat Servisi MOSSAD ile bağlantılı olduğu, şahsın 2009-2012 yıllarında İsrail'in Washington Büyükelçiliğinde misyon şefi olarak görevler aldığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhinde yürütülen faaliyetlerde adının geçtiği, Epözdemir'in ise söz konusu kişilerle görüşmesinin hayatın olağan akışına uygun olarak değerlendirilemeyeceği kaydedildi. Sevk yazısında ayrıca, Epözdemir'in atılı suçları işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi bulunduğunun ancak adli kontrol tedbirinin bu aşamada yeterli olacağının değerlendirildiği aktarıldı.

Öte yandan Epözdemir soru cevap şeklinde verdiği ifadesinde, FETÖ bağlantısı olup olmadığına ilişkin sorulan soruya kesinlikle bir bağlantısı olmadığını söyledi. Epözdemir ifadesinde, "Ben yerli ve milli bir insanım. Herhangi bir yabancı istihbarat servisi ile bağlantım olamaz. Kimse de benimle bağlantıya geçmeye cesaret edemez." dedi.
Epözdemir, bazı yabancı istihbarat servisleriyle bağlantılı kişilerle yemek fotoğrafı sorulduğunda ise daha önce bu konuya ilişkin araştırma yapıldığını ve soruşturma yapılmasına gerek görülmediğini söyleyerek, "Müvekkilim Gürsel Tekin benimle iletişime geçti, bana yurt dışından bir heyet geldiğini, heyetin İngilizce konuştuğunu, heyet ile yemek yiyeceklerini, bu yemekte kardeşimin nişanlısının çeviri yapıp yapamayacağını sordu. O dönem İngilizce öğretmeniydi. Oraya geldiğimizde Gürsel Tekin ile selamlaştım, yine orada bulunan Türklere 'merhaba' dedim. Bana sormuş olduğunuz yabancı şahıslarla herhangi bir iletişim kurmadım, İngilizce olarak 'merhaba' demiş olabilirim. O dönem İngilizcem çok iyi değildi. Yaklaşık yarım saat, 45 dakika, belki 1 saat kadar oturduk sonra da kalktık. Neden çağrıldığımı anlayamadım ki ben zaten orada kimlerin olduğunu bilmiyordum. Şahit olduğum hiçbir konuşma olmadı. Bu heyet aynı gün ve tarihten önce ve sonra birçok kişiyle görüşmüştür. Bu heyetle görüşen kişiler Türk gazeteciler, iş insanları ve diplomatlar, Murat G., Kemal Kılıçdaroğlu, Faruk L., Faik Ö., Bülent K. ile görüştüğü anlaşılmaktadır. O hafta boyunca onlarca kişi ile görüşülmüşken bu husus sadece bana sorulmaktadır." dedi.
Epözdemir ifadesinin devamında ise, "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, tüm bu gerekçelerle hakkımda herhangi bir adli kontrol tedbirleri uygulanmaksızın salıverilmemi talep ediyorum, aksi halde mesleki faaliyetlerimi yapamayacağıma ve müvekkillerim nezdinde de telafisi mümkün olmayan zarar getirecektir. Suçlama ile ilgili kuvvetli suç şüphesi yoktur. Tutuklama şartları oluşmamıştır, sabit ikametgah sahibiyim, 3 çocuk babasıyım, son olarak bu heyetin kaydedildiği sistemde de İstanbul'da görüşeceği 30 kişi arasında benim adımın da olmadığı görülecektir. Daha fazla mağdur olmamak için hakkımda takipsizlik kararı verilmesini talep ediyorum." ifadelerini kullandı. (DHA-AA)