Aynı marka kahve neden farklı ülkelerde farklı tatlar verir?

Kahve, tarihçesi epey eski olan içeceklerden biridir. Dünyanın her yerinde farklı lezzetlere sahip kahve çeşitleriyle karşılaşmak mümkündür. Çoğu insan bir kahve markasının tadını beğendiğinde çok fazla değişime gitmemekte ve aynı marka üzerinden devam etmektedir. Hal böyle olunca bazı zamanlarda kişilerin karşısına aynı marka kahvenin farklı lezzete sahip çeşitleri çıkabilmektedir. Bu durum aynı marka kahvenin farklı ülkelerde neden farklı tat verdiği konusunu gündeme getirmektedir.

Aynı marka kahve neden farklı ülkelerde farklı tatlar verir?

Ülkeler arası yolculuklarda insanların sıklıkla karşılaştığı durumlardan biri aynı marka kahvenin lezzetinin farklı olmasıdır. Bunun temel sebeplerinden biri o ülkeye özgü kahve çekirdeklerinin kullanılmasıdır. Bir diğer neden ise demleme tekniği ile alakalıdır.

Farklı demleme teknikleri, tercih edilen su gibi faktörler, kahvenin tadının değişmesine sebep olabilmektedir. Bu durum çay çeşitleri içinde geçerlidir. Aynı marka bir çayın lezzeti, farklı noktalarda içildiğinde değişebilmektedir. Bununla birlikte iklim şartları, kahve çekirdeklerinin gerek yetiştirilmesi gerekse işlenmesi gibi unsurlar da tadın farklı olmasında büyük bir role sahiptir. Ayrıca kahve çekirdekleri kimi bölgelerde kavrulurken kimi bölgelerde kavrulmadan da kullanılabilir.

Tercih edilen kahve makineleri de lezzetin farklı olmasına sebebiyet verebilmektedir. Dünya genelinde çok sayıda farklı lezzete sahip kahve çeşidi vardır. Filtre kahve, Espresso, Türk kahvesi, Americano, Latte gibi çeşitli tatlarla öne çıkan birçok kahve türü mevcuttur. Her kahvenin yapılış şekli ve kullanılan teknikler birbirinden farklıdır.

Kahvenin tadını değiştiren faktörler nelerdir?

Kahvenin lezzeti aromasına göre farklılık gösterebilmektedir. Kahve çekirdekleri kullanılarak yapılan kahvelerin tadının birbirinden farklı olmasının nedeni yetiştirildiği bölgedir. Latin Amerika, Afrika gibi ülkelerde Arabica kahve çekirdekleri yaygın olarak yetiştirilirken Endonezya, Kolombiya gibi ülkelerde ise daha farklı kahve çekirdekleri yetiştirilmektedir.

Kahveye lezzet veren aroması olduğundan toprakta yetiştirilen baharat ve meyvelerin de ayrı bir önemi vardır. Kahvenin lezzeti bazı faktörlerden kaynaklı değişebilmektedir. Kimi kahveler çok piştiği zaman tadı daha acı olabilirken kimi kahveler daha az pişirildiğinde ağza telve tadı gelebilir. Bu yüzden kahve hazırlarken pişirme tekniklerini iyi bilmek gerekir. Bu bağlamda kahvenin tadını değiştiren başlıca faktörler şunlardır:

• Bir kahvenin lezzetli olabilmesi için kahve çekirdeği seçiminin doğru yapılması önemlidir. Bu noktada tercih edilen kahve çekirdeğinin çeşidi ve özellikleri ön plandadır.
• Kahve çekirdeklerinin kavrulma süresi kahvenin tadını doğrudan etkileyen faktörlerden biridir.
• Kahve çekirdeklerinin öğütülme tekniği ve kahvenin saklama koşullarına uygun bir şekilde muhafaza edilmesi de önemli konular arasındadır.
• Kahve hazırlık aşamasında kullanılan suyun da özellikleri dikkate alınmalıdır.
• Demlenme tekniği, şeker miktarı, süt kremasının kullanılması gibi unsurlarda kahveye lezzet veren unsurlar arasında yer almaktadır.

Kahve içmenin yararı var mı?

Kahve birçok kişinin sıklıkla içtiği içecek türleri arasındadır. Kahvenin aşırı olarak tüketilmesi bazı rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Özellikle çok fazla tüketildiğinde çarpıntı, tansiyon gibi problemlere yol açabilmektedir. Uzmanlar genel olarak 3 fincan kadar kahve içilmesini tavsiye etmektedir.

Kahve uykusuzluk yaptığından uyku sorunu olan bireylerin de bu içeceği tüketirken dikkatli olmasında yarar vardır. Kahve doğru bir şekilde tüketildiğinde sağlık yönünden çeşitli faydaları bulunmaktadır. Bu bağlamda kahve içmenin faydaları şu şekildedir:

• Zekâ üzerinde olumlu etkileri vardır.
• Enerji verir ve kişinin kendini daha zinde hissetmesini sağlamaktadır.
• Şekersiz kahve metabolizmayı hızlandırdığı için zayıflamaya yardımcı olmaktadır.
• Demans, Alzheimer gibi rahatsızlıkların görülme sıklığını düşürür.
• Antioksidan yönünden zengin bir içeriğe sahip olduğu için kansere karşı koruyucu özelliği vardır.