ANKARA(ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kabil’de yaşanan helikopter kazası ile şehit olan askerlerin ailelerine başsağlığı dileklerini iletirken, kazanın nedeninin henüz net olarak kendilerine ulaşmadığını söyledi.
Başbakan Erdoğan Cuma namazını Subayevleri’ndeki evinin bulunduğu mahallede, Aksa Camii’nde kıldı. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Afganistan’ın Başkenti Kabil’de yaşanan helikopter kazası ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye saati ile 7 civarında kabilin 5 km güneyinde iki helikopterimiz kalkıyor. Bunlardan bir tanesi önde olan helikopterimiz maalesef şu anda nedeni tam net bize ulaşmış değil. Bilinmeyen bir nedenle bir düşüş oluyor. Bu düşüşü esnasında da subay, astsubay, uzman er, erbaş olmak üzere 12 kardeşimiz maalesef şehit oluyor. Bir apartmana orada çakılmak suretiyle. Tabii şu anda nedeni tam net değil. Kendilerine öncelikle rahmet diliyorum. Ailelerine başsağlığı dilerken tüm milletimizin başı sağ olsun diyorum. Bu çarpılan apartmanda da 5-6 sivilin öldüğü ayrıca gelen bilgiler arasında. Gerek Genelkurmay Başkanım, gerek Dışişleri Bakanım gerekse Müsteşarımdan son aldığım bilgiler bu çerçevede.”
-HAMAS LİDERİ İLE GÖRÜŞME-
Erdoğan bugün Türkiye’ye sürpriz bir ziyaret düzenleyen Hamas Lideri Halid Meşal ile görüşmesine ilişkin bir soruya ise “Bu görüşmemiz malum. Birinci derecede tabii ki Filistin meselesi. Filistin’de özellikle Hamas ve El Fetih arasında olumlu, güzel gelişmeler var. Birinci derecede bunun üzerinde duracağız. Tabii ayrıca da bölgeyi değerlendirme durumumuz söz konusu” diye konuştu.
-SURİYE’YE TAMPON BÖLGE-
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın Suriye’ye tampon bölge kurulacağına yönelik açıklamaları da hatırlatılan Başbakan Erdoğan, şu anda bunun değerlendirmesinin yapıldığını kaydederek şöyle devam etti:
“Burada Büyükelçimizin geri çağrılmasından tutunuz, oradaki Türk vatandaşlarımıza varıncaya kadar değerlendirmeleri yapıyoruz. Şu anda Kilis tarafındaki hazırlıklar bitmek üzere. Kilis tarafındaki hazırlıklar bittiği anda zaten Hatay’daki Çadırkent’i konteynır kente taşımak suretiyle gerek ibadethaneleriyle, gerek okullarıyla, gerekse sosyal donatı alanlarıyla ile daha öce konaklama merkezi olarak kullanılan bu diğer merkezi ilk etapta bir 20 bin kişilik ufak bir şeyle oluşturuyoruz. Konuyla ilgili olarak bunların hepsi çalışma içinde var. Yani tampon bölge var, güvenlik bölgesi var. Hepsi bu çalışmaların içerisinde var. Çünkü olaya tek düze bakmak yanlış olur. Birçok alternatifler değerlendiriliyor. Şu anda Amerika ve Rusya’nın birlikte oluşturmakta olduğu yeni bir metin de var. Belki o BM Güvenlik Konseyi’ne gelecek. Bu metini de nedir ne değildir onu da göreceğiz. Onun üzerinde de ayrıca bir çalışmamız var ama hepsinden öte 2 Nisan’da biliyorsunuz Suriye’nin Dostları grubu olarak İstanbul zirvesi var. İstanbul Zirvesi’nde Arap ligi ve BM bir araya geliyoruz. Orada bu işi çok geniş çaplı ve ama çok daha sonuca yönelik bir zirve olarak toplantıyı yapmayı planlıyoruz. Şu anda onun ön çalışmalarını da Dışişleri Bakanlığımız yürütüyor. Hazırlıkları sürüyor. Bu çalışmayla birlikte inanıyorum ki İstanbul Zirvesi herhalde geleceğe yönelik çok daha farklı neticeleri oluşturacaktır.”
-“SİVAS DAVASI ZAMANAŞIMINA UĞRAMADI”-
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “İhmali bulunan kamu görevlileri soruşturulabilir” sözlerinin hatırlatılması üzerine “ Bunların hepsi yargılama süreci içinde olan değerlendirmeler. Şu anda 12 Eylül bile masaya yatırıldı. Bunlar olabiliyor. 12 Eylül’den bu yana şöyle baktığımız zaman neredeyse 30 sene geçti, ama masada. Bu konuda da olması gereken her tür alternatif değerlendirilmeli” diyen Erdoğan, hükümete yönelik eleştirilere de yanıt verdi. Erdoğan “gözden kaçırılmaması” vurgusu yaptığı ifadelerinde şunları kaydetti:
“Bakınız şu anda 5 kişinin zamanaşımı konuşuluyor. Sivas Davası zaman aşımına uğradı ifadesini ben çok yanlış buluyorum. Sivas Davası zamanaşımına uğramamıştır. 5 kişi ile alakalı zamanaşımı var. Sivas Davası’nın içerisinde şu anda idama mahkûm olduğu halde idam kalktığı için ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm olan 33 kişi var. Bunun dışında ağır hapis cezası ile cezalandırılmış olan onlarca kişi var. Bunlar hep gözden kaçırılıyor. Hedef saptırılıyor. Burada çok ciddi yanlışlar var. Ben Sivas’a gidişimde birçok kızlar babalarının haksız yere, herhangi bir taksiratı olmadığı halde idama mahkûm olduğuyla hüngür hüngür ağlayan 18 yaşında, 19 yaşında kızlar biliyorum. Bunları göz ardı etmek suretiyle burada tek tarafa siyasi bir servis yapmayı doğru bulmuyorum. Bu tür ideolojik yaklaşımlar yanlış. Gidip de Ankara Adalet Sarayı’nın önünde gösteri yapmak suretiyle belli bir ideolojinin borazanlığını yapmanın doğru olduğuna inanmıyorum. Şu anda 33 kişi ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûmdur ve zamanaşımı olayı 5 kişidir. Zamanaşımı olayıyla ilgili olarak da bu ülkede DHKP-C’den şundan bundan bunca insanlar zamanaşımına uğramıştır. Bunlar dışarıdadır şu anda. Çıkıyorlar konuşuyorlar. Efendim neymiş Hizbullah’tan zamanaşımı. Orada Hizbullah’tan zamanaşımı diye çıktılar. Sonra bir kısmı yakalandı. Tekrar içeri girdi. Bir kısmı şu anda kaçıyor. Hizbullah zamanaşımına uğramamıştır ve bu noktada da değildir. Bunu da böylece görmemiz lazım. Değerlendirmeleri de yaparken haksız yapmayalım diye düşünüyorum.”
-“MUHALEFETİN DÜŞÜNCESİ İÇTÜZÜĞÜ BAĞLAMAZ”-
Milli Eğitim Komisyonu’ndan zorunlu eğitim yasa teklifinin geçirilmesinin ardından muhalefetin komisyonu “Yok hükmünde” değerlendirmesine de tepki gösteren Erdoğan “Muhalefetin bu son çalışmaları yok hükmündedir düşünceleri, kendi düşünceleridir. Asla gerçekleri bağlamaz. Asla iç tüzük hükümlerini bağlamaz” dedi. Yapılanların hepsinin iç tüzüğe göre yapıldığının altını çizen Erdoğan “Buna göre neticelendirilmiştir ve gerek ana muhalefet gerek diğer muhalefet söyledikleriyle de bu meclis onların gayri hukuki istekleri doğrultusunda yürümeyecektir. Burada çok açık net her şey ortadadır. Bir tarafta gördüğünüz gibi 326 sayısı vardır. Bunun karşısındaki sayı da ortadadır. Bu sayı bu sayının neredeyse yarısı kadar bir sayıdır. Yarısı kadar bir sayı 326’yla egemenlik tesis etmeye gayret etmektedir. Demokraside ölçü bu değildir. Biz azınlığı çoğunluğa, çoğunluğu azınlığa bu aradaki dengeyi kuran bir partiyiz. Çoğunluğun azınlığa tahakkümünü istemeyiz. Ama kalkıp azınlığın da eline bant tankını alıp, komisyon başkanını vurmak suretiyle ona saldırmak suretiyle oradan netice çıkarmasına da müsaade etmeyiz” diye konuştu.
Erdoğan son olarak İran ziyaretine ilişkin ise Güney Kore’den dönerken İran’a uğrayacağı, Ayetullah Hamaney de dâhil olmak üzere üst düzey görüşmeler gerçekleştireceği bilgisini verdi.