ANKARA (ANKA) - Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinden 10'unun AKP'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu önündeki hüküm verdiğini anımsatarak, "Büyük olasılıkla AKP yetkilileri karara etkili olan yönetim kadrolarında ve Bakanlar Kurulu'nda gerekli değişiklikleri yapacaklardır. Bu konuda kamuoyunda büyük bir beklenti vardır" dedi. -Özok, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinden 10'unun AKP'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu önündeki hüküm verdiğini anımsatarak, "Bu sonuç karşısında başta Cumhuriyet Başsavcılığı Kurumu olmak üzere, Sayın Yargıtay Başsavcısı'nın kişiliğine yönelik saldırılar yanı sıra, Anayasa Mahkemesi ve onunun sayın üyelerine yönelik acımasız ve seviyesiz saldırıları yapanlar acaba ne düşünmüşlerdir?" diye sordu.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinden 10'unun AKP'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu önündeki hüküm verdiğini anımsatarak, "Büyük olasılıkla AKP yetkilileri karara etkili olan yönetim kadrolarında ve Bakanlar Kurulu'nda gerekli değişiklikleri yapacaklardır. Bu konuda kamuoyunda büyük bir beklenti vardır" dedi.
Özok, Yargıtay'da düzenlenen Adli Yıl Açılış Töreni'nde bir konuşma yaptı. 6 Eylül 2001 yılından bu yana adli yıl açılış törenlerinde konuştuğunu belirten Özok, ikinci dört yıllık seçim döneminin sona ermesinden dolayı son konuşmasını yaptığını söyledi. 2001 yılından bu yana yaptığı konuşmalardan örnekler veren Özok, "Görüldüğü gibi her yeni yılda sorunlar azılmıyor aksine daha da artarak bir anlamda sorunlar sarmalı haline geliyor" dedi.
2007-2008 adli yılının yargı için hiç hak etmediği olumsuzlukların yaşandığı bir yol olduğuna dikkat çeken Özok, Yıllardır kurumsallaştırmaya çalıştığımız parlamenter demokratik sistem ve onun olmazsa olma koşulu olan erkler ayrılığı ilkesi, siyasal iktidarı elinde bulunduran egemen güçlerin bu ilkeye olumsuz, otoriter ve öngyargılı yaklaşımları nedeniyle bir türlü işletilememektedir" dedi. Özok, yasama ile yürütmenin birlikteliğinin tek elde toplanmasının parlamenter demokratik sistemi işlemez hale getirdiğini ve siyasal iktidar temsilcilerinin hukuk devleti olgusuyla bağdaşmayan anti demokratik uygulamalarına neden olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Yasamanın yapamadığını yargı yapıyor"
"İşte bu noktada hukuk devletinin olmazsa olmaz koşulu ve erkler ayrılığının önemli bir öğesi olan bağımsız yargı devreye girmekte yasama erkinin yapamadığı denetim görevini yerine getirmek suretiyle iktidarın sınırsız gücünün keyfiliğe dönüşmesini engellemektedir. Çünkü yasama ve yürütmenin birlikteliği hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesi bakamından ve ülke hukuk pratiği yönünden sağlıksız ve ümit kırıcı gelişmelere neden olabilmektedir."
"Mahkemeye yapılan baskılara yetkililer sessiz kaldı"
Özok, AKP hakkında açılan kapatma davası sonrası yaşananların Türk yargı sistemi tarihinde ders alınması gereken önemli bir süreç olarak yerini aldığını kaydederek, bu süreçte yurt içinden ve yurt dışından yapılan haksız, dayanaksız ve hukuk dışı saldırılar nedeniyle yargı adına büyük olumsuzluklar yaşandığını belirtti. TBB olarak yargılamayı etkileyecek her türlü eylem ve söylemden özenle kaçındıklarını söyleyen Özok, "Maalesef hakkında kapatma davası açılan iktidar partisi yetkilileri başta olmak üzere, ona yandaş kimi dernek ve kuruluşlar, ulusal ve uluslararası medya kuruluşları, ABD'nin ve AB'nin işgüzar diplomatları akıl almaz eylem ve söylemleriyle başta Cumhuriyet Başsavcılığı olmak üzere Anayasa Mahkemesi'ni hedef alan saldırı, tespit ve değerlendirmelerde bulunmuşlardır" diye konuştu.
TBB Başkanı Özok, dava sürecinde AB yetkililerinden müzakereleri durdurma tehdidinin geldiğini, ABD Büyükelçisinin ise daha da ileri giderek gün ve saat vererek mahkemenin alacağı kararı içeriğiyle birlikte kamuoyuna duyurduğuna dikkat çekerek buna yetkililerin sessiz kaldığını söyledi. Özok, "Aksine iktidar partisinin bir kesimi tarafından bu müdahaleler desteklenmiş ve AKP lehine kullanılmaya çalışılmıştır" dedi.
"Kılıç ombdsman gibi"
Konuşmasında AKP hakkında verilen kararı açıklayan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ı da eleştiren Özok şöyle dedi:
"Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın kararın açıklanması sırasında kararla doğrudan ilgisi olmayan açıklamalarını uygun bulmadığımızı, bu konuda daha özenli davranılması gerektiği kanısını taşıyoruz. Gerekçeli karar açıklanmadan bir mahkeme başkanının kararın içeriği, gerekçeleri ve motivasyonu konusunda kamuoyunu ikna etmek isteyen toplumsal önder tavrı ile ombudsman benzeri açıklamalar yapmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü bilindiği gibi bir mahkeme kararında varılmış sonuçlar, ancak gerekçeleri ışığında anlam kazanır. Her mahkeme kararı için doğru olan bu durum, Anayasa Mahkemesi kararları için öncelikle geçerlidir"
"Bakanlar kurulunda gerekli değişiklikler yapacaklardır"
Özok, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesinden 10'unun AKP'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu önündeki hüküm verdiğini anımsatarak, "Bu sonuç karşısında başta Cumhuriyet Başsavcılığı Kurumu olmak üzere, Sayın Yargıtay Başsavcısı'nın kişiliğine yönelik saldırılar yanı sıra, Anayasa Mahkemesi ve onunun sayın üyelerine yönelik acımasız ve seviyesiz saldırıları yapanlar acaba ne düşünmüşlerdir?" diye sordu.
AKP hakkında verilen kararın kesin bir uyarı alması nedeniyle çok önemli olduğunu söyleyen Özok, "AKP siyasi varlığını sürdürebilmek için bu karardaki gerekçeleri dikkate almak ve bundan böyle, benzerlerinden özenle kaçınmak durumundadır. Büyük olasılıkla AKP yetkilileri karara etkili olan yönetim kadrolarında ve Bakanlar Kurulu'nda gerekli değişiklikleri yapacaklardır. Bu konuda kamuoyunda büyük bir beklenti vardır" dedi.
Özok, gerekçeli kararda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile laiklik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemlerinin gerekçeli kararda yer alması durumunda ciddi hukuksal sorunlar çıkacağını savunarak Anayasa Mahkemesi'nin kararının bütün bu özellikleri dikkate alınarak değerlendirilmesi ve iyi okunmasını istedi.
"Tanrı masum insanları bu kişilerden korusun"
Özok, konuşmasında Ergenekon davasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Önemli kurum temsilcilerinin davanın "savcılığına" ve "avukatlığına" soyunduğunu dile getirerek ölçünün kaçırıldığını söyledi. Kovuşturma evresinde yargılamayı etkileyecek eylem ve söylemlerden kaçınmak gerektiğine işaret ederek, "Lütfen yakın zaman dilimi içinde bu konularda yazılı ve görsel yayın organlarında çıkan yazı ve yayınları bir anımsayın, Tanrı masum insanları bu kişilerden korusun" dedi. Özok, Türk yargısının adli kapitülasyonların kaldırıldığından bu yana bu denli ağır dış baskı ve anayasal düzene karşı b denli iç baskı görmediğini söyledi. Ergenekon davasının Silivri Ceza ve tutukevi'nde düzenlenen bir salonda yapılacağını belirten Özok, yargılamanın adil yapılabilmesi için AİHM kararlarından örnekler verdi.
"Gözü kara hocalar"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yaptığı rektör seçimlerinin yeni bir tartışma başlattığını ifade eden Özok, "Biz Sayın Cumhurbaşkanı'nın rektörleri atama yetkesi konusunda hiçbir tereddüt taşımamaktayız. Ancak önceki Cumhurbaşkanları da yetki kullanımında objektif değillerdi gerekçesiyle yerel ve genel seçimlerde AKP listelerinden aday olanlarla, hızını alamayarak artık AKP ile özdeşleşmiş , ‘Herşey Türkiye için, durmak yok, yola devam' yazılı kutlama pastalar.