Ankara (AA)- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, eski başbakan Bülent Ecevit'in cenaze töreninde yaşananlardan, "bazılarının tedirgin olduklarını" savunarak, "Neymiş, bir araya gelen insanlar 'Türkiye laiktir, laik kalacaktır' demiş... Bundan birileri çok rahatsız olmuş" dedi.
Baykal, "Sayın Başbakan bilmelidir ki şimdi cumhuriyetimizin bu niteliğini söylemeyi gerektiren bir durum vardır. Şimdi laikliği söylemenin zamanıdır. Çünkü başta Başbakan olmak üzere AKP iktidarı, Türkiye devletinin, cumhuriyetinin bu temel niteliğini tehlikeye sokmaya başlamıştır" diye konuştu. CHP Grup toplantısında Baykal'ın konuşmasından önce çağrısı üzerine, Başbakan Bülent Ecevit anısına saygı duruşunda bulunuldu. Ecevit'in cenaze töreninde yaşananların ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini belirten Baykal, "Yaşanan olay herhangi bir cenaze töreni değildir. Toplumsal vicdanın ve toplumsal bilincin şahlanışıdır" dedi.
Türkiye'nin çağdaş bir cumhuriyet olma kimliğini korumanın, ülkenin iç barışı, bütünlüğü ve dünyadaki saygın yeri açısından ne kadar önemli olduğunun her geçen gün daha iyi anlaşıldığını belirten Baykal "Başbakan soruyor, 'kime söylüyorsunuz' diyor. Sana söylüyorlar Sayın Başbakan, sana söylüyorlar. Senin Milli Eğitim Bakanına, Başbakanlık Müsteşarına, senin iktidarına söylüyorlar.Senin yaptıklarına, yapacaklarına söylüyorlar" diye konuştu. Baykal, milletçe Cumhuriyeti sahipleneceklerini ve kimsenin, bu sürecin karşısına çıkmaması gerektiğini ifade ederek, herkesi bu sürece katkı vermeye, kimliğini, kişiselliğini aşmaya çağırdı.
Eski Başbakan Bülent Ecevit'in cenaze töreninde, Türkiye'nin lider adayını şemsiye altında gördüklerini belirten Baykal, iktidarın, şemsiyenin, yağmur ve güneşten korumanın yanı sıra toplumsal tepkilerden koruma işlevini keşfettiğini söyledi. Baykal, "Bu yaklaşımlarla cumhurbaşkanı olur mu olmaz mı bilemiyorum ama Türkiye'nin lideri olamaz" dedi. Bir telaş ve paranoya içinde olmadıklarını, gerçeği, niyeti, arayışı, kadrolaşmayı gördüklerini kaydeden Baykal, bunun karşısına silahla, süngüyle değil, oyla, düşünceyle, siyasetle çıkacaklarını ifade etti.
Baykal, bunu sağlayacak olanların her siyasi partide bulunduğunu dile getirerek, "CHP'li, başka partili, sosyal demokrat, sosyal demokrat olmayanlar; ülkeyi, Atatürk'ü, Cumhuriyeti ve laikliği sevenlerin, Anayasa'nın özüne inanan herkesin" el ele vermesi gerektiğini belirtti. Olayın ideolojik, solda birleşme anlayışının içine yerleştirilmemesini istediklerini kaydeden Baykal, merkezin içinde, sağında yer alan pek çok kişinin bu gelişmeden rahatsız olduğunu, bu gidişten mutlu olmadığını söyledi.
Baykal, bu dönemde yolsuzluğun toplumsallaşmaya başladığını savunarak, Türkiye'nin "Ali Dibolar" ile yankılandığını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın belge istediğini, belge açısından bir sıkıntı yaşanmadığını belirterek, CHP grubuna katılan Harun Özkan isimli kişiyi göstererek, "İşte belge Sayın Başbakan" dedi.
Baykal, 2002 seçimlerinden sonra AK Parti milletvekili, ilçe başkanı ve ilçe yönetim kurulu üyesinin, inşaat malzemeleri satan Özkan'a gelerek, "Seninle
şirket kuralım, ihaleleri alalım" dediklerini anlattı. Baykal, kazancın üçte birinin milletvekiline, üçte birinin ilçe başkanı ve yönetim kurulu üyesine, üçte birinin de Özkan'a ayrıldığını, özel sohbetlerde de milletvekili ve ilçe başkanın payının Genel Merkeze iletildiğinin anlaşıldığını söyledi.
Baykal, "2005'te SKK ve vergi borçları geliyor. Özkan, bundan haberi olmadığını söylüyor, kendisine 'Bu kadar ihale aldın' deniliyor. Sonra kıyamet kopuyor. Arkadaşımız tepki gösteriyor ve tehditler yağıyor" diye konuştu. Özkan da kendisine baskı yapıldığını ifade ederek, AK Parti yönetim kurulu üyelerinin ses kayıtlarının bulunduğunu söyledi.