ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 17 Aralık Zirvesi'ne 4 gün kala, tam üyelik dışında herhangi bir formülün gündeme getirilmesi halinde, Türkiye'nin bütün kurumlarıyla, 'Teşekkür ederiz' diyebilme kararlılığını göstermesi gerektiğini savundu. Baykal, hükümete "17 Aralık günü çıkacak kararı beğenmezsen ne yaparsın" diye sordu.
Baykal, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetten Türkiye'yi tam üyelik dışında bir modele sürüklemeye yönelik bir zirve kararını kabul etmemesini istedi. Türkiye'nin, cumhurbaşkanından meclisine kadar bütün devlet kurumlarıyla hep birlikte bunu söylemesi gerektiğini savunan Baykal, CHP'nin farkının da burada ortaya çıktığını kaydetti. Başbakan ve Dışişleri Bakanı'nın zaman zaman 'Böyle olmasını temenni etmeyiz' gibi görüşler açıkladığını kaydeden Baykal, "Ama sorun şu; siyasette temenni söylemek politika değildir. Temenniyi bırak, 17 Aralık günü zirveden tam üyeliği koşulsuz öngören karar çıkmazsa ne yaparsın? onu söyle. Bunu söylemediğin takdirde olmaz. 'Ben bunu kabul edemem' demek, yetmez. Kabul etmezsen ne yaparsın onu söylemen lazım. Siyasi irade budur, kararlılık budur, sonuç alacak tavır budur" dedi.
"KONSEYİN KARARINDA BUBİ TUZAKLARI OLACAK" Konseyin kararında ikili bir yapı olacağını belirten Baykal, kararın bir kısmının Türkiye'nin gösterdiği başarıyı ödüllendiren ifadeler, diğer tarafında ise ortaya çıkan bütün taslaklarda olduğu gibi mayınlar, bubi tuzaklarının yer alacağını savundu. CHP olarak işte bu noktada, devletin bütün kurumlarının kararlılığını ortak ve gür bir sesle göstermesini istediklerini belirten Baykal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Yoksa Türkiye'ye yarım porsiyon üyelik gelir. Hükümet, 'Gelsin bakalım, birkaç lokma alırız, hiç yoktan iyidir' havalarına girmiş gibi bir izlenim veriyor. Hükümetle burada ayrışıyoruz. Biz diyoruz ki, yarım porsiyon üyelik gelirse, masadan kalkarız. Hükümet bunu demediği için Brüksel'e beraber gitmedik. Çünkü komisyonlar kurarak ortak bir çalışma yapılmadı. Tam porsiyon ne, yarım porsiyon ne, birlikte tarif edilmedi Türkiye neyi bekliyor, ne olmazsa olmaz birlikte kararlaştırılmadı. Bunları çalışamadık. Bize dediler ki, 'Hadi gidiyoruz siz de gelin. Bu olmaz. Oraya bir şey yapmaya gidiyoruz. Ne yapacağımızı konuştuk mu? O konuda bir ortak karar aldık mı? Ulusal bir politika belirledik mi? Bu çalışmaya bütün devlet kurumlarını kattık mı? Hayır, öyleyse neden gidelim, gitmenin ne yararı var?"
markasıdır.
Haber Gönder
