HABER

Bilgisayar icat oldu, mertlik bozuldu

İSTANBUL (İHA) - Halk şairi Köroğlu'nun, "Barut icat oldu, mertlik bozuldu" sözünden beri mertliğin bozulmasının yanında savaşların ve terörizmin de şekli ve metodu değişti. Kimi zaman orman, kimi zaman dağ, kimi zaman da vahalarda saklanan ve vur-kaçlarla kendini gösteren terör ve hatta o zamanki adı ile eşkıyalık, yerini, evinde oturan, İnternet ve bilgisayarla ülkelere ve savunma sistemlerine korku salan, hazırladığı 'Şarbon'lu veya Anthrax'lı mektuplarla binaları hatta şehirleri tehdit edebilen kişilere bıraktı.

Uzmanlar, bilgi çağıyla birlikte her geçen gün daha "akıllı" hale gelen teröristlerin, teknoloji ile kurdukları ilişki geliştikçe, eylemlerindeki uzmanlıklarının da arttığına dikkat çekiyor. Dünyadaki terörist eylemlerin yüzde 60'ını, bilgisayar merkezlerine yapılanların oluşturduğunu vurgulayan uzmanlar, "Teröristlerin ve eylemcilerin özel veya resmi binden fazla bilgisayar kuruluşunu bombaladığı düşünülürse, terörizmin dünya genelindeki bilgisayar iletişimi yönünden büyük tehdit olduğu açıktır" uyarısında bulunuyor.

Uzmanların bildirdiğine göre, Londra Dışişleri Araştırma Enstitüsü'nün yayınladığı 10 sayfalık raporda, modern bir sanayi devletinin bilgisayar sistemlerine yönelik bir terörist eylemle nasıl felce uğratılacağı yazıyordu:

"Belli başlı bilgisayar kurumlarına giriş, bir suçlu için de, iyi bir vatandaşa olduğu kadar açık. Bu sebeple, "elektronik teröristler" için, bazı güvenlik sistemlerinin en zayıf noktalarına yönelik stratejik planlar kurmak zor olmayacaktır. Hedefin bilgisayar olduğu eylemlerde yöntem, sabotaj yoluyla bilgisayara zarar verilmesi yada kullanımının tamamen durdurulmasıyken, bilgisayar eylem aracı olarak kullanılmaya kalkıldığında uygulanacak yöntem, verilerin değiştirilmesi ya da kopyalanması. Bu senaryonun baş rolünü oynayan "Hacker"lar, birinci yöntemi uygulayan teröristlerin yaptıkları gibi bilgisayar merkezlerini bombalamak yerine, sistemin merkezine virüs göndererek ya da sistemi kırıp içine girme yolu ile bilgi çalarak saldırmayı tercih ediyorlar. Geleceğin Carlos'unun Çek yapımı bir VZ61 makineli tabanca yerine bir IBM PC ile silahlanmış olması pek şaşırtıcı olmaz."

Uzmanlar, bu tür eylemlere örnek olarak 1996 Eylül ayında CIA web sitesinin kırılmasını ve 1999 Ocak ayında San Antonio'daki Kelly Hava Üssü bilgisayarlarının, iki gün boyunca sürekli saldırıya uğramasını gösteriyor.

ELETROMANYETİK BOMBA Uzmanlar, hazırlanması çok kolay olan ve kısaltılmış adı ile 'e bomba'nın, tek bir tuğlayı kırmadan ve tek bir damla kan akıtmadan tüm kenti yere yıkabileceğinden mükemmel bir silah gibi gözüktüğünü bildiriyor. Göz açıp kapayana kadar uygarlığı 200 yıl öncesine götürebilecek bu silahı yapmak için ödenmesi gereken miktarın yalnızca 400 dolar olduğunu, ihtiyaç duyulan teknolojinin ise 1940'ların teknolojisi olduğunu ifade eden uzmanlar, bu özelliklerinden dolayı 'e-bomba'nın, terörle mücadele halindeki dünyanın ciddiye alması gereken bir tehdit olduğunu kaydediyor.

Uzmanlar, elektromanyetik bombanın temelini oluşturan düşünceyi şöyle anlatıyor:

"Üretilen yüksek güçte bir radyo dalgası yada mikrodalga atımının, önüne çıkan tüm elektronik devreleri yok etmesi. Neredeyse etrafımızdaki her şeyin elektrikle çalıştığı bir çağda yaşadığımız düşünülürse, böyle bir yöntem kitlesel bir yıkım oluşturmak için ideal. Bunu kullanarak taşıma sistemleri durdurulabilinir, iletişim çökertilebilir ya da bilgisayar ağlarına zarar verilebilir."

Elektromanyetik silahlar kullanılarak, "yumuşak darbe" denen yöntemle sistemi geçici olarak çökertmenin mümkün olduğunu ifade eden uzmanlar, "Böylece elektronik sistemlerin içine girerek, düşmanınız sizin orada olduğunuzu bilmeden, istediğiniz her şeyi sessizce yapabilirsiniz. Bu da, askeri bilgileri ele geçirmek isteyen teröristlerin işlerini tamamlayana kadar sistemin hafızasını kaybetmesini sağlamak için çok uygun yöntem" diyorlar.

BİYOLOJİK VE KİMYASAL TEHDİT Uzmanlar, günümüzde dünya üzerinde birçok bölgede biyolojik nitelikli silahlar bulunduğuna dikkat çekiyor. Bu tür silahların 2. Dünya Savaşı'nda ortaya çıktıklarında oldukça önemli savaş gücü olarak kullanıldıklarını vurgulayan uzmanlar, örneğin Japon ordusunun, Bubonik veba bulaştırılmış pireleri, 1942 yılında Mançurya'da Çin güçlerinin üzerine saldığında pek çok Japon askerinin de hastalıktan etkilendiğini bildiriyor. Uzmanlar, sonraki 15 yıl boyunca ABD ve diğer bir çok ülkenin biyolojik silah depolarını genişlettiklerini kaydediyor.

Biyolojik ve kimyasal silahların yaygın türleri:

Anthrax: Tabiatta genellikle toprakta bulunan 'Bacillus anthracis' adlı bakteri kullanılıyor. Bu bakteriler, canlıların bedenine genellikle derideki yara ve sıyrıklardan alınıyor. Ancak, solunum ve sindirim yoluyla da bedene girebiliyor. Ölümcül etkisinin sebebi, bakterilerinin oluşturduğu zehir. Solunum yoluyla alındığında kuluçka süresi 1-6 gün. Belirtileri: Ateş, kırıklık, bitkinlik, öksürük ve göğüs ağrısı. 24-36 saat sonra ölüm gerçekleşiyor.

Botulinum zehiri: 'Clostridium botulinium' adlı bakterinin ürettiği nörotoksinler kullanılıyor. Genellikle konserve besinlerde oluşuyor ve sindirim yoluyla yok ediliyor. Bakterilerin oluşturduğu zehrin önceden toplanarak saldırı amaçlı olarak püskürtülebileceği düşünülüyor. Zehir solunum amaçlı alındığında ölümcül etki yapıyor. Belirtileri güçsüzlük, göz kapaklarının kapanması, baş dönmesi, ağız kuruluğu, bulanık görüş belirtileri ve 12-36 saat sonra başlıyor. Bunu felç ve solunum yetersizliği izliyor.

Brucella: Brucella cinsinden Coccobacilli'nin dört türünden birinin sebep olduğu bir enfeksiyon. Bakterilerin insanlarca alınması, pastörize edilmemiş süt ve peynirin sindirimi sırasında gerçekleşiyor. Bu bakterilerin saldırı amaçlı kullanımının sprey yoluyla ya da besinlerin kirletilmesi biçiminde olacağı düşünülüyor. Belirtileri düzensiz ateş, baş ağrısı, bitkinlik, zayıflık, depresyon ve zihinsel durum değişiklikleri.

Veba: 'Yersinia pestis' adlı bakterinin sebep olduğu ölümcül hastalık. Normalde veba, enfeksiyonlu fareler üzerinde yaşayan pirelerin ısırığından bulaşıyor. Veba, sprey yoluyla da bulaşabiliyor. Bu durumda zatürree benzeri bir biçimde gelişiyor ve gereken iyileştirme uygulanmazsa üç gün içinde ölümle sonuçlanıyor. Saldırı amaçlı kullanımının sprey yoluyla olacağı düşünülüyor. Hastalık yüksek ateş, titreme, baş ağrısı ve kan kusma gibi belirtilerle başlıyor. Solunum güçlüğü ve oksijensizlik ortaya çıkıyor.

Tularemi: Normalde 'Francisella tularensis' bakterisinin yol açtığı enfeksiyondan kaynaklanıyor. Bazı böceklerin ısırığından ve kemirgen hayvanlardan geçiyor. Bu bakterilerin saldırı amaçlı kullanımının da sprey yoluyla olacağı düşünülüyor. Normalde hastalıktan ölüm oranı yüzde beşi geçmiyor. Ancak, saldırı sonucu havadan alındığı zaman ölümlerin daha çok olacağı düşünülüyor. Hastalığın kuluçka dönemi 3-5 gün olarak bilinse de hava saldırısında kullanımının bu süreyi azaltacağı düşünülüyor. Titreme ateş, baş ve karın ağrısı, öksürük gibi belirtileri var.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler