HABER

Kapat

CHP, maden aramalarını meclis gündemine taşıdı

ANKARA (ANKA) - CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz, verilen maden arama ruhsatları ile ormanlık alanların "orman vasfını kaybetmiş arazi" haline dönüştürmek istendiği kaydederek, "Maden arama ruhsatı verilmiş olmasına karşın sahada maden olmadığı tespit edilen maden sahası var mı?" diye sordu.
CHP'li Topuz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması isteğiyle verdiği soru önergesinde, AKP iktidarının Maden Kanunu'nda yaptığı değişiklikle; doğal ve kültürel zenginliklerin bulunduğu alanlar dahil tüm coğrafyanın, sadece yüzde 2 vergi karşılığında yabancı sermayeli şirketlere veya yerli şirketlere açıldığını bildirdi. Topuz, söz konusu düzenleme ile petrol, jeotermal kaynak ve maden arama faaliyetlerinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kapsamı dışına alındığını belirterek, şöyle dedi:

"Küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarının görülmeye başlandığı bu süreçte, ülkenin ulusal değerlerinin kuralsız ve denetimsiz maden aramalarına açıldığı görülmektedir. İnsan yaşamına ve doğal çevreye yaptığı olumsuz etkiler mahkeme kararları ile tescil edilmiş olmasına karşın Kaz Dağları'nda yaşanan ağaç katliamı ve toprakların kazılmasının nedeni doğa katliamını yasal güvenceye alan bu maden yasasıdır."

-"İŞGAL YASASININ ETKİLERİ GÖRÜLMEYE BAŞLADI"-
Topuz, ulus ötesi sermayenin talepleri doğrultusunda, AKP iktidarında yasalaştırıldığı iddia edilen ve kamuoyunda "işgal yasası" olarak anılan söz konusu yasanın acı sonuçlarının şimdiden görülmeye başlandığını kaydetti. Konuya ilişkin şikayetlerin yurt genelinde artış gösterdiğini dile getiren Topuz, "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, orman alanlarında verdiği taş ocağı izinlerinde inceleme yapmadığı, bu nedenle verilen binlerce sahada, maden arama izniyle ormanlık alanlarda ruhsat yağması yaşandığı, amacın ormanlık alanda binlerce delik açmak, ağaçları kesmek, yeşil dokuyu tahrip etmek ve bu alanları ‘orman vasfını kaybetmiş arazi' haline dönüştürmek olabileceği kamuoyuna yansıyan bilgiler ve belgelerdir" dedi.

Topuz, Başbakan Erdoğan'dan şu sorulara yanıt istedi:
"-Maden arama ruhsatı verilmiş olmasına karşın, sahada maden olmadığı tespit edilen maden sahası var mıdır? Varsa bu sahaların yeri ve sayısı nedir? Hangi şirketler bu sahalarda arama ruhsatı almıştır?
-Ülkemizde, izin ve ruhsat sahibi olmuş yabancı sermayeli yada yabancı ortaklı şirketler, hangi madenleri üretmektedir? Bu şirketlerin isimleri nedir?
-Maden arama yada işletme izni verilen ‘yabancı sermayeli yada yabancı ortaklı şirket' sahipleri hangi ülke uyruğuna tabidir?
-Ülkemizle karşılıklılık ilişkisi bulunmayan ülke uyruğuna tabii ülke vatandaşlarının ülkemizde kurduğu yada ortak olduğu şirketlerden Bakanlığınızca maden arama izni yada işletme izni alan şirket var mıdır?
-Güney Kıbrıs Rum kesiminden bazı şirketlerin, ülkemizde kurdurdukları paravan Türk şirketler aracığı ile AKP iktidarında 21 adet arama ruhsatına sahip olduğunun ortaya çıkması, yeraltı zenginliklerimize kimlerin ve nasıl sahip olduğu ve maden şirketlerinin kimliğinin sorgulanmasına neden olmaktadır. Bakanlığınızca, yabancı sermayeli yada yabancı ortaklı şirketler herhangi bir araştırma ve incelemeye tabii tutulmakta mıdır?
-Bakanlık tarafından verilen arama ve işletme ruhsatlarında yapılan devir ve satışlar devletin ilgili birimleri tarafından izlenmekte midir?
-Kaz dağında altın madeni arama izni alan şirketlerin isimlerinin ve hangi ülke sermayesi ile kurulduğunun kamuoyundan gizlenme nedenleri nedir? Bu şirketlerin adları ve şirketlerin sermayelerin hangi ülke uyruğuna tabi oldukları konularında kamuoyunu bilgilendirmeyi düşünüyor musunuz?
-Piknik yapmanın ve kestane toplamanın dahi yasak olduğu, dünyanın sayılı eko sistemine ve doğal güzelliğine sahip Kaz Dağının altın arama faaliyetlerine açılmasında iddia edildiği üzere, bazı ülkelerin tavsiyesi olmuş mudur?" (ANKA)

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler

Kapat