BURSA (İHA) - Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Polisi Şube Müdürü Yesari Vural, çocuklar arasında yaygınlaşan fiili livata, tecavüz ve cinsel taciz gibi suçların kaynağının internet olduğunu söyledi.
Bursa Yerel Gündem 21 Sağlık Çalışma Grubu etkinlikleri çerçevesinde Eğitim Araçları Salonu'nda düzenlenen "Sokaklar, Çocuklar ve Biz" isimli panele, Umut Çocukları Dernek Başkanı Yusuf Kulca, Uludağ Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Fakültesi Prof. Dr. Suna Taneli, İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü Yesari Vural ve Sosyal Hizmetler Uzmanı Resi Sanatçı katıldı.
Yusuf Kulca'nın yönettiği panelde konuşan Yaseri Vural, kanuna muhalif kalmış çocuklar probleminin tek başına polis tarafından çözülemeyeceğini, devlet çatısı altında sivil toplum örgütleri ve ilgili kuruluşların koordine olmaları gerektiğinin altını çizdi.
Son yıllarda çocuklar tarafından işlenen ya da onları maşa olarak kullananlar tarafından işletilen suçlarda giderek fazlalaşma olduğunu hatırlatan Vural, özellikle sık karşılaşılan fiili livata, tecavüz, cinsel taciz gibi cinsel içerikli suçlarının başlama noktasının, sayıları giderek artan internet ortamı olduğunu iddia etti.
Çocukların internet kafelere kontrolsüz bir şekilde gönderilmelerinden yakınan Vural, "Bize gelen cinsel taciz, fiili livata gibi suçları işlemiş çocuklarımızın internet ortamlarında uyandığını görüyorum. Buralarda çocukların maruz kaldıkları pornografik yayınlar çocuklarımızın beynine işliyor. Buradan öğrendiklerini dışarıda uyguluyorlar. 1 YTL için bile bile bu tür yayınları çocukların izlemelerine izin veren işletmeciler, eğer bu işi şuurlu yapıyorlarsa vicdansızdırlar. İnternet kafelerde çocuklar çok kötü alışkanlıklar kazanıyorlar. Göndermeyin diyemeyiz ama mutlaka çocuklarınızı kontrol altında tutun. Ayrıca Bursa'daki 400 internet kafeden 100'ü hakkında işlem yaptık ama kapatılan kafeler yeniden açılıyor" dedi. Vural, Bursa'da 2004 yılında 2 bin çocuğun suça karıştığını da hatırlattı.
Bali çeken çocuklara da temas eden Vural, "Uçucu madde kullanan çocuklar, bu maddeyi her şeyleri olarak görüyor. Bir gün mülakat yaptığım bir bali bağımlısı çocuk bana, 'Amca cennette bali var mı' diye sordu. Yani var desem hemen ölüp gideyim diyecek. Bu çocuklarımıza sahip çıkmak lazım. Uçucu madde bağımlısı çocukların babaları arasında bazıları var ki, 'Çocuğum ölsün ondan sonra bana haber ver' diyorlar. Bu tür problemlerin kaynağında hep ailenin çocuğunu eğitememesi yatıyor. Biz suça maruz kalmış 118 çocuk üzerinde yaptığımız bir araştırmada Yavuzselim, Ulus, Mevlana ve Arabayatağı gibi ekonomik olarak sıkıntının yaşandığı bölgelerde ailelerin yüzde 70'inin okuma yazma bilmediğini gördük. 21 kardeşi olan çocuklar var. Bu hep eğitimsizlik, çocuk yetiştirememe anlamına geliyor" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Suna Taneli ise İstanbul'un, Bursalı madde bağımlısı çocukların rehabilitesi konusunda artık cevap vermediğini belirterek, bir an önce şehre madde bağımlısı çocuklar için bir hastane ve çocukların rehabilite edilebileceği bir merkez kurulması gerektiğini vurguladı. Taneli, üniversitedeki yetkililerin Bakırköy'deki tedavi ve rehabilitasyon merkezinde eğitime tabi olduklarını açıklayarak, Bursa'da açılacak benzer merkezlerde görev yapmaya hazır olduklarını kaydetti.
Türkiye'de çocuklarda ve gençlerde şu an için bir tehlike oluşturmayan AIDS konusunun ileride gündeme oturabileceğini söyleyen Yusuf Kulca da, Güney Afrika'daki çocuk ve gençlerin yüzde 75'inin AIDS olduğunu bildirdi. Ailelerin çocuk yetiştirmesi konusunda eğitilmelerinin şart olduğunu aktaran Kulca, çocuklar tarafından işlenen suç çeşitliliğinin artmasına da dikkati çekti.