Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Vakıf Haftası ile restorasyonu tamamlanan 250 eserin 7 bölgeden canlı bağlantılı toplu açılış töreninde konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Ülkemiz bir dönem vakıf eserlerin korunması konusunda ihanete varan aymazlıklara şahit oldu. Tek parti CHP'si döneminde bu meselede sabıkası kabarıktır. Tarihi ile, kültürü ile kavgalı bu zihniyet ecdadın emanetine de ihanet etmiştir. Asırlara meydan okuyan yüzlerce cami satılmış, kiraya verilmiş ya da müze, depo, ahır olarak kullanılmıştır.
"SEBEP İDEOLOJİK BAĞNAZLIKTIR"
Ecdad mirasına, bilhassa da vakıf eserlerine yönelik hınç kültürünün altında yatan sebep ise ideolojik bağnazlıktır. Aynı çevreler bu mirasın kati bir tasfiyeye tabi tutulması gerektiğine inanmışlardır. Arapça ezanı yobazlık emaresi olarak görenler camileri de ihtiyaç fazlası bahanesiyle satışa çıkarmışlardır. Okkası 3 kuruşa satılan Osmanlı arşivleri de nasibini almıştır.
Yurt dışı seyahatlerimiz bize tek parti zihniyetinin ülkemize verdiği zararların boyutlarını gösteriyor. Milleti baskıyla dönüştürmeyi hedefleyen bu anlayışın milli bünyemize verdiği tahribatı daha iyi anlıyoruz.
"YENİ DÖNEMDE EN BÜYÜK HEDEFİMİZ..."
Başka toplumlar olmayan tarihlerinden efsaneler üretip çocuklarını bunların etrafında toplarken biz varolan hazinelerimizi kullanamıyoruz.
Yeni dönemde en büyük hedefimiz böyle bir şuuru aşılayacak eğitim sistemimizin altyapısını hazırlamaktır. Her hususta atmamız gereken çok adım var. Yerli ve milli anlayış kültür sanatta da idealimiz olmalı.
"SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI"
Yüreğiniz yetiyorsa buyurun, arşivlerimizi açıyoruz. Bunlar sadece dünyadaki diasporaları ile birlikte Türkiye'yi karalamadan başka bir şey yapmıyor. Para da bol. Parayı da harcıyorlar. Türkiye'yi güya suçlu durumuna getirmek istiyorlar, getiremeyeceksiniz. Çünkü, biz haklıyız.
FRANSA'YA TEPKİ
Ey Fransa'nın aydınlık geçinen karanlık yüzleri. Kuran-ı Kerim'le ilgili bu ifadeleri kullanmak sizin haddinize mi? Zaten son zamanlarda siz iyice dağıttınız. Biz, ülkemizde bir kiliseye saldırmak, saldırana müsaade etmek, böyle bir şeyi ne yaptık, ne yaptırdık. Aramızdaki fark bu. Fransa'da üç beş kendini bilmezin yaptığı son açıklamaları biz sadece cehaletlerinin yansıması olarak görüyoruz. Biz akademik, siyasi ve fikri olarak küflenmiş bu güruhun hezeyanlarını dikkate almıyoruz. Din, dil, inanç farkı gözetmeksizin mazlumlara sahip çıkmış bir medeniyetin mensupları olarak bundan sonra da barış içinde yaşama idealini savunmayı sürdüreceğiz. Meydanı ne DEAŞ'lı, FETÖ'cü sapkınlara bırakacak, ne de İslam düşmanı sapkınlara fırsat vereceğiz.