LEFKOŞA (İHA) - Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, gençliğin görevinin eşit egemenlik, özgürlükten ve devletinden vazgeçmemeleri olduğuna ifade ederek, "Bu bizim kendilerine vasiyetimizdir" dedi.
Denktaş, "vasiyetimdir" dediği açıklamayı, Lütfi Özter tarafından yazılan "Ulusal Mücadelede Denktaş" isimli kitap kendisine sunulurken yaptı.
Cumhurbaşkanı Denktaş, Ulusal Lider Dr. Küçük'le başlayan siyasal mücadelenin, hayatının yeni bir yola girerek bugüne kadar devam etmesi sonucunu oluşturduğunu söyledi. Denktaş, KKTC kurulduğunda Dr. Küçük'ün, mücadelenin getirdiği son noktanın devlet olduğunu ve bundan geri gidilmeyeceğine inandığı için "Gözlerim arkada kalmaz artık" dediğini hatırlattı. Dr. Küçük'ün sözlerini kendisinin unutmadığını, gençliğin de unutmaması gerektiğini ifade eden Denktaş, "Çünkü (gençlerin) görevi, Dr. Küçük'ün gözlerini arkada bıraktırmamaktır. Sadece o değil, inançla toprağa düşen insanların ruhlarını şad etmektir. Onarın kemiklerini sızlatmamaktır. Yani, eşit egemenlikten, hürriyetten, devletinden vazgeçmemeleridir. Bu bizim kendilerine vasiyetimizdir" diye konuştu.
Gençlerin, Kıbrıs Türk halkının tarihine bakarak, geçmişi iyi bilirlerse vasiyetin anlamını taktir edeceklerine dikkat çeken Denktaş, gençlerin geçmişi unutması halinde
kendilerinin de ıstırap çekerek pişman olacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, tarihi unutmanın hata olduğunu, tarihi; suçluların unuttuğunu ifade ederek, suçlu Rumların da bu nedenle 1963-1974 arasındaki yılları unutarak, dünyaya da unutturmaya çalıştıklarını kaydetti. Rumların o dönemi gençlerine tamamen unutturarak, Kıbrıs sorununu "Barbarlık, Türklerin 1974'te adaya gelmesiyle başladı" yalanını öğrettiğine işaret etti. Denktaş, Rumlara göre 1974'e kadar Kıbrıs'ta "barış, zenginlik olduğunu, kavga bulunmadığını" anlatarak, bunun büyük bir hata olduğunu ve suçlu olduklarının bir anlamdaki kabulü olduğunu söyledi.
"İnsan işlediği büyük bir cürümü 'unuttum, hatırlamıyorum' derse suçluluğunu kabul etmemek için bunu söylüyor veyahut da hakikaten unutkanlık hastalığına tutulmuştur; hastadır" diye konuşan Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rumların bir kısmının hasta, bir kısmının ise kasıtlı olarak geçmişi hatırlamadığını, çünkü Türklere
Enosis için yaptıklarını hatırlasalar geceleyin rahat uyuyamayacaklarını kaydetti.
Denktaş, Rumların, Enosis için Türklere yaptığı tüm kötülüklere karşı adanın ikiye bölündüğünü, birleşemediğini, çünkü Rumların, 'geçmişi unuttum' oyunu oynadığını ifade ederek, "Rumlar, 'birleşmek istiyorsak, geçmişi hatırladığımızı beyan ederek, özür dilememiz, yapılan zarar-ziyan için Türk halkına tazminatlarını ödememiz lazım' deseler, Kıbrıs meselesi çok daha kolay halledilecek" dedi.
Rauf Denktaş, Rumların, bunu yapmak yerine, Türklere karşı işledikleri suçlarla; alıp kaçtıkları, çaldıkları sahte "Kıbrıs Hükümeti" unvanı arkasına saklanarak, 40 yıl yaptıkları kötülükleri unutarak veya unutmuş görünerek, "meşru hükümet" aldatmacasıyla, AB'den Kıbrıs Türklerine yapılacak yardımları engellemeyi kendilerine görev bilmeye devam ettiğini söyledi.
Denktaş, böyle davranan Rumların bu yöntemle birleşme yoluna çıkmış olmayacağını vurgulayarak, "Birleşme; self-determinasyon hakkını kullanmış olan ve kullanma hakkını elinde tutan iki ayrı halkın varlığını kabulden; iki kesimliliği sulandırmamadan; Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki haklarını ortadan kaldırmak eyleminden vazgeçmekten geçer" dedi.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bunları söyleme ihtiyacı duyduğunu, çünkü kitapta, tarihten, geçmişten, mücadeleden bahsedildiğini anlatarak şöyle dedi:
"Biz halkımıza mücadelemizin tüm sayfalarını açık tutmaktayız. Çünkü utanacak hiçbir şeyimiz yoktur. Saklayacak bir şeyimiz yoktur. Ne yapılmışsa bize yapılana cevap olarak yapılmıştır. Hatta birçok kez bize yapılanlar karşısında bile Kıbrıs Türkü zeytin dalı uzatmıştır. Barış yollarını göstermiştir. Ama Rum liderliği buna ihtiyaç duymamıştır. 'Madem ki dünya bizi meşru hükümet olarak tanıyor, biz bütün Kıbrıs'a sahip olmak siyasetinden vazgeçmeyiz' değerlendirmesini yaparak bugüne kadar gelmişlerdir. Maalesef görüyoruz ki, bundan sonra da aynı yolda devam etmek kararlılığındadırlar. Bunların bilinmesinde yarar var"