DİYARBAKIR (İHA) - Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcılığı, Diyarbakır'da kurulma aşamasında iken çökertilen Kürdistan İslami Devrim Hareketi (KİDH) örgütüne ilişkin iddianamesini tamamladı. Örgüt üyesi 30 sanık hakkında 3 ile 10 yıl arasında hapis cezası isteniyor.
Diyarbakır DGM Cumhuriyet Savcılığı, kasım ayında örgütlenme çalışmaları aşamasında ortaya çıkarılan KİDH örgütüyle ilgili soruşturmasını tamamlayarak dava açtı. DGM Savcısı Muammer Özcan tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında 3 yıl ile 10 yıl arasında değişen hapis cezaları istendi. İddianamede örgütün kuruluş amacı, stratejileri, yapısı, propaganda yöntemleri, gelir kaynakları ve silahlı gücü belirtildi.
ÖRGÜTÜN AMACI İSLAMİ ESASLARA DAYALI KÜRT DEVLETİ KURMAK İddianamede, sanıkların 25 Kasım tarihinde örgütün propaganda aracı olarak kullanmayı tasarladığı "Reyame" (Yolumuz) adlı derginin hazırlanmasında kullanılan bir bilgisayar ve 5 değişik çap ve markalarda tabanca ile 2 adet seyyar dipçikli kaleşnikof silahla birlikte yakalandıkları belirtildi. Ayrıca, örgütün kurulduğu il olan Diyarbakır dışında Van, Gaziantep, Elazığ, Malatya ve Batman illerinde de örgütlendiği ve buralarda yürütülen operasyonlarda 24 kişinin daha yakalandığını kaydedildi. Böylelikle örgüt ile ilgili olarak yakalanan kişilerin toplam sayısının 54'e çıktığı ifade edildi.
İddianamede örgütün amacı ise şöyle belirtildi:
"Örgütün amacı kuzeyde Ordu, güneyde de İçel illerini kapsayacak şekilde, ülkemizin Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Suriye, Irak, İran, Ermenistan ve Gürcistan topraklarının bir kısmının yer aldığı coğrafya üzerinde 'Kürdistan' adıyla İslami esaslara dayalı bağımsız bir 'Kürt Devleti' kurmaktır. Örgütün Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı öyle had safhaya ulaşmıştır ki, Türkiye Cumhuriyeti'ni aşağılamak için yazılarında Türkiye Cumhuriyeti 't.c.' veya 'w.c.' şeklinde ifade edilmektedir."
Ayrıca İddianamede, KİDH örgütü üyelerinin teorik eğitimlerini 'internet' ve 'salon' adı verilen örgüt evlerinde, atış eğitimlerini ise örgüt liderinin talimatıyla alınan havalı tüfekler ile Diyarbakır'ın "Hevsel bahçeleri" olarak bilinen şehir dışındaki bir alanda yaptığı belirtildi.
KADIN ÜYELER İÇİN "AYŞELER" VE "EMİNELER" İSMİLİ ÖRGÜT EVLERİ
Örgütün bayan üyelerinin ise "Ayşeler" ve "Emineler" gibi adlar verilen özel örgüt evlerinde iki ayrı grup olarak eğitildiği anlatıldığı iddianamede, örgütün "tebliğ, davet, hareket kadrolarını oluşturma ve devrim" şeklinde, 4 aşamalı bir strateji uyguladığı vurgulandı. İddianamede ayrıca örgütün yapısal özellikleri içinde "gizlilik, kod adlar kullanma, yazılı rapor tutma, yeşil rengin baharı, kırmızının sevgiyi, sarının özgürlüğü ve beyazın barışı temsil ettiği üzerinde 'kelime-i tevhid'in yazılı olduğu bayrak, üç sayısı basılmış olan 'Reyame (Yolumuz)' adlı dergi gibi basın yayın organı, gizliliğin sağlanması için 'ocak, ofis, salon, kafe, market, internet, Ayşeler, Emineler' gibi takma adların verildiği örgütsel evler, infak, ganimet ve hırsızlık gibi de gelir getirici" faaliyetlerinin bulunduğunu belirtti.
Öte yandan örgütün lideri olduğu öne sürülen Öğretmen Mehmet Pektaş ile askeri kanat sorumlusu Ferhat Asık'ın da aralarında bulunduğu 14 sanığın, TCK'nın 31,33 ve 40. maddeleri gereğince 5 ile 10 yıl, diğer sanıkların da TCK'nın 31 ve 40'ncı maddeleri gereğince, 3 ile 5 yıl istemiyle ayrı ayrı cezalandırılmalarının istendiği bildirildi.