Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, nükleer silahlara sahip olan ülkeleri eleştirerek, "Herkesin bu konuda ilkesel davranması gerekir. Kendileri nükleer silaha sahip olduğu şüphesi taşıyan ülkelerin bölgemizde yeni gerginlikler çıkarmaları kabul edilebilir bir durum değildir" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Sırbistan'a günü birlik ziyaretinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, ziyaret çerçevesinde ikili ilişkiler, Balkan Savaşı'nın 100. yılı olması dolayısıyla Balkan Barışı konulu ortak çalışma eylem planı, Bosna-Hersek ve Kosova'daki durum ve Sancak'taki durumu görüşeceklerini ifade etti. Davutoğlu ayrıca, Sırbistan Dışişleri Bakanı Jeremiç, Sırbistan Cumhurbaşkanı Taliç, Bosna kökenli iki Bakan Elaniç ve Ukranin ile görüşeceğini kaydetti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın İran ile ilgili raporunun basına sızdığının ve İran'ın nükleer silah ürettiğine değinilen rapor üzerine İsrail'in İran'a saldırabileceği haberlerinin uluslararası basında yer aldığının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, raporun taraflara iletildiğini kaydetti. Davutoğlu, "Türkiye, dünyada ve bölgemizde nükleer silahlanmaya karşıdır. Herhangi bir şekilde kim tarafından yürütülürse yürütülsün nükleer silaha dönük çalışmaya da karşıdır. Bunun için de her zaman bölgemizin nükleer silahlardan tümüyle arındırılması konusundaki tutumumuzu vurgulaya geldik" ifadelerini kullandı.
"BÜTÜN ÜLKELERİN NÜKLEER SİLAHLANMAYI DURDURMALARI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ"
Davutoğlu, tüm bölgenin nükleer silahlardan arındırılması gerektiğini söyleyerek, "Bölgemizde yeteri kadar gerginlik sebebi mevcuttur. Bu konuda Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın iddialarının da, bu iddialara İran tarafından verilecek cevabın da çok sarih olması gerekmektedir. Hem iddiaların sarih olması gerekir, açık, görünür, elle tutulur delillere dayanmış olması gerekir, hem de bunlara karşı verilecek cevabın da sarih, açık olması gerekir. Bunlar zihinlerde küçük, muhtemel gerilimleri ortadan kaldırır" dedi.
Türkiye'nin İran Nükleer Programı konusunda net ve ilkeli bir tutum sergilediğini belirten Davutoğlu, ''İran ve diğer bütün ülkelerin barışçıl nükleer enerjiye sahip olmalarını savunduk, savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz. Ancak ister Nükleer Silahlanmanın Yayılmasını Önleyici Anlaşma'ya (NPT) taraf olsun, ister NPT'ye taraf olmasın bütün ülkelerin nükleer silahlanmayı durdurmaları gerektiğini düşünüyoruz ve bunlara karşıyız" diye konuştu.
TÜRKİYE-İRAN-BREZİLYA ARASINDAKİ TAHRAN MUTABAKATI
Nükleer silahsızlanmaya ilişkin çalışmalarla ilgili olarak Türkiye-İran-Brezilya arasında imzalanan Tahran Mutabakatı'nı hatırlatan Davutoğlu, "Tahran mutabakatı çerçevesinde oluşturduğumuz anlaşmayı hayata geçirmiş olsaydık, belki de bugün bambaşka bir psikolojik ve teknik ortam olacaktı. İran zenginleştirme faaliyetleri doğrultusunda çok daha olumlu noktada bulunacaktı. Maalesef Türkiye'nin diplomatik çabaları yeterli olumlu tepkiyi görmediği için bugün karşılıklı şüpheler direkt artmış, bu şüpheler bugün geldiği noktada ciddi kaygılara sebebiyet vermiştir. Şüphelerin bir an önce giderilmesi için diplomatik sürecin tekrar ve derhal başlamasını istiyoruz" dedi.
Görüşmelerin tekrar başlaması yönündeki çabaları olumlu bulduğunu bildiren Davutoğlu, "Bu görüşmelerin bir an önce başlaması, karşılıklı olarak bütün verilerin paylaşılması ve bu gerginlik ortamına son verilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bu gerginlik ortamına bir istifade, bölgede herhangi bir askeri müdahale ihtimalini gündeme getirmeyi bile doğru bulmuyoruz. Böyle bir askeri müdahaleye de karşıyız ve bunun bölgede yeni istikrarsızlıklar çıkaracağına inanıyoruz. Herkesin bu konuda ilkesel davranması gerekir. Kendileri nükleer silaha sahip olduğu şüphesi taşıyan ülkelerin bölgemizde yeni gerginlikler çıkarmaları kabul edilebilir bir durum değildir" ifadelerini kullandı.
"HERONLARIN KULLANIM ÇERÇEVELERİ BELLİDİR BUNUN DIŞINA ÇIKMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ"
Davutoğlu, Adana'da İnsansız Hava Aracı'nın denize düştüğü iddiasıyla ilgili soru üzerine konuyu araştırdıklarını ve haberlerin hemen tümünün teyit edilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Davutoğlu, "Predatörlerin de, heronların da kullanım çerçeveleri bellidir ve bu çerçevenin dışına çıkması söz konusu olamaz. Bu konuda Türkiye'nin gerekli denetim mekanizmaları vardır" diye konuştu.
Suudi Arabistan'daki revakların kaldırılmasıyla ilgili soruya Davutoğlu, hem Türkiye hem de Suudi Arabistan açısından mimari mirasların, insanlık mirası olduğunu kaydetti. Davutoğlu, bunların 16. yüzyıl Mimar Sinan eserleri olduğunu ve son derece kıymetli olduklarını ifade etti. Türkiye ve Suudi Arabistan'ın ortak kültürünün korunmasının önemli olduğunu kaydeden Davutoğlu, revakların korunması için yapılacak projelerin önemine değindi. Davutoğlu, İran ziyaretinin söz konusu olmadığını fakat ihtiyaç olması halinde gideceğini söyledi.