

Araştırmada, şu tespitlere yer verildi: "TÜİK rakamlarına, göre Aralık 2007'de Türkiye genelinde ev kirası ortalama 404 YTL iken Temmuz 2008'de 434 YTL olmuştur. Yani ek ödemenin 3'te 1'i ev kirasına gitmiştir. Yapılan kalori hesaplamalarına göre 4 kişilik bir ailenin gıda harcamaları Aralık 2007'de 680 YTL iken, Temmuz 2008'de 730 YTL'ye yükselmiştir. Yani ek ödemenin 50 YTL'lik bölümü sadece gıda harcamalarına gitmiştir. Yılbaşından bu yana konut elektriğinin fatura fiyatına yapılan yüzde 44'lük zamla birlikte Aralık 2007'de 50 YTL düzeyinde olan bir fatura, Temmuz 2008'de 77 YTL'ye çıkmıştır. Yani 22 YTL'lik elektrik faturası artışı olmuştur. Görüldüğü gibi, yapılan ek ödeme sadece kira, gıda ve elektrik faturasındaki artışa yetmektedir. Doğal gaza yılbaşından bu yana yapılan ve artık otomatik hale gelen zam, 2007 yılı Aralık ayında 200 YTL civarında gelen bir doğalgaz faturasının 2008 Ağustos ayında 266 YTL'ye çıkmasına yol açmıştır."
KESK Genel Başkanı Sami Evren de konuya ilişkin değerlendirmesinde, mevcut haliyle ek ödemelerin, "eşit işe eşit ücret" ilkesini yerine getirmekten uzak olduğu kadar, yıllardır yaşanan reel ücret kayıplarını telafi etmekten de uzak olduğunu savundu. Evren, yapılan artış, taban aylığa yansımadığı için gerçek anlamda bir maaş artışı bile sayılmaması gerektiğini öne sürdü. Söz konusu uygulamanın "eşit işe eşit ücret" anlayışı yerine, ücret adaletsizliklerini daha da derinleştirdiğini öne süren Evren, açıklanan miktarların da talep ettikleri 350 YTL'lik seyyanen zammın oldukça gerisinde kaldığını belirtti.