HABER

Enerji Bakanlığı'ndaki yolsuzluk davası

ANKARA (İHA) - Enerji Bakanlığı'na yönelik yolsuzluk operasyonu kapsamında, aralarında Elektrik İletim A.Ş. (EİAŞ) Genel Müdür Vekili Önder Piyade, Genel Müdür Yardımcısı Servet Üst ve işadamlarının bulunduğu 18 sanıklı davanın görülmesine başlandı. Sanık işadamı İbrahim Selçuk, EİAŞ Genel Müdür Vekili Önder Piyade ve Müdür Yardımcısı Servet Üst'ün uzaktan akrabası olduğunu söyledi. Selçuk, "Telefon konuşmalarında yer alan 'üst üst' kelimesi, cep telefonunun bir üst modelini ifade etmektedir" derken, Piyade, "İçerisinde bayan gerdanlık, elmas tek kolye ve saatin bulunduğu poşetten haberim yok" açıklamasında bulundu.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, tutuklu sanıklar Ezgi İnşaatın Sahibi İbrahim Selçuk, EİAŞ Genel Müdür Vekili Önder Piyade, Genel Müdür Yardımcısı Servet Üst, Batman Milletvekili Mehmet Nezir Nasıroğlu'nun akrabası Muzaffer Nasıroğlu, Kazancı Holding Başkanı Cemil Kazancı, tutuksuz yargılanan 10 sanık, sanık avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmada sanıkların kimlik tespitinin ardından savunmalara geçildi. İşadamı İbrahim Selçuk savunmasında, iddianamede yer alan telefon konuşmalarının büyük çoğunluğunun müteahhitlerle ilgili iş görüşmeleri olduğunu söyledi. Önder Piyade'yi tanıdığını ve uzaktan akrabası olduğunu söyleyen Selçuk, ihaleye fesat karıştırdığını kesinlikle kabul etmediğini, şirketinin EİAŞ ile ilgili hiçbir ihale almadığını ifade etti. Servet Üst'ün ise anne tarafından akrabası olduğunu belirten Selçuk, iddianamede yer alan bir çeyrek ve tam altını rüşvet olarak vermediğini kaydetti. Selçuk, "Ortak dostluğumuz olan dostumuzun çocuğunun sünnet düğünü için Servet benden hafta sonu olduğu için bir çeyrek ve bir tam altın istedi. Ben de altınları gönderdim. Daha sonra Servet Üst parasını verdi" dedi.

Selçuk, Üst'e "Motorola" cep telefonlarını rüşvet verdiği yönündeki iddialara ilginç açıklamalar yaptı. Selçuk, "Servet diye başka bir arkadaşım vardı. Telefonu ona aldım. Telefon kayıtlarında bulunan 'üst üst' kelimesiyle telefonun bir üst modelinden bahsettim" dedi. Selçuk'un bu sözleri salonda gülüşmelere sebep oldu. Selçuk, Servet Üst'e kadın temin ettiği ve 4 milyar lira değerinde saat aldığı yönündeki iddiaları ise yalanladı.

İddianamede adı geçen Enerji Bakanlığı Basın Müşaviri Tolga Erpolat'ı tehdit ettiği iddialarıyla ilgili ise Selçuk, "Tolga Erpolat'ın dedikodu mahiyetinde benimle ilgi konuşma yaptığını duydum. Bunun üzerine Tolga'nın telefonunu temin ettim. Sinirli bir şekilde kendisiyle konuştum. Daha sonraki görüşmelerde ise konuyu tatlıya bağladık" dedi.

Üst'e araba hediye etmediğini de söyleyen Selçuk, "Arabayı ben kendim için aldım. Hatta arabayı alırken, Muzaffer Nasıroğlu'ndan ödünç para istedim, O da bana parasının olmadığını söyledi. Ben de kamu kuruluşlarından alacaklarımla arabayı aldım. Arabayı yeğenim Yalçın Selçuk'a verdim. Ben latife olsun diye yeğenimden Genel Müdür olarak bahsettim. Konunun Üst'e araba verdiğim iddiasıyla ilgisi yoktur" şeklinde konuştu. Soruşturma sırasında basını da eleştiren Selçuk, bazı basın yayın organlarında çıkan haberler nedeniyle iki çocuğunun okula gidemediğini savundu. 3 aydır tutuklu bulunduğunu kaydeden Selçuk, tahliyesini istedi.

"YILBAŞINDA HEDİYELER GELİR" Sanık EİAŞ Genel Müdürü Vekili Önder Piyade, iddianamede yer alan hiçbir suçlamayı kabul etmediğini söyledi. EİAŞ'da yapılan ihalelerin açık ve bilgisayar üzerinden yayınlandığını belirten Piyade, hiçbir ihalede usulsüzlük olmadığını savundu. Göreve geldikten sonra 2003 yılında EİAŞ'ın 440 trilyon, 2004 yılında 820 trilyon kar elde ettiğini belirten Piyade, ihalelerle ilgili şartnameleri, ilgili dairelerin hazırladığını söyledi. İşadamı İbrahim Selçuk'tan Hayat Otel'de zarf aldığı şeklindeki iddialarını kabul etmeyen Piyade şöyle konuştu:
"Geçen sene karaciğer sorunum vardı. Bu konuda akrabalarım seferber oldular. İddiada yer alan tarihte ise kardeşim Öner Piyade bana kirli bir doktor bulduğunu ve beni tedavi ettireceğini söyledi. Kardeşim otelde İbrahim Selçuk'u gördüğünü ve kendisinin iyi olduğunu söyleyerek içerisinde ilaçların isimlerinin bulunduğu zarfı İbrahim Selçuk'a verdiğini belirti. Ben de o gün Bursa'dan geliyordum. Ancak akşam otele varabildim. İbrahim Selçuk zarfı beni beklemeden lobideki çocuğa vermiş. Ben de o zarfı aldım."

Enerji Teknolojisi nedeniyle İstanbul'da toplantılara katıldığını ifade eden Piyade, otelin parasının sponsor firmalar tarafından karşılandığını söyledi. İddianamede yer alan bayan gerdanlık, elmas tek kolye ve saatin rüşvet olmadığını savunan Piyade, "Yılbaşında bize hediyeler gelir. İçerisinde bayan gerdanlık, elmas tek kolye ve saatin bulunduğu poşet benim haberim olmadın arka odaya konulmuş. İş yoğunluğu nedeniyle gece gündüz çalışmak zorundayım. Özel Kalem'e gelen hediyeler sadece davetiyelerin konulduğu ardiye gibi kullandığım odaya hizmetliler tarafından götürülür. Hatta güvenlik görevlileri yaptıkları aramada poşetin hiç açılmadığını tespit ettiler. Gelen poşetten benim bilgim yoktu. Gümüş gerdanlığı ise ben kendim İstanbul'a gittiğimde eşime almıştım" dedi. Duruşmaya öğleden sonra devam edilecek.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler