HABER

Kapat

Erbakan, iktidara 2 ay süre verdi

Kapatılan Refah Partisi'nin siyasi yasaklı Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Kanal D Televizyonu'nda canlı olarak yayınlanan Arena Programı'na katıldı. Uğur Dündar'ın hazırlayıp sunduğu programda Erbakan, AK Parti iktidarından Avrupa Birliği ve Kıbrıs konusuna kadar birçok soruyu cevapladı.

Erbakan, iktidara 2 ay süre verdi

Seçimlerde AK Parti ve Saadet Partisi'nin aldığı oyların Milli Görüş oylarını yansıttığını vurgulayarak söze başlayan Necmettin Erbakan, iyi bir tedavi için teşhisin doğru olması gerektiğini belirtti. 54. Hükümet zamanında kendilerinin başarılı olduğunu ifade eden Erbakan, kendilerinden sonra gelen hükümetin halkı perişan ettiğini ve bu perişanlığın seçimlerde öfke patlamasına dönüştüğünü söyledi. Seçimlere dış güçlerin yanısıra IMF politikalarının da yansıdığını ifade eden Erbakan, "Yıllarca millet IMF politikaları altında inim inim inledi. 'Artık yeter' dedi. Ve oylarını Milli Görüş'e vermek istedi. Millet bir bütündür. Ülkedeki yangın karşısında kurtuluşun Milli Görüş'te olduğunu gördü. Vatandaş Milli Görüş'ü arıyor, istiyor. Bunu isteyen insanlar yüzde 40 oldu. Yüzde 35 Ak Parti, yüzde 2 buçuk Saadet Partisi. İşte tablo" diye konuştu.

"BİR SONRAKİ SEÇİMLERİN YILDIZI SAADET PARTİSİ'DİR" Seçim sonuçlarından çıkan tablonun kimseyi yanıltmaması gerektiğini söyleyen ve AK Parti'ye oy verenlerin büyük çoğunluğunun Milli Görüş'çü olduğunu vurgulayan Erbakan, "Bunlar Saadet Parti'sinin oylarıdır. Dış güçler baskılarını arttırdıkça millet Milli Görüş'e dönüyor. Milli Görüş'ün asıl sahibi var, Saadet Partisi. Bir de 'Biz de Milli Görüş'çüyüz diyenler var. Ve ortada 'Bu barajı geçecek, bu geçemeyecek deniyor. Bunları gören halk ne yapıyor? Bunlar barajı geçecek diye bu tarafa dönüyor. Çünkü rüzgar bu taraftan estiriliyor. Sonuçta ne oluyor? Yüzde 35 AK Parti'ye, yüzde 2 buçuk oy da Saadet'e veriyor. Biz yıllarca bunun tohumlarını attık. Halk Milli Görüş'e güvendi ve yüzde 40 oy verdi. Milli Görüş'ün trendi budur. Şimdi bir yanda oyların yüzde 2 buçuğunu almış olan Saadet Partisi var, diğer yanda AK Parti var. Bu taban Milli Görüş tabanıdır" dedi. Milletin AK Parti'ye verdiği oyların emanet olduğunu belirten Erbakan, "Şimdi millet ne diyor? 'Bak ben sana oyumu veriyorum. Bu sefer sana barajı geçiriyorum ama sen eğer gerçek Milli Görüş'çü değilsen bak karışmam ha. Benim ne kadar duyarlı olduğumu gördün. Ben Ecevit'i yüzde 20'lerden pat diye yüzde 1'e indirdim. Seni de aynı şekilde düşürürüm' diyor. Yani verilen oyların Milli Görüş'ün verdiği kredi oyları olduğu unutulmamalı" şeklinde konuştu.
İktidardaki AK Parti üyelerinin Milli Görüş'çü olup olmadığı konusunda bir yorum yapamayacağını belirten ve konuşmasındaki amacının AK Parti iktidarına yardım etmek olduğunu sözlerine ekleyen Necmettin Erbakan, "Benim görevim bunlara yardımcı olmak. Biz bu arkadaşlarımızın başarılı olmasını istiyoruz. Ancak muvaffak olmanın tek şartı önce gerçek Milli Görüş'çü olmaktır. Bir görevim daha var. Bütün bu ricalarımıza, bu uyarılarımıza rağmen aksini yaparlar da başarı olmazsa, bu yangın devam ederse bütün millete sesleniyorum. Ey Millet. Bu arkadaşlar başarılı olamazlarsa sakın faturayı Milli Görüş'e çıkarmayın. Bu hatalar bu arkadaşların kendi hatalarıdır, Milli Görüş'ün hatası değildir. Ey millet, ben sizi seviyorum. Önümüzdeki tehlikeleri de gösteriyorum. Kendilerini de uyarıyorum. Başarılı olmazsanız bu millet sizi Ecevit gibi yapar" dedi. AK Parti'nin seçimlerde aldığı oylar sebebiyle dünyanın çeşitli ülkelerindeki arkadaşlarından tebrik telefonları ve mektupları aldınığını da belirten Erbakan, seçim sonuçlarını Milli Görüş'ün zaferi olarak yorumladı.

"EVREN'İN SÖZLERİ TARİHİ GERÇEKLERİ YANSITMIYOR"
Programda yeni hükümetin önünde Kıbrıs gibi 18 hassas konu olduğunu ifade eden ve bunların içinde son günlerde yeniden gündeme gelen Kıbrıs meselesinin ön plana çıktığını ifade eden Erbakan, Gül ve hükümetini bu konuda uyaracağını söyledi. 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Kıbrıs ile ilgili konuşmasının gerçeği yansıtmadığını belirten Necmettin Erbakan, "Evren'in sözlerinin tarihi gerçeklerle alakası yok. Biz bu işin planını yaparken kendimize asgari olarak Yeşil Hat'tı hedeflemiştik. En az oraya kadar almamız gerekir demiştik. Ben o dönemdeki hükümette Başbakan Yardımcısı'ydım. Evren Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı'ydı. Genelkurmay Başkanı Semih Sancar'a talimatı veren benim. Ben Larnaka'ya kadar girilmesi emrini vermiştim. 1'inci hareketin sonunda durmamız mümkün değildi. Amerika, İngiltere ve Birleşmiş Milletler durmamızı söyledi, hiçbirini dinlemedik. İşte Milli Görüş bu. Yeşil Hat'ta kadar girildikten sonra Larnaka'ya girilecekti. Ama bizim hükümet ortağımız haberimiz yokken durulması emrini vermiş. Yani bizim asgari hedefimiz bugünkü Yeşil Hat'ta kadar gidiyordu. Evren'in söylediklerinin gerçekle alakası yok " diye konuştu.

"KIBRIS İÇİN HER KAFADAN BİR SES ÇIKMASIN" Hükümetin Kıbrıs konusundaki temaslarına da değinen Erbakan, Erdoğan ve ekibinin yanlışlar içinde olduklarını belirtti. Avrupa Birliği sürecinde Kıbrıs'ın Yunanistan'a verilmesinin gündeme getirildiğini ifade eden Erbakan, "Birleşmiş Milletler'in mevcut planıyla masaya oturmak büyük hata olur. Avrupa'dan gün alacağım diye Kıbrıs'ın Yunanistan'a verilmesi yapılabilecek en büyük hatadır. Hükümette her kafadan bi ses çıkıyor. Tayyip çıkıyor diyor ki, 'Belçika Modeli'ni uygulayacağız' Ne olduğundan haberi yok. Sonra değiştiriyor, 'İsviçre Modeli' diyor. Sonra yine değiştiriyor, 'Efendim, Kıbrıs ayrıdır, AB ayrıdır. Bunu bir araya karıştırayız' Sonra bir yandan Dışişleri Bakanı olan arkadaşımız, 'Bunu bir paket halinde görüşmemiz gerekir' dedi. Tam bir çorba. Bu kadar mühim bir meselede, bu beyanatlar nasıl verilebiliyor? Ben bulutları görüyorum, uzaktaki tehlikeleri işaret ediyorum, vatani vazifem bu. Bu işlerde her ağızdan bir ses çıkmaz. Bu bir. İkincisi bu planla masaya oturulmaz. Bu plan Kıbrıs'ın Yunanistan'a verilmesidir. Bu planla masaya oturursak, adanın Yunanistan'a verilmesini kabul etmiş oluruz. Bir daha oraya Barış Harekatı da yapamayız" diye konuştu.

"ERDOĞAN'IN GEZİSİ KENDİSİNİN ARKA PLANDA KALMA SIKINTISIDIR" Geçtiğimiz günlerde AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB ülkelerine yaptığı geziye de değinen Erbakan, yapılan işin fevkalede yanlış olduğunu belirtti. Bu gezinin ülkeyi küçük düşürdüğünü ileri süren Necmettin Erbakan, şöyle konuştu: "Tayyip'in Avrupa'yı dolaşması Abdullah Gül'ün Başbakanlığı sebebiyle kendisinin arka planda kalma sıkıntısıdır. Onlardan yardım istiyor. Bu bizi küçük düşürüyor. İngiltere AB'ye girerken demiştir ki, şu bölgedeki işlerime karışmayacaksın, ben Euro'ya geçmeyeceğim. Aynı şekilde Fransa demiştir ki, benim Afrika'daki bölgelerime karışmayacaksın. Bu ülkeler bu şartlarla AB'ye girmiştir. Türkiye AB'ye girecekse mafsal üye olarak girmelidir. Hem orada olmalı, hem D-8'lerin bulunmalıdır. Bu şartlar mümkün mü? İşte bu, AB'ye Türkiye'nin girişinin şekline bağlı. AB'ye Milli Görüş zihniyetiyle girmek başka, taklitçi bir zihniyetle girmek başka. Sizi bu batılılar bir kafesin içine kitler. Müslüman ülkelerle münasebetlerine karışır. Birine başka davranıyor, bize başka davranıyor. Diyor ki, 'Kıbrıs'ı bize vermezseniz, sizi burala sokmayacağız'. Sokmazsan sokma. Onlar bizim arkamızda koşmaya mecburlar. İşte Milli Görüş bu. D-8'leri kurmuşuz. Yeni bir dünya düzeni kurmuşuz. 5 milyar insanın kalkınması için öncülük yapan devletin temsilcisi olarak bunların karşısına çıkmak lazım. Biz AB'ye girmek zorunda değiliz. Ama fayda görüyoruz. İnsan hakları açısından fayda görüyoruz".

"TÜRK ASKERİNİN SOMALİ'DE, AFGANİSTAN'DA NE İŞİ VAR?"
Yeni kurulan 58. Hükümet'in uğraşması gereken meseleleri 3 başlıkta toplayan Erbakan, bunları, ülkedeki ekonomik yangın, insan hakları ihlalleri ve dış politika olarak yorumladı. ABD'nin yapacağı olası Irak Harekatı'na da değinen Erbakan, "ABD diyor ki, Irak'a Türk askeriyle birlikte girelim. Kritirk noktalarda ucuz olduğu düşüncesiyle Türk askerini kullanmak istiyor. Bu hafta ABD'den bunları konuşmak için heyet geliyor. Bu düşünce yanlıştır. Uyarıyorum, bizim Somali'de Afganistan'da ne işimiz vardı? Taviz koparmak için gönderildik. Irak bizim kardeşimiz. Neden biz kendi kardeşlerimizle savaşalım. Tam tersi hududları açalım. 2 milyar dolar olan ticareti 3 milyar dolar yapalım. Bizim görevimiz bu konuda arkadaşları uyarmak. Irak politikasında çok dikkatli olmak lazım. Başkalarının menfaati için, Türk gençlerini tehlikeye atmayalım. Uyarıyorum, sakın aklınızdan böyle birşey geçirmeyin " dedi. Türkiye'nin bu bölgedeki ülkelerin tarihten beri 'Abi'si olduğuna dikkat çeken Erbakan, " Biz bölge barışını korumakta aktif rol oynamalıyız. Biz dünyanın her yanındaki tehlikeleri hesap etmek zorundayız" dedi.

"HÜKÜMETİN ACİL OLARAK 100 MİLYAR DOLARA İHTİYACI VAR" Ülkedeki ekonomik kriz sebebiyle emeklinin, memurun yangın içinde olduğunu ifade eden Necmettin Erbakan, emeklilerin aldığı 130 milyonla geçinmesinin mümkün olmadığını belirtti. Erbakan, "Bu yılbaşında memur katsayıları tayin edilecek. Dediler ki, 'Önce bizim nemalarımızı ödeyin.' İstedikleri nema memur başına 3 milyar. Bunu 2 buçuk milyon memur için hesaplayacak olursak, 4 buçuk milyar dolar yapar. Bunun gibi bulunması gereken bir çok kalem ihtiyaç var. Programda vaad var ancak kaynak yok. Alsınlar bir SP Seçim programı okusunlar. Biz bunu zamanında yaptık. Biz abrakadabra'yız. Lafla Milli Görüş'çü olunmaz. Hidayet olacak, fresat olacak, dirayet olacak. Ben bu arkadaşlara bu kaynağı gösteriyorum. Alın SP'nin programını okuyun. Onların programında 'Verimliliği arttıracağız, üretimi arttıracağız' noktaları var. Nasıl yapacaksın? Bu laflar para getirmez ki. Şimdi memur ve emekli ödemeleri için 50 milyar dolar ihtiyaç var. 85 milyar dolar da borç ödemesi var. Elde 20 milyar dolar var. En az 100 milyar dolara ihtiyaç var. Ben gösteriyorum. Alın Saadet Programı'nı 10 kalem husus var. Bunlar 100 milyar dolar getirir".
Hükümetin programında kaynak olmadığına dikkat çeken Erbakan, un-tuz ve su'yla ekmek olacağını sanmanın yanlış olduğunu kaydetti. Necmettin Erbakan, "Maya olmadan, sadece un-tuz ve suyla ekmek olmaz. Bunların programı mayasız ekmeğe benziyor. Maya yapmak allah vergisidir, öğretilmez. Gerçek Milli Görüş'cü olunursa bunlar bilinir. İşte yılbaşı geliyor. Memur para bekliyor, emekli para bekliyor, köydeki vatandaş para bekliyor. Bu kaynağı bulacaksın, bulamazsan Ecevit'in durumuna düşersin. Bu bayramı ağız tadıyla geçireceğiz, ama Kurban Bayramı'na kadar bu işler hallolmazsa bayram zehir olur" dedi.
Konuşmasında başörtüsü sorununa da değinen Erbakan, bu hükümetin başörtüsü konusunda dikkatli olması gerektiğini belirterek, Mesut Yılmaz'ı örnek gösterdi. Erbakan, "Yılmaz İmam Hatipleri kapatırken 'Siyasi hayatıma da mal olsa, kapatacağım' demişti. Siyasi hayatına mal oldu. Bu hükümet eğer bu sorunları bir an önce halletmezse, o koltukta bir dakika bile kalamaz. Artık üniversite kapılarında başörtüsü yüzünden öğrencilerin coplanmasını engellemek gerekir" diye konuştu. (ERS-

En Çok Aranan Haberler

Kapat