CHP lideri, Diyarbakır gezisinde 'Aşk ölmez eğer gerçekse' diyerek bir nevi BDP'ye ilan-ı aşk eyledi" dedi.
Partisinin grup toplantısında kürsüye çıkan Başbakan Tayyip Erdoğan, ittifak yapacakları konuşulan CHP ve BDP'ye yüklendi.
Başbakan, konuşmasına eğitim alanında yapılan hamleleri anlatarak başladı ve sözü ikna odalarına getirdi:
"Her alanda olduğu gibi eğitimde de muhalefet, bizim yaptıklarımıza hayallerinde bile ulaşamaz.
Yeni dönemdeki hedefimiz okul öncesi eğitime ağırlık vereceğiz, 300 bin yeni derslik yapılacak. Üç yıllık plan içerisinde yoğunlaşarak derslik sayısını artıracağız. 2010 yılında atamasını yaptığımız öğretmen sayısı tam 40 bin.
CHP de MHP de çeşitli zamanlarda bu ülkede iktidar ortağı oldular. Hodri meydan, bu ülkede eğitim için ne yaptılar, bir anlatsınlar. Ondan vazgeçtim, projelerini anlatsınlar, haydi onu da geçtim varsa hayallerini anlatsınlar.
Eğitim enstitüsü nostaljisiyle yatıp kalkan CHP, oradaki tek tip insan yetiştirme dışında hiçbir hayal kuramadı. Tek tip insan yetiştirmenin acı deneyimlerini gördrük. CHP'nin eğitim politikası ikna odalarıdır, ikna odalarını bu ülkenin evlatları görmüştür. Şimdi sıkılmadan, ikna odaları diye bir şey yok diyorlar. Şimdi bazı evlatlarımız yargıya gidiyor, diğerlerine de tavsiye ediyorum, yargıya gitsinler."
Erdoğan'ın asıl hedefi ise CHP ve BDP'ydi:
"Daha 6-7 ay önce eski genel başkanın da, şimdiki başkanın da Kürt meselesine, özgürlükler meselesine nasıl baktığını hepimiz biliyoruz. Biz BDP ile görüştük diye neler söylediklerini gördük, yapılan yakıştırmaları gördük. BDP ve CHP'nin platonik aşk yaşadıkları ortaya çıktı. Bu iki partinin nasıl bir işbirliğine gireceklerini milletimiz merak ediyor. Aslında referandumdan önce platonik aşkın emareleri görülmüştü
Parti kapatmalardan çok çeken BDP, parti kapatmayı zorlaştıran düzenlemeye 'hayır' oyu vermişti. BDP, boykot kararı alarak bir nevi referandumda 'hayır' cephesine destek vermiştir.
CHP lideri, Diyarbakır gezisinde 'Aşk ölmez eğer gerçekse' diyerek bir nevi BDP'ye ilan-ı aşk eyledi.
Seçilebilmek için, barajı geçebilmek için her yol mübah değildir. CHP ve BDP'nin üst yönetiminin zaten örtüştüğünü biliyoruz.
Acaba BDP, CHP'nin Ergenekon avukatlığıyla ilgili ne düşünüyor?
AK Parti, Türkiye’yi geliştirirken dönüştürürken siyaseti de dönüştürdü. Partilerin örnek alabileceği bir partidir. AK Parti’yi taklit etmelerinden, örnek almalarından memnunuz.
Çarşı pazar dolaşmalarını görünce memnun oluyoruz. Asıl olan şekil değil; ruhtur, özdür. Taklit asıl olanı yaşatır. Asıl olan millete gönlünü açmaktır. Halkçı olmakla popülist olmak farklı şeylerdir. Milletin değerlerini politikalarınaza yansıtamazsınız milliyetçi olamazsınız.
Bu teşkilatın nasıl oluştuğu, nasıl bir gönül birliğininin teşkil edildiği önemlidir. Biz sokak sokak, ev ev gezerken insanları gönül birliğine davet ettik. Ebedi bir uhuvetin temellerini attık. Çıkar değil, gönül birliği yaptık. Bizim siyasi geçmişimizde zikzaklar yok. 2011 seçimlerine bu hissiyatla giriyoruz. Daha çok hizmet için milletimizin huzuruna çıkıyoruz.
Tek parti zihniyetinden kurtulamayan, seçkinci, elitist anlayışlardan sıyrılamayan hareketlerin ne kadar popülizm yaparlarsa yapsınlar, ne kadar taklit ederlerse etsinler yatsıya varmadan gerçek ortaya çıkacaktır."
MAVİ MARMARA, FÜZE KALKANI, LİZBON ZİRVESİ
"Referandum sürecinde CHP lideri İsrail televizyonuna çıkıp Türkiye Cumhuriyeti başbakanından şikayet ediyor. PKK ile arasına çizgi çekemeyen BDP ile gidip Paris'te bizi şikayet ediyor.
Mavi Marmara olayında bütün millet tek vücut olurken CHP lideri ne acıdır ki İsrail medyasına çıkıp bizi şikayet ediyor. Dünya medyasının bir grubu tarafından başlatılan kampanyaya ne acıdır ki Türkiye'deki bazı medya gruplarının da katıldığını gördük.
Bu ülkede iktidar biziz, milletin değerleri ile kimseyi oynattırmaz.
Lizbon'daki NATO zirvesine hiç tartışmasız Türkiye damgasını vurmuştur. Lizbon'da ülkemizin beklentileri karşılanmıştır. Risk ve külfetlerin hakça paylaşımını sağlayacak bir karar alınmıştır. Tehdit olarak hiçbir ülkenin adı geçmemiştir. İranlı dostlarımız verdiğimiz mücadele için bize teşekkür ederken, buradaki birilerine ne oluyor? Yaklaşık 10 yıldır müzakere edilen bir konudur İran.
Türkiye kesinlikle bir cephe ülkesi, kanat ülkesi değildir; böyle de konumlanmayacaktır.
Dün eksen kaydı nasıl kara propaganda yapıyorsa, bugün de Türkiye komşularına sırtını döndü diyenler aynı karapropagandayı yapıyor."