Son günlerde Irak'ta meydana gelen siyasi karışıklık tüm dünyanın gündeminde. Çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı olaylarda dünya, ülkede yaşanacak gelişmeleri yakından takip ediyor. Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın destekçilerinin Yeşil Bölge'ye girmesi ve meclis binasını basmasıyla başlayan karışıklıkla ilgili tüm dünyadan yaşanan şiddet olaylarının endişe verici olduğuna yönelik peş peşe açıklamalar gelmişti. Peki, Irak'taki siyasi krizin tüm dünyada ve özellikle Türkiye'deki yansıması nasıl olacak? İşte detaylar...
İŞTE IRAK'TA YAŞANANLAR
Mukteda es-Sadr, İran'a yakın Şii gruplarla arasındaki anlaşmazlık nedeniyle hükümetin kurulamaması üzerine Sadr hareketine mensup milletvekillerini istifa ettirmişti.
Ardından İran'a yakın Şii siyasi çatı kuruluş Koordinasyon Çerçevesi'nin başbakan adayı olarak Muhammed Şiya Sudani'yi belirlemesi üzerine Sadr yanlıları, 30 Temmuz'da Yeşil Bölge'ye girerek Meclis binasını basmış ve burada oturma eylemi başlatmıştı.
Şii lider Sadr, 2 Ağustos'ta destekçilerine Meclisten ayrılarak oturma eylemine binanın çevresinde devam etmeleri çağrısı yapmıştı.
Daha sonra Mukteda es-Sadr, siyasetten tamamen çekildiğini duyurmuş ve Mukteda Sadr’ın siyaseti bırakma kararının ardından protestolar patlak vermişti.
Böylece siyasi kriz daha da derinleşirken Sadr yanlısı yüzlerce kişi dün bir kez daha başkent Bağdat'taki Yeşil Bölge'de Cumhurbaşkanlığı ve Hükümet Sarayı'nı basmıştı.
Güvenlik güçleri, Yeşil Bölge'nin farklı noktalarında havaya ateş açarak eylemcileri dağıtmıştı.
Yabancı misyon temsilciliklerinin de bulunduğu Yeşil Bölge'de dünden bu yana devam eden çatışmalarda Sadr yanlısı 20'ye yakın kişinin hayatını kaybettiği, 150'nin üzerinde kişinin de yaralandığı kaydedilmişti.
Ülkenin güneyinde de sokakları dolduran Sadr yanlıları eylemlere başlarken, ülke genelinde süresiz sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.
Son gelişmeye göre ise Irak genelindeki sokağa çıkma yasağı kaldırılmıştı.
Ülkede yaşanan bu karışıklığın nasıl sonuçlar doğuracağı merak edilirken Türkiye'nin yeni bir göç dalgası ile karşı karşıya kalabileceğine yönelik dikkat çeken bir açıklama geldi.
"ULUSLARARASI YALNIZLAŞTIRILMA SÜRECİNE İTİLMESİNE NEDEN OLACAKTIR"
Irak’ta patlak veren siyasi krize ilişkin Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin'den bir açıklama geldi. Bekin, yaptığı yazılı açıklamada "ABD’nin 11 Eylül sonrası Irak’ı işgali ile birlikte yeniden şekillendirilmeye ve güncelleştirilmeye çalışılan sorunlar yumağında, etnisite ve mezhep ayrıştırma çalışmaları hızla derinleştirilmeye çalışılmaktadır" dedi.
Bekin, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
"Irak’ta meydana gelen son kritik gelişmelerden sonra siyasi krizin iyice derinleşmesi ve içinden çıkılamaz bir hal alması; ister istemez Irak'taki şiddet sarmalının yeniden sert bir zemine oturmasına ve uluslararası yalnızlaştırılma sürecine itilmesine neden olacaktır. ABD, Biden yönetiminde hızlı bir ivme kazanan 'Yeni Ortadoğu'yu, 'İbrahim Anlaşmaları' ile İsrail merkezli yeni bir satranç tahtasına dönüştürme çabası içerisinde iken, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu çerçeve dahilinde İsrail ile yakınlaşma sürecine girmesi, ister istemez Irak’ta nasıl bir strateji içerisinde olabileceğine delalet etmektedir."
"TÜRKİYE YENİ BİR GÖÇ DALGASI İLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİR"
Geçmişte Irak müdahalesi ve Suriye iç savaşında olduğu gibi, bugün de Türkiye’nin dış müdahale girdabının içine sokulmaya çalışıldığını ifade eden Bekin, ilerleyen süreçte Irak’ta çıkabilecek olası iç çatışmanın tıpkı Suriye örneğinde olduğu gibi yeni bir göç dalgası ile sonuçlanabileceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye 54'üncü Hükümet döneminde tam da istikrar ve gelişme süreci içerisine girmişken, dış güçlerin müdahalesi sonucu ortaya çıkan ‘28 Şubat’ süreci ve akabinde ortaya konulmaya çalışılan ‘Ilımlı İslam Modeli’ projesi ne yazık ki, Sayın Erdoğan'ın inşa etmeye çalıştığı sözde yeni kimliği olan ‘Muhafazakar Demokrat’ modeliyle örtüşür nitelikte olmuştur. Bu yanlış ve yanlı politikaların Türkiye yansımalarını ve olumsuz faturalarını Irak ve Suriye süreçlerinde açıkça görmek mümkündür. Bu nedenle Irak'taki son gelişmeleri de dikkate alarak, Türkiye’nin yeniden ABD ve İsrail’in değil, kendi milli çıkarlarını ve komşu ülkelerin istikrarlarını önceleyecek politikalar ihdas etmesi artık kaçınılmazdır."
Kaynak: DHA/AA/İHA