ANKARA (İHA) - Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde yeni fasılların açılmasını engelleyici veto koyan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) ve Yunanistan'ın tavrı, Ankara'da 'suların bulandırılması' olarak değerlendirildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "AB'nin çıkarlarına ne kadar hizmet ettiğini onlara sormak lazım. Türkiye-AB ilişkilerinde fırsatçılığın yeri yok" denildi.
Türkiye-AB üyelik müzakerelerinde enerji faslının açılması gündeme geldiğinde GKRY'nin kullandığı vetoyu değerlendiren Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, "3 hafta önce bu konu nüksettiği zaman bu tavrı maceracı bulduğumuzu belirtmiştik. Enerji faslının tarama raporunun bir an önce tarafımıza bildirilmesini bekliyoruz. Geçen haftaki AB zirvesinde enerji önemli konular arasında yer aldı. AB, Türkiye gibi enerjide kritik yer tutan, müzakere eden bir ülkeyle ilişkilerini geliştirmek ister diye
düşünüyoruz. Bu iki tarafın da yararına olur. GKRY'nin AB'nin çıkarlarına ne kadar hizmet ettiğini onlara sormak lazım. Türkiye-AB ilişkilerinde fırsatçılığın yeri olmadığını onlara söylemiştik" dedi.
Kıbrıs'ta süren barış görüşmelerinde Türkiye'nin yavaşlamaya neden olduğu şeklinde Yunan yetkililerin yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine Özügergin, "Yunanistan makamlarının Kıbrıs'ta müzakerelerin yavaş olduğuna dair sarf ettikleri bir demeç varsa, bu bizi memnun eder. Biz de haddinden fazla yavaş ilerlediğini söylüyoruz. (KKTC Cumhurbaşkanı) Talat 'süreç yavaş ilerliyor, hızlandırmamız lazım' diyor. Belki görüşmeler sıklaştırılabilir. Dün AB elçilerine verilen yemekte Bakanımız (Ali Babacan)
bizzat dile getirdi. Görüşmeleri bir takvime bağlamak lazım, ucu açık olmaz" diye konuştu.
Adada barış sağlanmadan Türkiye'nin Rum gemi ve uçaklarına limanlarını açmasının söz konusu olmadığını vurgulayan Özügergin, "GKRY uçaklarına havaalanlarımızın ve gemilerine limanlarımızın açılması konusunda görüşlerimiz çok açık. AB ile hukuki yorum konusunda görüş ayrılığı olduğunu siz de biliyorsunuz. 2006'dan beri bu sorunu karşımıza çıkarıyorlar. Kıbrıs meselesi AB ile ilişkilerimizin önüne engel olarak konulursa zorluk yaratabilir; ama sorunun kendisine ne derecede katkıda bulunacaktır? Müzakere sürecinin devam ettiği bir ortamda suları daha da bulandırmak pek yararlı olmayacak" dedi.