İZMİR (İHA) - Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ümit Erdem, çevre sorunlarının çözümü için uygulanan politikalar ve alınan kararların Avrupa Birliği normları ile uluslar arası standartlara uygun hale getirilmesi çalışmalarından birinin de Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Ümit Erdem, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 11.08.1983 tarihli ve 18132 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Çevre Kanunu'nun 10. maddesinde, "Gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, bir Çevresel Etki Değerlendirme Raporu hazırlarlar. Bu raporda, çevreye yapılabilecek tüm etkiler göz önünde bulundurularak, çevre kirlenmesine sebep olabilecek atık ve artıkların ne şekilde zararsız hale getirilebileceği ve bu hususta alınacak önlemler belirtilir. Çevresel Etki Değerlendirme Raporu'nun hangi tip projelerden isteneceği, ihtiva edeceği hususlar ve hangi makamca onaylanacağına dair esaslar yönetmelikte belirlenir" hükmünün yer aldığını hatırlatarak, Türkiye'de ilk kez, bir faaliyetin gerçekleşmesinden önce bu faaliyetin yol açabileceği olumsuz etkilerin belirlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınmasının yasal bir temele oturtulduğunu belirtti.
Son olarak, 26.10.2000 tarih ve 24212 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan değişiklik ve ilavelere rağmen, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin uygulama sürecinde istenen başarı elde edilemediğini vurgulayan Prof. Erdem, yönetmeliğin, özellikle Avrupa Birliği'ne giriş aşamasındaki uyumlaştırma çalışmalarından biri olarak, 2001-2005 yıllarını kapsayan 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı içinde yerini aldığını bildirdi.
Türkiye'de çevre sorunlarını çözmek amacıyla mevzuatta ve kurumsal yapının oluşturulmasında ilerlemeler kaydedildiğini, Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı (UÇEP) hazırlandığını ifade eden Prof. Dr. Ümit Erdem, "Bu olumlu gelişmelere rağmen, çevre yönetim sistemleri, istenilen etkinlik düzeyine getirilememiştir. Hızlı kentleşme olgusu ve başta kıyı alanları ve denizler olmak üzere doğal kaynaklar üzerindeki baskıları, atıkların miktarını ve diğer çevre sorunlarını arttırmıştır" dedi.
Prof. Erdem, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin, 97/11/EEC sayılı Avrupa Birliği ÇED Konsey Yönergesi ile uyumunun sağlanması için hazırlanan yeni Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmelik Taslağı'nda, turizm sektörüne dayalı faaliyetlerin de yer almasının oldukça yararlı olduğunu söyledi.
Prof. Erdem, özellikle uygulama aşamalarında karşılaşılan sorunların giderilmesine katkı sağlayacak olan, sürdürülebilir turizm gelişimi için turizme yönelik arazi kullanım planlarını yapma, yaptırma, onama sürecini yeniden tanımlayan, yetkileri belirleyen ve etkin denetim sistemi getiren bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Bu düzenlemeyle, turizm hareketlerinin yoğunlaştığı bölgelerde yerel yönetimlerin ve halkın turizm ile ilgili kararlara katılımı da sağlanmış olacaktır" diye konuştu.