HABER

"Kanunları değiştirin"

İSTANBUL (İHA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Siyasi partiler ve seçim yasasında önlerini açacak değişiklikler yapılmadan gidilecek bir seçimi, üyelerimizin yüzde 96.5'i istemiyor" dedi.

İstanbul Sanayi Odası'nın "İSO 2001 yılı Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu raporunun ortaya koyduğu gerçekler ve Türk sanayiinin mevcut durumu" konulu Temmuz ayı olağan Meclis Toplantısı'nda konuşan Hisarcıklıoğlu, siyasi partilerin her seçim öncesi muğlak ifadelerle, hiçbir temele dayanmadan büyük vaatlerde bulunduklarını söyledi.

Seçimde oy istemek için partilerin kapılarını çalacağını hatırlatan Hisarcıkloğlu, "Ülkeyi yönetmeye talip partilerin hamaset edebiyatından vazgeçip ülke için ne tür projelere sahip olduklarını parti programlarıyla topluma sunmaları gerekmektedir. Bu değişimin önüne engel koyanlar, boş yere umutlanmasınlar. Siyasi partiler ve seçim yasasında önlerini açacak değişiklikler yapılmadan gidilecek bir seçimi, üyelerimizin yüzde 96.5'i istemiyor. Başlatılan reformlara devam edip etmeyeceklerini net olarak açıklamalarını istiyoruz. Bu reformları sürdüremeyeceklerse, somut alternatiflerin neler olduğunu sunmalarını talep ediyoruz. Doğru hedefler koyan, bu hedeflere ulaşmak için somut politikaları önerenler bizi ikna etmelidirler" diye konuştu.

TOBB olarak bir siyasi partiymiş gibi tribünlere oynamak olmadığını işaret eden Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'de var olan tüm KOBİ'ler için yılda 2 katrilyon lira ayrılmadığı, Eximbank'ın ilk 6 ayda ihracata destek veren sadece 1.5 katrilyon TL kredi verebildiği düşünülürse, bir ay içinde yaşadığımız kaybın ne anlama geldiği, ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılır. Bunun faturasını kim ödeyecek,hesabını kimden soracağız. Ticari kredi hacmi, yine reel olarak 33 katrilyon lira civarında, bir buçuk sene içinde 16 katrilyon liraya gerilemiştir. Yüzde 50'ye yakın kayıp vardır. KOBİ'ler hayati önem taşıyan kamu bankaları kredilerinin, bankacılık sektörü kredileri içindeki payı ise, 2000 yılı sonu yüzde 33 seviyelerinden 5 Temmuz 2002 tarihinde yüzde 25'e düşmüştür.

Buna ek olarak ülkemizdeki finans sektörünün ne kadar sığ olduğu da bilinmektedir" dedi.

Yapısal değişikliklerin gerçekleşmesi için her türlü desteği vermek durumunda bulunduklarına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Bugün yapılması gereken, ileriye bakmak ve yarının Türkiye'sini tasarlamaktır. Sorunlarımızı kabullenmeli ve onlarla yüzyüze gelmeliyiz. Zor bir yoldayız ama ümitsiz olmak için bir neden görmüyoruz" diye konuştu.

İSO'nun 500 büyük şirket araştırması sonuçlarını dile getiren Hisarcıklıoğlu, Türkiye'deki sanayi kuruluşlarının ilk olarak yükselen döviz kurları sebebiyle ilk darbeyi yediğini, iç pazardaki daralma ve finansman maliyetlerindeki artış sebebiyle büyük yara aldığını hatırlattı. Sanayiinin beraberinde asıl darbeyi yüksek faiz oranlarından yediğini belirterek, geçen Mayıs ayı başından bu yana borçlanma faizindeki 20 puandan fazla artışın Haziran ayında Hazine'ye getirdiği ek yükün yaklaşık 2 katrilyon lira olduğunu söyledi.

Hisarcıklıoğlu bürokrasinin ihtiyaçlara cevap veremediğini dile getirerek, "Bürokratlar reel sektörün ihtiyaçlarına duyarlı hale gelmeli. Krizden dolayı fabrikalar kapanırken işçiler işlerini kaybederken biz üreticilerin canı yanarken krizden canı yanmayan bürokrasi, krizi nasıl anlasın? Krizde hiç işin ikaybeden bir bürokrat duydunuz mu? " diye sordu.

Piyasa ekonomisi mantığının yakalanması gerektiğini, ödediği vergilerin nereye harcandığı konusunda hesap soran bir toplum ve kendisinden hesap sorabilen sorumlu bir idare istediklerini belirten Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye bile bizim bahsettiğimiz zihniyet devrimini gerçekleştirmeye başlamıştır. Üzülerek ifade etmeliyim ki böyle gidersen 5 sene sonra Suriye de kendimize örnek aldığımız ülkelerden olacak" ifadelerini kullandı.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler