ÇANAKKALE (İHA) - Diyarbakır'da bir kapkaççı, çantasını çaldığı Çanakkaleli genç kıza aşık oldu. Çantayı iki gün sonra iade eden kapkaççı, genç kıza bir de aşk mektubu gönderdi.
Edinilen bilgiye göre, Çanakkale'de yaşayan Nihal Özcan (23), yaklaşık 2 ay önce ziyaret için Diyarbakır'a gitti. Ziyaretin ilk haftasında, saat 15.00 sıralarında kaldığı Hindibaba 1. Sokak'taki apartmana giren Özcan, burada kimliği belirsiz bir kapkaççının saldırısına uğradı. Nihal Özcan'ın içinde 90 milyon lira para, kontör kartları, kimlikler ve bazı özel eşyaları bulunan çantasını alan kapkaççı kayıplara karıştı. Özcan, daha sonra karakola giderek durumu polise bildirdi.
Olaydan iki gün sonra, yine saat tam 15.00'da, takım elbiseli bir kişi, Nihal Özcan'ın kaldığı evin kapısını çaldı. Kapıdaki mercekten bakan Özcan, tanımadığı bu kişiye kapıyı açmak istemedi. Kapının önündeki kişi, Özcan'a iki gün önce çantasını kendisinin çaldığını ve iade etmek istediğini söyledi. Paniğe kapılan genç kız, hemen yardım çağırdı. Kapkaççı, çantayı kapının önüne bırakarak kaçtı. Bu olaydan iki gün sonra kapkaççı, bu kez sokakta ortaya çıktı. Diyarbakır'da gezintiye çıkan Nihal Özcan, arkasından ismiyle seslenen kişinin, çantasını çalan kapkaççı olduğunu görünce hemen en yakın polis karakoluna giderek durumu bildirdi. Ancak tüm aramalara rağmen kapkaççı bulunamadı.
Tatili bitip Çanakkale'ye dönen Özcan'ın eline bu kez bir mektup ulaştı. Üzerinde yazılan mail adresinden, isminin "C.C." olduğu sanılan kapkaççı, yazdığı mektupta, Özcan'a aşkını itiraf etti. C.C., "Saygıdeğer hanımefendi" diye başladığı mektubunda, para ve kontör kartlarının yanı sıra, çok hoşlandığı için 2 adet fotoğrafı da aldığını, en kısa zamanda tanışmak için Özcan'a ulaşacağını söyledi.
Çantasını çaldığı anda, kapkaççıyla kısa bir süre göz göze geldiğini söyleyen Özcan, "Çantamı geri verdikten sonra, birkaç kez buluşmak için girişimde bulundu. Ancak ben hiç birisini kabul etmedim. Diyarbakır polisi, kapkaççıyı yakalamak için, kendileriyle işbirliği yapıp, randevu talebini kabul etmemi teklif etti. Ancak bir daha yüz yüze gelmek istemiyorum. Bu yüzden şikayetimden vazgeçtim" dedi.
Kapkaççı C.C., mail adresini de bildirdiği mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Dün geceyi sokakta geçirdim. Bir Allah'ın kulu acımadı. Ekmek vermedi. Hiç uyumadım. Sizin paranıza kavuşuncaya kadar hiçbir şey yememiştim. Üzgünüm. Değerli evrakları ve kimliklerinizi geri gönderdim. Ama paranızı gönderemedim. Çok borcum var. Ailem fakir. Onlardan isteyemiyorum. 280 milyon borç yanında sizden çaldıklarım bir hiç. Lütfen anlayışla karşılayın. Hırsızın şerefi yoktur. Ama zerre kadar olan şerefim üzerine yemin ediyorum ki, aldıklarımı günün birinde fazlasıyla ödeyeceğim. Lütfen inanın ve polise gitmeyin. Bu arada beni size yöneltenin güzelliğiniz olduğunu söylemekten gurur duyuyorum. Nedense elim durmuyor. İnan ilk defa hırsızlık yapıyorum. Tabii küçükken bakkaldan yürüttüğüm birkaç gofreti saymazsak. Bu arada telefon numaranı bulmak için özel şeylerini okudum. Kusura bakma. Bu arada sevgilin, aşkını hiç de güzel ifade edemiyor. Keşke bu kötü hadise olmadan seninle tanışabilseydim. İnan çok şey katardım sana. Ben aslında iyiliksever bir insanım. Ve bunu nasıl yaptığıma hala inanamıyorum. Bir gün mutlaka sizinle tanışma cesaretini gösterip özür ve af dileyeceğim. Mutlu kal. Çok hoş olduğun için çantanda bulduğum 2 fotoğrafını alıyorum. Keşke sizin gibi arkadaşım olsa. Çantanızı alırken bağırmadığınız için teşekkür ederim. Sevgiyle kalın. Yaptığım kötülüğün hiç bir mazereti yok."