Katar Devleti, Arap Yarımadası'nın doğusunda yer alan Basra Körfezi ülkelerinden biridir. Ülkenin tek sınır komşusu batısında ve güneyinde yer alan Suudi Arabistan’dır. Diğer tarafları ise tamamen Basra Körfezi ile çevrilmiştir. Kuzeybatısında Bahreyn, kuzeyinde İran, doğusunda ise Birleşik Arap Emirlikleri vardır.
Üniter anayasal mutlak monarşi ile yönetilen ülkede ırsi monarşi geçerliliğini korumaktadır. İrlanda Birleşik Krallığı ve Büyük Britanya ile 1868 yılında yapılan anlaşma ile Sani Hanedanı’na verilen ülke bağımsızlığını Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrolünde çıktıktan sonra kazanmıştır. Daha sonra İngilizlerin egemenliği altına girmiş ve bağımsızlığını daha sonraki süreçte ilan etmiştir.
Nüfusun 2.660.788 civarında olduğu ülkede demonim Katarlılardan oluşmaktadır. Ülkede Katarlılar dışında başka etnik grupların da yaşam sürdüğü bilinmektedir. Resmi dil olarak Arapça dilinin konuşulduğu ülkede toplam yüzölçümü 11.586 kilometrekaredir. Günümüzde Katar, orta güçte bir ülke olarak sınırlandırılmıştır.
Katar’ın, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi üyeliği bulunmaktadır.
Tarihi elli bin yıl öncesine dayanan Katar’da Taş Devri’nden kalma kalıntılar bulunmuştur. Bölgede Obeyt kültüründen kalma eserlere rastlanmıştır. Milattan sonra 224 yılında Sasaniler’in bu bölgeyi ele geçirdikleri bilinmektedir. Bu bölgede geçmişte Emeviler yaşarken at ve deve yetiştirildiği de tespit edilmiştir. Abbasiler döneminde ise bölgede inci ticaretinin önem kazandığı bilinmektedir.
Usfurlular daha sonra Portekizliler tarafından ele geçirilen bölge daha sonraki süreçte Osmanlı Devleti tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Osmanlı Devleti yönetiminde kısa bir süre kalan Katar, 1660 tarihinde Halidoğulları kabilesi tarafından ele geçirilmiştir. Bahreyn Kabilesi 1766 yılında Kuveyt Bölgesi’nden buraya yerleşmiştir. Fiili Türk egemenliği ilk kez 1852 yılında başlamıştır. Bir davet ile başlayan bu süreçten sonra bugün Amerika Birleşik Devletleri üssünün yer aldığı El Ubeyd’e yerleşilmiş ve Türk birlikleri 1913’e kadar bu bölgede kalmışlardır.
Petrol bölgede keşfedilmeden ve etkin hale gelmeden önce bölge ekonomisinin inci avcılığına ve balıkçılığa dayandığı bilinmektedir. 1892 yılında Osmanlı İmparatorluğu yerel valileri tarafından hazırlanan bir rapora göre inci avcılığından bu yıl içinde elde edilen gelirin oldukça fazla miktarlarda olduğu bilinmektedir.
Ülkede petrolün varlığı çimento ve gübre sanayisinin gelişmesi konusunda da katkı sağlamıştır. Katar vatandaşlarının çoğunluğu İslam dinine mensup kişilerdir. Basra Körfezi’ne doğru Suudi Arabistan’dan çıkmış olan Katar Yarımadası, 160 kilometrekarelik bir uzantıya sahiptir. Ülkede iklim yaz aylarında nemli ve kurak kış aylarında ise az yağışlı ve ılıktır.
Ülkede yakın tarihte eğitime önem verilmeye başlanmıştır. Eğitim şartlarında düzenleme ve geliştirmeler yapılmıştır. 2009 yılında Katar’da, Bilim ve Teknoloji Parkı da kurulmuştur. Orda Doğu’nun en büyük eğitim yeri haline gelme hedefi ile çeşitli uygulamalar geliştirilmiştir.
Doha, Katar’ın en büyük şehri ve aynı zamanda başkenti olma özeliğine sahip bir şehirdir. Katar’ın yedi belediyesinden biri olan Doha ülkenin doğu tarafında Basra Körfezi’nin kıyısında yer almaktadır. Bu bölgeye ziyaret için en uygun dönemin yüksek sıcaklıklar nedeni ile ekim ayı olduğu kabul edilmektedir.
Bu şehrin Orta Doğu'da Dubai ile yarışacak güçte bir şehir olması hedeflenmiştir. Bu noktada yapılan geliştirmeler ve planlamalar doğrultusunda gelişen uygulamalardan biri de Doha Uluslararası Havaalanı Projesi olarak belirlenmiştir.
Katar’ın aynı zamanda ekonomik merkezi de olan Doha, ülkenin en büyük doğal gaz ve petrol şirketlerine de sahiptir. Birçok yerli ve yabancı kuruluşun ve firmanın merkezi de Doha’da yer almaktadır.