Kavala’da düzenlenen “2. Uluslararası Bilimsel Kongre: Tütün İşçi Hareketinden Çağdaş Toplumsal Hareketlere” başlıklı kongre, tütün ekonomisinin dünya tarihindeki rolünü, işçi sınıfının mücadelesini ve sosyal hareketlerin dönüşümünü çok boyutlu bir perspektifle ele aldı.
İKKİK (Sosyal Hareketler ve Tütün Tarihi Enstitüsü) ev sahipliğinde; Demokritos Üniversitesi (DUTH), Thessaly Üniversitesi ve Lozan Mübadilleri Vakfı (LMV) iş birliğiyle düzenlenen kongre, Türkiye ve Yunanistan arasında tarihsel, sosyoekonomik ve kültürel bağlara ışık tutan güçlü bir platforma dönüştü.

Enstitü Başkanı Yannis Vizikas, Kavala’nın tütün üretim tarihinde ve işçi sınıfı mücadelelerinin gelişiminde Türk nüfusun 20. yüzyılda oynadığı kritik role dikkat çekerek, bu bölümün organizasyonunu Lozan Mübadilleri Vakfı’ndan talep etti. LMV’nin girişimiyle gerçekleştirilen özel oturum, iki ülkenin ortak hafızasında yeni bir akademik köprü kurdu.
Oturumun moderatörlüğünü LMV üyeleri Tanas Çimbis ve Ezgi Deniz Ergelen Gül üstlendi. Sunumlar ise İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Doğan Çetinkaya, İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Tutku Vardağlı ve Lozan Mübadilleri Vakfı’ndan İzzet Alp Gül tarafından yapıldı.

“Osmanlı İşçi Sınıflarının Tarihi: Modern Toplumsal Hareketlere Giden Yol” başlıklı sunumunda 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda ortaya çıkan işçi sınıfının etnik, dini ve toplumsal farklılıklarına rağmen ortak ekonomik baskılar etrafında birleşerek nasıl modern sosyal hareketlerin temelini oluşturduğunu anlattı. Çetinkaya, erken grev dalgalarının ve 1908 Devrimi’nin, imparatorluk topraklarında emek bilincini şekillendiren dönüm noktaları olduğunu vurguladı.
“Osmanlı Tütün Sanayinde Kadın Emeği ve Cinsiyet Temelli Mücadeleler” başlıklı bildiride, tütün sektöründe kadın işçilerin çoğunluğu oluşturmasına rağmen sendikal yapılardan dışlandığını, mekanizasyon sürecinin kadın emeğini hem görünür kıldığını hem de ücret eşitsizliğini derinleştirdiğini ortaya koydu. Vardağlı, Yürk ve Yunan arşivlerinden elde ettiği verilerle emek tarihine feminist bir perspektif sundu.

“Kavala’dan İstanbul’a: Zehra Kosova’nın Yaşamında Emek ve Direniş” başlıklı sunumda, Kavala’da tütün işçisi bir ailede doğan ve 1924 mübadelesiyle Türkiye’ye gelen Zehra Kosova’nın yaşam hikâyesi üzerinden göç, kadın emeği ve sınıf mücadelesi ekseninde şekillenen sosyalist mücadele analizi sunuldu. Gül, Kosova’nın hem Türkiye işçi hareketi hem de kadın örgütlenmesi tarihinde öncü rol oynadığını belirtti.
Üç gün süren kongre boyunca Türkiye’den birçok akademisyen ve araştırmacı farklı oturumlarda çevrimiçi sunumlarla yer aldı. Kongrenin, tütün işçiliğinden modern sendikal örgütlenmelere ve günümüzdeki toplumsal hareketlere uzanan çizgide iki ülke arasında köprü kuran öncü bir bilimsel etkinlik olarak kayda geçtiği belirtildi.

Lozan Mübadilleri Vakfı’nın bu kongrede üstlendiği aktif rol, yalnızca tarihsel hafızanın korunması değil, aynı zamanda Türkiye kökenli emek tarihinin uluslararası literatürde görünürlüğü açısından da önemli bir adım olarak değerlendirildi. Kongre, Türkiye ile Yunanistan arasında ortak tarihsel mirasa dayalı bilimsel iş birliğinin gelecekte de artarak devam edeceğine dair güçlü bir mesaj verdi.