İstanbul (AA)- Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç, "Siyaset sahnemizde adeta bir akıl tutulması ile karşı karşıyayız" dedi.TÜSİAD'ın Sabancı Center'da düzenlenen YİK toplantısının açılışında konuşan Koç, seçimlere 45 günden az bir süre kala genel bir değerlendirme yapmak için olağan YİK toplantısını gerçekleştirdiklerini belirtti.
Koç, siyasi partilerin vitrin yenileme ve yeni isimleri kamuoyunu duyurma çalışmalarında gösterdikleri coşkulu çabayı parti programlarının paylaşılmasında da görmek istediklerini ifade ederek, "Geçtiğimiz bir kaç ay içinde ülkede tartışılan konulara ve sergilenen yaklaşımlara baktığımızda Türkiye'yi hedefleri doğrultusunda daha ileriye götürecek bir dinamiğin ışıklarını görmekte zorlanıyoruz. Siyaset sahnemizde adeta bir akıl tutulması ile karşı karşıyayız" diye konuştu.
Türkiye'nin son 20 yılda önemli bir yenilenme döneminden geçtiğini anlatan Koç, Türkiye'de bu gelişmelere daha hızlı ve güçlü gerçekleştirme potansiyeli bulunduğunu, ancak "ayaklarında ekonomik ve siyasi iktidarsızlık prangası"yla koşmaya çalıştıkları yarışa çok geç başladıklarını ifade etti.
Yine de bugün gelinen noktanın umut verici olduğunu söyleyen Koç, "Oysa bugün bakıyorsunuz ki bir takım siyasi partiler, kimi kuruluşlar ve kesimler, Türkiye'yi Batı dünyasından koparmayı bir siyasi alternatif olarak ülkenin önüne koymak için büyük bir çaba harcıyorlar" dedi. Mustafa Koç, bu kesimlerin, bunun en somut örneğini Türkiye'yi AB dışında tutmaya çalışarak gösterdiklerini ve bunu "yurt dışındaki yeminli Türkiye düşmanları ile aynı amaçta buluşma pahasına yaptıklarını ve bu kapsamda sağ ve sol ideolojilerin dahi aynı potada buluşabildiğini" söyledi.
Koç, AB'nin çevresinde güçlü bir çekim alanı oluşturduğunu ve AB'ye üye olamayacak ülkelerin dahi ekonomik ortak olarak bu çekim alanının içinde yer aldıklarını ifade ederek, böyle bir ortamda AB dışında kalan bir Türkiye'nin fiilen özel statülü bir ülke durumuna düşebileceğini ve AB'nin etrafında bir uydu haline gelebileceğini belirtti.
Koç, bu söylediklerinin ne pahasına olursa olsun AB üyesi olmak şeklinde yorumlanmaması gerektiğini işaret ederek, AB'nin de olgunlaşması henüz tamamlamamış ve kendi içinde önemli görüş ayrılıklarına sahip bir siyasal yapı olduğunu söyledi. Koç, "Biz tam üyeliğe hazırlanırken, AB de kendi değişimini gerçekleştirecektir" dedi.
Türkiye'nin Avrupa nezdinde güçleneceğini vurgulayan Koç, şunları söyledi: "Türkiye'de iktidarda kim olursa olsun ülkenin yüzünü batıya dönük olmasını temin etmek AB ile tam üyelik sürecinin gereklerini yerine getirmek, piyasa ekonomisini tüm kurum ve kuralları ile egemen olduğu laik, demokratik, dışa açık bir Türkiye için çalışmak zorundadır. Türkiye'yi küresel gelişimin dışına çekmeye, yeniden içine kapalı devletçi bir Türkiye oturtmaya, yüzünü batıdan başka yönlere çevirmeye çalışmak onu yalnızlaştırmak ve geri kalmaya mahkum etmekle eşdeğerdir. Bunu ulusal çıkar söylemi ile cilalayarak veya dini ideolojilerle soslayarak geçerli bir politika seçeneğiymiş gibi sunmak akla ve sağduyuya sığacak anlayışlar yaklaşımlar değildir."