Kuzey Makedonya, Balkan Yarımadası olarak tanımlanan bölgenin merkezinde yer alır. Sınır komşuları arasında Sırbistan, Bulgaristan, Yunanistan ve Arnavutluk bulunur. Ülke Vardar Nehri ile tanınırken, ülkenin farklı yerlerinde farklı iklim türleri hakimdir. Resmi dili Makedonca olarak kabul edilse de ülkede Arnavutça, Boşnakça, Sırpça ve Türk dilleri de yaygın bir şekilde konuşulmaktadır. Ülkeler söz konusu olduğunda başkentleri de merak edilmektedir. Bu noktada Kuzey Makedonya'nın başkenti merak konusudur.
Kuzey Makedonya'nın başkenti neresi sorusunun yanıtı Üsküp şehridir. Üsküp, dağlık bir bölgede ve Vardar Nehri’nin kıyısında konumlanmıştır. Tarihi bir Osmanlı yerleşim yeri olarak bilinen şehrin bir tarafında Arnavutlar ve Müslümanlar, diğer tarafında ise Ortodoks Hristiyanlar yaşar. Bu şehirde yoğunlukta bulunan Makedonlar, Arnavutlar ve Türkler yüzyıllardır beraber yaşamaktadır. Yaklaşık 2 milyon kişilik bir nüfus oranına sahip olan ülke vatandaşlarının %64’ü Makedonyalı, %25’i Arnavut, %4’ü Türk, %3’ü Romen’dir. Kuzey Makedonya'da Üsküp şehri Skopje olarak anılır.
Kuzey Makedonya 1991 yılında Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsızlığını elde etmiştir. Ülke 1392 yılında Osmanlı Devleti'nin yönetimi altına girmiş ve 520 sene boyunca Osmanlı toprağı olarak kalmıştır. Üsküp’ün ortasından geçen Vardar Nehri şehri Yeni Üsküp ile Eski Üsküp olarak birbirinden ayırmaktadır. Yeni Üsküp'te modern ve yüksek binalar bulunurken, Eski Üsküp’te ise minareler yükselir.
Kosova sınırına yakın bölgede konumlanan başkent Üsküp, Vardar Nehri kenarında inşa edilmiştir. Ülkemizden Üsküp'e gitmek isteyenler hem havayolunu hem de karayolunu tercih edebilir. Şehirde hizmet veren Büyük İskender Havalimanı merkeze 24 kilometre uzaklıkta yer alır. Türk vatandaşları Kuzey Makedonya'ya vizesiz seyahat edebilmektedir.
Şehir görülmesi gereken yerler şu şekilde sıralanabilir:
Üsküp’te yer alan Meryem Ana Katedrali bir saldırıyla zarar görmesi sonucunda 1972 yılında tekrardan inşa edilmiştir. Katedral, Aziz Kliment’in 1150. doğum gününde kutsal bir statü kazanmıştır. Mabed, kubbe ve kemerleri ile etkileyici bir görünüme sahip olup, Avrupa sanatının özelliklerini taşır.
Cami Osmanlı dönemindeki veziriazamlardan biri olan Mustafa Paşa tarafından 1492 senesinde yaptırılmıştır. Tek minareye sahip olan görkemli cami uzun seneler boyunca restorasyon işlemi gerçekleştirilmeden ayakta durmaktadır. Fakat 1963 yılında yaşanan deprem sonrası hasar aldığı için restore edilerek tekrar ibadete açılmıştır. Günümüzde hem ibadet edilen hem de turistler tarafından ziyaret edilen bir yerdir.
Üsküp şehir merkezindeki Vardar Nehri üzerine yapılan Taşköprü klasik Osmanlı mimarisinin örneklerinden bir tanesidir. Üsküp denildiğinde ilk akla gelen yapılardan biri olan bu köprü “Fatih Sultan Mehmet Köprüsü” olarak da adlandırılır.
Üsküp küçük bir şehir olduğundan şehirdeki birçok noktaya bisikletle veya yaya olarak ulaşılabilir. Şehrin diğer bölgelerine ulaşım otobüslerle sağlanır. Otobüslerin tabelalarında Makedonca ve Arnavutça istikamet yerleri yazılıdır. Çoğunlukla iki katlı ve kırmızı renkli olan otobüslere binebilmek için “Skopska” adı verilen kartlardan almak gerekir.
Köklü tarihi boyunca birçok uygarlığa tanıklık etmiş olan Üsküp şehri ve Kuzey Makedonya, yemek kültüründe de bu çeşitliliği sergiler. Ülkede üzümden narenciyeye, zeytinden pirince, sebze ve tahıl türlerinin yetiştirilmesi ve hayvancılığın etkisi büyüktür. Geleneksel lezzetleri içerisinde kuzu etli güveçler, kebaplar, patates ve lahana yemekleri, çorbalar, içleri genellikle kıymalı olarak pişirilen dolma ve sarmalar öne çıkar. Neredeyse bütün yemeklerin hazırlanışında sarımsak, soğan ve biber kullanılır.
Makedon ekmekleri ve “pogacha” denilen poğaçalar da her sofrada yerini alır. Tatlı olarak genellikle meyve salataları, pudingler ve sütlaç gibi tatlılarla beraber baklava, tulumba ve revani gibi şerbetli tatlılar da tüketilir. Bu açılardan ülkemizdeki mutfak kültürüne oldukça benzerdir.