GAZİANTEP (İHA) - Psikolog Ahmet Rıza Elbay, insanların mutlu olma yolunda ilk yapacakları şeyin mutlu olmayı öğrenmek olduğunu söyledi.
Psikolog Elbay, mutluluğun bireysel bir olgu olduğunu belirterek, "Birey mutlu olmayı öğrenmişse, yani mutluluğun kendisi için ne anlam taşıdığını biliyorsa, mutlu olma yolunda ilk adımı atmış demektir. Birey öncelikle neyi niçin istediğini bilmeli, istekleri konusunda kararlı olmalıdır. Daha sonra isteklerine nasıl ulaşacağını saptamalı, bundan sonra ise amaca ulaşmak için mücadele etmelidir. Kendi kişiliği hakkında yeterli bilgi sahibi olmayan bireyler mutluluğu yakalayamazlar. Bu tür insanlar sürekli mutluluğu arayan ve bir türlü ulaşamayan insanlar olarak yaşamlarını sürdürürler" dedi.
Her insanın yaşamı boyunca en güzeli, en iyiyi yaşamak istediğini kaydeden Elbay, "İnsan istekleri gerçekleştiği zaman mutlu olur. Bu istekler sonsuzdur. Ekonomistlere göre dünyadaki bir insanın isteklerini karşılamak kuramsal olarak mümkün olsaydı, dünyadaki tüm kaynakların o insan için harcanması gerekirdi. Sınırlı kaynaklar kendini yeterince tanımayan bir birey ve yüksek düzeyli beklentiler, bireyin mutsuzluğunu hazırlayan koşullar olarak ön plana çıkmaktadır. Her insan geleceğini planlayarak yaşar. Geleceği olmayan bir yaşam anlamsızdır. Ancak beklentilerimizin gerçeksi olması gerekmektedir" diye konuştu.
Elbay, gerçekçi olmayan beklentilerin insanı hayal kırıklığına ve dolayısıyla mutsuzluğu götürdüğünü vurgulayarak, şöyle dedi:
"Beklentiler günlük, haftalık, aylık, yıllık hatta daha uzun süreli olabilir. Bu beklentilerin bireyin gerçeklerine uygun olması gerekir. Aksi halde bireyin mutsuzluğunun kaynağı olur. Bir hanımın eşinden her gün çiçek getirmesini, ders çalışmayı sevmeyen bir öğrencinin sınıfın en başarılı öğrencisi olmayı, düşük ücretli bir işte çalışan memurun son model bir araba veya lüks bir ev sahibi olmayı beklemesi bu bireyleri mutsuz eder. Çünkü bu bireylerin beklentileri gerçekçi değildir. Gerçekçi olmayan beklentiler hayal kırıklıklarına, hayal kırıklıkları da mutsuzluğa neden olur. Eğer bu hayal kırıklıkları süreklilik kazanırsa, nevroz türü psikolojik rahatsızlıklara zemin hazırlar. Bireyin beklenti düzeyinin kendi yaşam gerçeklerine, kişilik yapısına uygun olması gerekir. Sürekli çok az şeyle, bireyin pasif bir kişilik geliştirmesine neden olur."