Dr. Demiroğlu, polenlerin solunum yoluyla vücuda girmesiyle bağışıklık sisteminin histamin ürettiğini, bunun da burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırık, öksürük, gözlerde sulanma ve kaşıntı gibi şikâyetlere yol açtığını ifade etti.
Dr. Demiroğlu, "Belirtiler yalnızca burun ve gözlerle sınırlı kalmaz; yorgunluk, halsizlik, sinirlilik, baş ağrısı ve dikkat dağınıklığı da görülebilir. İleri vakalarda ise astım ve bronşit gibi ciddi solunum yolu hastalıklarına dönüşebilir." dedi.
Dr. Demiroğlu, bazı ağaç ve otların polen yoğunluğunu artırdığına dikkat çekerek şu bilgileri verdi: "Daha alerjik olanlar: akçaağaç, sedir, kavak, meşe, çam, bazı çimler ve Timothy otu.
Daha az alerjik olanlar: elma, kaktüs, kiraz, yıldız çiçeği, papatya, sardunya, amber çiçeği, süsen, aslanağzı ve lale.
Vatandaşlarımız evlerinin etrafında alerjik olduğu bilinen ağaçları dikmekten kaçınmalı, mevcutsa bu bitkilerle temaslarını sınırlandırmalıdır."

Dr. Demiroğlu, polenlerden korunmak için şu önerilerde bulundu:
Polen alerjisinin basit bir rahatsızlık gibi görülmemesi gerektiğini vurgulayan Dr. Demiroğlu, "Alerjik hastalıklar, yaşam kalitesini düşüren ve önlem alınmazsa astım gibi ciddi sağlık sorunlarına dönüşebilen bir tablodur. Şikâyetler devam ederse mutlaka hekime başvurulmalıdır." dedi.
(İHA)