ANKARA (İHA) - Hükümet, şiddete karşı topyekün seferberlik başlatacak. Özellikle kadın ve çocukların şiddetten korunması amacıyla kapsamlı bir çalışma başlatacak olan hükümet, 2005 yılını 'Şiddet ile Mücadele Yılı' ilan etmeye hazırlanıyor.
Yasalarda da 'şiddet ile mücadele' makyajı yapacak olan hükümet, eğitim, kültür, medya, dini hizmetler, hukuk ve güvenlik alanında köklü değişikliklere imza atacak.
Milletvekilleri, bakanlık yetkilileri, kamu kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan Şiddeti Önleme Platformu'nun bu çerçevede hazırladığı 'Ulusal Eylem Planı' önümüzdeki günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunulacak.
Milletvekilleri, kamu kuruluşları yöneticileri ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan Şiddeti Önleme Platformu hazırladığı Ulusal Eylem Planı'nda şiddete karşı seferberlik ilan edilmesini istedi.
Meclis'ten Başbakanlık'a, bakanlıklardan medyaya, üniversitelerden hukukçulara kadar yapılması gerekenleri sıralayan platform, 2005 ve 2006 yıllarında birçok eylemin hayata geçirilmesini hedefliyor. Özellikle kadın ve çocukların şiddetten korunmasını amaçlayan eylem planı, risk altında bulunan birey ve gruplarla çalışan kurum ve kuruluşların koordinasyon ve işbirliği içinde çalışmasını öngörüyor.
Hazırlanan eylem planına göre, şiddetle mücadelede toplum bilincinin ve toplumsal duyarlılığın arttırılması, konunun kamuoyuna duyurulması için 2005 yılı Başbakanlık ve Meclis tarafından 'Şiddet ile Mücadele Yılı' ilan edilecek.
Planda, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler, medya kuruluşları, barolar ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katılımıyla 'Şiddet ile Mücadele Üst Kurulu' oluşturulması, illerde de valiliklerin başkanlığında 'Şiddet ile Mücadele Komisyonları'nın kurulması öngörülüyor. Şiddetin önlenmesini sağlamak amacıyla ayrıca kamu ve özel olmak üzere ulusal televizyon kanallarında toplumun önde gelen simalarının yer aldığı ve şiddet karşıtı içerikli spotlar yayınlanacak. Eylem planında ünlülerin rol olacağı spot filmlerin Mayıs 2005 tarihinde yayınlanması istendi.
ŞİDDETE KARŞI MÜCADELE PLANI
Şiddeti Önleme Platformu tarafından hazırlanan eylem planındaki önerilerden bazıları şöyle sıralandı:
"- Şiddete karşı oluşturulacak bir kampanya çerçevesinde üniversitelerin ilgili bölümlerinin bitirme ödevleri, öğrenci ürünleri, yüksek lisans ve doktora tezlerinin konularının şiddetle ilişkili olması sağlanacak.
- Ailenin Korunmasına Dair Kanun gözden geçirilmeli. Örneğin kanunun 1. maddesinde yer alan 'eşlerden birinin veya çocukların ve aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden birinin' ibaresi, 'mahkemece ayrılık kararı verilen veya kanunen ayrı olarak yaşama hakkı olan eşlerden birinin veya çocuklarının veya aynı çatı altında yaşayan veya halen evli olup da ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin' olarak değiştirilmeli.
- Şiddete uğramış kişilere bu alandaki haklarını kullanmaları konusunda bilgilendirici ve bilinci arttırıcı programlar yapılmalı.
- Tüm ülke genelinde hizmet verebilecek ve ilgili tüm kurumların koordineli olarak çalışacağı ortak telefon hattı kurulmalı. Bu hat, yurt dışında olduğu gibi, tek bir 'merkezi hat' olarak düzenlenmeli.
- Güç koşullardaki çocukların sorunlarına uygun, modüler hizmet veren ilgili birimler oluşturulmasına ilişkin yasal düzenlemeler yapılmalı.
- Korunmayan, bakıma muhtaç, buluntu, başı boş, mülteci, refakatsiz, kimliği tespit edilemeyen, sokakta yaşayan, sokakta çalıştırılan, suç işleme şüphesi altında bulunan, şiddet uygulayan veya fiziksel, cinsel, duygusal istismar gibi şiddet mağduru olan çocuklar için sorunlarına uygun birimler oluşturulmalı ve çocuklar kolluk kuvvetlerinde bekletilmeksizin, ivedi olarak bu birimlere teslim edilmeli.
- Riskli aile, sokak çocukları, suçlu çocuklar, anne veya babası kanunla ihtilafa düşmüş çocuklar için takip programları hazırlanmalı.
- Kadın sığınma ve konukevleri yaygınlaştırılmalı. Şiddet mağdurlarına yeteneklerine uygun kurslarla meslek kazandırılarak uzun vadede maddi bağımsızlıkları sağlanmalı. Rehabilitasyon merkezleri oluşturularak şiddete uğrayan ve şiddet uygulayan kişilere psikolojik danışma veya psikoterapi yardımı veren özel programlar düzenlenmeli."
ŞİDDETİ ÖNLEMEDE AİLE FAKTÖRÜ
"- 'Aile Danışma Merkezleri'nin özel sektör tarafından da açılabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı.
- Özellikle töre cinayetleri başta olmak üzere cana kastın olduğu durumlarda Ailenin Korunmasına Dair Kanun hükümlerine göre verilen tedbir kararlarından olan uzaklaştırmanın sınırının 'hakimin uygun göreceği bir süre' olacağına ilişkin bir düzenleme yapılmalı.
- Aile içi şiddetin önüne geçmek için 'Evlilik ve Evlilik Danışmanlığı Hizmetleri' kurumsallaştırılmalı. Evlilik öncesi her çiftin bu merkezlere başvurması sağlanacak. Bu konuda özellikle belediyelerden yararlanılacak.
- 'Ana Baba Okulu, Aile Okulu, Gençlik Okulu' gibi yapılanmalar altında tüm aile bireylerini hedef alan eğitim programları düzenlenmeli.
- Hekim, ebe-hemşire, kolluk kuvvetleri, sosyal hizmet uzmanları, çocuk gelişim uzmanı, psikiyatri uzmanı, çocuk ve ergen psikiyatristi, sosyolog, psikolog, eğitim bilimci ve öğretmenler gibi şiddet konusunda görev yapacak meslek gruplarına pedagoji eğitimi zorunlu hale getirilmeli.
- Zorunlu eğitim 12 yıla çıkartılmalı.
- Çocuk yuvaları, gençlik merkezleri, park, kitaplık, spor tesisleri gibi şehirlerdeki hem fiziksel hem de sosyo-ekonomik alt yapıları düzeltilmeli ve bu kapsamda 'Çocuk Dostu Şehir' normları getirilmeli.
- Çocuklara tütün, alkol, bally, uhu, uçucu ve uyuşturucu madde satanlara yönelik cezaların yetersizliği nedeniyle konuyla ilgili olarak kesin, açık ve caydırıcı cezaları öngören özel yasal düzenlemeler gerçekleştirilmeli."
ŞİDDETİ ÖNLEMEDE MEDYANIN ROLÜ
"- Üniversite ve eğitim hastanelerinin Adli Tıp Kurumu işlevi yapabilme imkanı sağlanmalı.
- Şiddetin yaygınlığının azaltılmasında önleyici çalışmaların rolü göz önünde bulundurularak askerlikte, askerlik görevini yapmakta olan er ve erbaşlara 'Şiddet ile Mücadele Yöntemleri' öğretilmeli.
- Sağlık görevlileri, öğretmenler, sosyal hizmet uzmanları, sosyologlar, psikologlar, eğitim bilimcileri, çocuk gelişim uzmanları, kolluk kuvvetleri gibi meslek elemanlarının eğitim ve öğretim programlarında şiddet konusunun yer almasının sağlanmalı.
- Yazılı ve görsel, ulusal ve yerel medyanın üst düzey yöneticileriyle başta senaristler olmak üzere televizyon programlarının üretiminde yer alan medya çalışanlarının şiddete ilişkin duyarlılıklarını arttırıcı seminerler düzenlenmeli.
- Görsel ve yazılı basın kuruluşlarının şiddet konusunda özdenetim anlayışına yönelmesi için kampanyalar başlatılmalı, medya gözlem grupları oluşturulmalı.
- Aile değerlerini ve aile bağlarını güçlendirici programların hazırlanması ve kitle iletişim araçlarıyla hedef kitleye ulaştırılmalı.
- Medyada, ailelerin şiddete karşı tutumlar geliştirmesini ve bu yönde değerler kazanmalarını sağlayacak programlar hazırlanmalı.
- Televizyonlarda RTÜK tarafından yayından kaldırılan programlar yerine şiddet içermeyen, kaliteli ve olumlu mesajlar veren eğitici ikame programlar oluşturulmalı.
- Televizyon kanallarında yayınlanan dini hutbe ve sohbetlerde şiddete karşı bilinci artıracak konuşmalara yer verilmeli.
- Şiddet içerikli yayınlara uygulanan müeyyideler arttırılmalı.
- Medya sektörünün kurumsallaşmasına katkı sağlayacak frekans tahsisi ihalesinin yapılması.
- İletişimde Etik Kurulu oluşturulmalı ve rekabet ilkeleri, etik ilkelerini aşmayacak hale getirilmeli."