Su, tüm canlıların yaşamlarını sürdürebilmesinde büyük bir rol oynayan, biri oksijen diğer ikisi ise hidrojen olan atomlardan oluşan kimyasal bir madde olarak karşımıza çıkmaktadır. Normalde şeffaf bir renge sahip olan su, bazı bölgelerde ışığın yansıma şeklinden kaynaklı mavi olarak da görülmektedir. Bu duruma özellikle havuz, deniz gibi alanlarda daha sık rastlanılmaktadır. Son dönemlerde hayat kaynağı olarak bilinen su ile alakalı “su ne kadar sürede bozulur?” konusu gündeme gelmektedir.
Su bazı kritik noktalara göre lezzeti değişebilen bir maddedir. Normalde saf su olarak tabir edilen suların bozulma gibi bir durumu söz konusu olmamaktadır. Zira saf su bünyesinde herhangi bir mineral barındırmadığından bozulma ihtimali bir hayli düşüktür. Ancak bu durum şişe su, pet şişedeki su ya da damacanadaki su için geçerli değildir.
Suyun genel olarak canlılar için sayısız faydası vardır. Saf su dışında kalan su çeşitlerinde genellikle magnezyum, potasyum, kalsiyum, sodyum gibi mineraller bulunmaktadır. Suların içerisinde yer alan bu mineraller insan vücudunun mineral gereksinimi önemli ölçüde karşılamaktadır. Düzenli olarak su içmek böbrek hastalıklarından metabolizma sorunlarına, solunum yolları rahatsızlıklarından cilt problemlerine kadar birçok farklı konuda yarar sağlamaktadır.
İnsanların hayatta kalmaları için gerekli olan maddelerden biri su olarak bilinen sıvıdır. İki hidrojen ve bir oksijen atomlarının bir araya gelmesi ile ortaya çıkan su maddesi, kimyasal bir madde olarak bilinir. Su ile alakalı en sık araştırılan konular arasında raf ömrü olup olmadığı konusu vardır. Normal koşullarda şişe içerisine konulup üretilen suların raf ömrü bulunmamaktadır. Suyun raf ömrü olmamasına karşın bozulma yani bayatlama riski mevcuttur. Bu durum özellikle ağzı açık kalmış su şişelerinde ya da bardağa konulup içilmemiş sularda görülmektedir.
Bazı suların üzerinde son kullanma tarihini belirten etiketlere rastlanabilmektedir. Ancak bu etiketler bilinenin aksine ambalaj içerisinde bulunan suyun son tüketim tarihi değildir. Bu tarihler suyun konulduğu ambalajın son kullanma tarihi olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle pet şişede satılan su bu konuda ciddi bir risk taşımaktadır. Bu yüzden pet şişe üzerinde yazan son kullanma tarihinin geçmemesine dikkat edilmelidir. Öte yandan şişe içerisinde yer alan suların üretim tarihinden sonra 2 sene içerisinde içilmesi önerilmektedir.
Canlıların yaşamlarını sürdürmesi için gerekli olan su, bazı olumsuz faktörlerden kaynaklı bayatlayabilmektedir. Suyun bayatlamasındaki en önemli etkenlerden biri dışarıda açık bir şekilde kalması bir diğeri ise çok uzun zaman içilmeden bekletilmesidir. Damacana su içerisinde yer alan içme suyu içinde aynı durum geçerlidir. Damacananın ağız kısmı açık kalırsa, açılmadan çok uzun süre bekletilirse ya da bir sürahi içine konulup içilmezse bayatlama sorunu ortaya çıkabilmektedir.
Pet şişe içerisinde yer alan su uzun bir müddet boyunca tüketilmediğinde tadında bozulma durumu söz konusu olabilmektedir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli kriterlerden biri suyun ne zaman şişelendiğidir. Pet şişe içinde bulunan suyun lezzetinde bozulmaların meydana gelmesi demek, çeşitli bakterilerin oluşması anlamına gelmektedir. Bu bakteriler vücuda girdiğinde ortaya ciddi sağlık sorunları çıkabilmektedir.
Günümüzde birçok kişi araba ile yolculuk esnasında yanında pet şişe su taşıyabilmektedir. Bu durum özellikle sıcaklığın arttığı yaz döneminde daha fazla yaşanmaktadır. Arabada unutulan bir pet şişe içindeki su çevresel etkenlerden dolayı kısa sürede bayatlayabilmektedir. Bu çevresel etkenlerden biri araba içinin sıcaklık derecesidir.
Bununla birlikte pet şişedeki suyun üzerine doğrudan güneş geliyorsa su çok fazla ısınacağı için tadında bozulmalar olabilmektedir. Ayrıca şişenin araba içinde ne kadar müddet kaldığı da önemli olmakla birlikte şişenin ağzının açık olup olmadığı da dikkat edilmesi gereken faktörlerden biridir.