İSTANBUL (İHA) - Şii politikacı Ammar Abdülaziz El-Hekimi, "Celal Talabani'nin Cumhurbaşkanı adayı olması kuvvetli bir ihtimal" dedi.
Halkalı'da bulunan Zeynebiye Kültür Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan El-Hekimi, Celal Talabani'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi konusunda, "Talabani'nin Cumhurbaşkanı adayı olması kuvvetli bir ihtimal. Benim ziyaretim Talabani'nin adaylığıyla ilgili değil, tamamen Dışişleri Bakanı ve diğer yetkilerle görüşmek içindir. Talabani'nin, yıllardır kendi Kürt bölgesinde siyasi bir ağırlığı var. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı için en kuvvetli aday olarak görüyoruz. Her şeyden önce siyasi tecrübesi var. Her şeye rağmen yine de buna karar verecek olan parlamentodur. Parlamentodan 3'te 2 oranında oy alması gerekir. Celal Talabani'nin Cumhurbaşkanı seçilmesinde ırkı veya dini önemli değil, kısacası Kürt olması önemli değil. Talabani'nin bu görevi yapabileceğine kanaat getiriyoruz" diye konuştu.
El-Hekimi, demokrasiye geçerken Türkiye ile yakın ilişkiler kurmak istediklerinin altını çizerek, "Çünkü Türkiye demokrasiyle yönetilen bir ülke. Türkiye'nin bu açıdan bize büyük yararlar sağlayacağına eminiz. Irak şu an için çetin bir durum yaşamakta. Bu nedenle yapacağımız demokrasi çalışmalarında Türkiye'nin yardımlarını elbette kabul edeceğiz ve bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
IRAK'TA YABANCILARA YAPILAN SALDIRILAR
Irak'ta yabancılara yapılan saldırılarla ilgili bir soru üzerine Ammar Abdülaziz El-Hekimi, şunları söyledi:
"Irak'ta yabancılara yapılan saldırıları kınıyoruz. Ancak, yabancılara yapılan saldırılar sırasında çocuklar, yaşlılar, suçsuz insanlar da zarar görüyor. Ancak, bu saldırılar yabancıları kovmak bir tarafa, aksine yabancıların burada kalmasını daha da kuvvetlendiriyor. Bizim kınadığımız asıl nokta, bu saldırıları gerçekleştiren insanların kendilerinin İslam örgütlerine mensup olduklarını söylemesidir. İslam dini barış üzerine kurulmuş bir dindir. İslam dini insancıl bir dindir. Bizim üzüldüğümüz noktalardan bir tanesi de bu saldırılara bazı grupların sevinmesidir. Bu olaylar mutlaka Şii ve Kürtleri birbirine düşürmek isteyen kötü düşüncelerdir. Diğer kötü bir olay ise, bazı Müslüman komşu ülkelerin bu saldırılara seyirci kalmasıdır. 'Yabancılara saldırı konusu terörizm mi?' diye düşünürseniz, bu da çok önemli bir husustur. Saldırılar suçsuz insanları hedef alıyor. Biz her şeyin barışçıl olarak çözümlenmesinden yanayız ve bu yönde çaba sarf ediyoruz. Irak'ta istikrarın sağlanması için de barışçıl yollara başvurduk. Başka yollara başvuranlar da var. Biz bunlara da bir şey demiyoruz; ancak yapılan her hareket barışçıl olmalı ve Irak'ın çıkarı için olmalı diyoruz."
El-Hekimi, El Sadr ile ilgili olarak, "Daha önce El Sadr silahlı yollara başvurup saldırılar düzenliyordu. Ancak, bugün El Sadr da bizimle beraber çalışıyor. Bizim yanımızda. El Sadr'a çok yakın insanlar var parlamento içinde. Biz her şeyin barışla çözüleceğini belirtiyoruz. Ancak, barış yolları çözüm getirmezse, o zaman Irak halkı kendisini savunacaktır, silahla müdafaa edecektir" dedi. Komşu ülkelerle ilişkilerinin son derece iyi olduğunu ifade eden El-Hekimi, son olarak, "Elbette ki hükümet kurma sürecinden önce de komşularımızla daima iyi ilişkiler kurmak istiyoruz ve ilişkilerimiz iyiydi. Türkiye, İran, Suriye ve diğer komşularımızla ilişkilerimiz daima iyiydi. Her şeyden önce hiçbir ülkenin bizim üstümüzde söz sahibi olmasını kabul edemeyiz. Bizim içişlerimize müdahale etmesini isteyemeyiz" ifadelerini kullandı.
El-Hekimi, düzenlediği toplantının ardından öğle namazını kıldı.