ANKARA(ANKA)- Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), 30 OECD ülkesi içinde Türkiye'nin, bireysel emeklilik fonlarının milli gelire oranı esas alınarak yapılan sıralamada sondan ikinci olduğunu bildirdi.
TİSK'ten yapılan yazılı açıklamada, "OECD in Figures 2006–2007 dokümanında yer verilen bilgilere göre, 30 OECD ülkesi içinde Türkiye, bireysel emeklilik fonlarının milli gelire oranı esas alınarak yapılan sıralamada sondan ikinci olabildi" denildi.
2005 yılında OECD Ülkelerinde bireysel emeklilik fonlarının toplam 17.9 trilyon dolar düzeyine ulaştığı belirtilen açıklamada, "Bu tutar, 30 ülkenin GSYH'leri toplamının yüzde 87.6'sına karşılık geliyor" saptaması yapıldı. Ayrıca ABD'nin tek başına 12.3 trilyon dolarlık fona sahip olduğu vurgulandı.
Ülkeler itibariyle incelendiğinde en yüksek oranın yüzde 124.9 ile Hollanda'da olduğu belirtilirken, "Bir başka ifadeyle, Hollanda'nın bireysel emeklilik fonları milli gelirinin üzerinde ve GSYH'sinden dörtte bir daha fazla. İzlanda ve İsviçre yüzde 100'ün; ABD, Birleşik Krallık, Finlandiya, Avustralya, İrlanda ve Kanada yüzde 50'nin üzerinde oranlara sahip" denildi.
ZORUNLU EMEKLİLİK HANDİKAP
Türkiye'nin ise yüzde 0.3 ile sondan ikinci geldiğinin altı çizilen açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:
"Bu veriler ülkemizde bireysel emeklilik sisteminin diğer ülkelere göre zayıf durumda bulunduğuna işaret ediyor. Aslında, Türkiye'yi diğer ülkelerle kıyaslarken ülkemizde bireysel emeklilik sisteminin nispeten çok yeni olduğunu ve buna rağmen kısa zamanda önemli gelişme gösterdiğini ihmal etmemek gerekir. Bireysel emeklilik, zorunlu emeklilik sisteminin yarattığı handikapa rağmen gelecek vadettiğini kanıtlamış, ancak diğer ülkelerle boy ölçüşecek duruma gelememiştir."
Türkiye'de bireysel emeklilik sisteminin en büyük rakibinin zorunlu kamusal emeklilik sistemi olduğu belirtilen açıklamada, "Son derece pahalı biçimde finanse edilen kamusal emeklilik sistemi Türkiye'de bireysel emeklilik sistemine aktarılacak kaynağı tüketmektedir. Bu çerçevede, kamusal emeklilik sisteminde yapılacak çeşitli düzenlemelerle özel emeklilik sistemleri teşvik edilerek hızla büyütülmelidir" denildi. Gelişmekte olan ülkelerde büyümenin finansmanı önemli bir sorundur.
Finansal istikrarın ve uzun vadeli finansman kaynakları ile büyümenin sağlanması için tasarrufların uzun vadeli finansal araçlara yönelmesi gerektiği kaydedilen açıklamada, bu finansal araçların başında bireysel emeklilik fonlarının geldiği belirtilerek, sistemin yararları şöyle anlatıldı:
BÜTÇE AÇIĞINA KARŞI BİREYSEL EMEKLİLİK
"Bireysel emeklilik fonları bireyler için sadece bir tasarruf aracı değildir. Aynı zamanda yaşlılık dönemlerini ekonomik açıdan daha rahat geçirmelerini de sağlamaktadır. OECD Ülkelerinde 1990 yılında toplam nüfus içinde yüzde 18 olan yaşlı nüfus payının 2030 yılında yüzde 30'a ulaşacağı tahmininden yola çıkıldığında, gelecekte birçok ülkede bu yaş grubuna yönelik harcamaların artacağı rahatlıkla söylenebilir. Harcamalardaki artışın yaratacağı bütçe açıklarını şimdiden engellemenin yolu bireysel emeklilik sistemini hızla yaygınlaştırmaktan geçmektedir. Bireysel emeklilik fonları tasarruf hacminin artmasını ve bireylerin daha uzun vadeli finansal araçlara yönelmesini sağlamaktadır. Uzun vadeli finansal araçların finansal piyasalarda ağırlık kazanması İMKB'nın derinleşmesini, Menkul Kıymetler Borsasına kote edilen hisse senedi miktarını artıracaktır. Bu da finansal sistemin derinlik kazanmasına yol açarak olası finansal krizlere karşı ciddi bir direnç yaratacaktır. Finansal sisteme uzun vadeli fon arzının artması faiz oranlarını düşürecektir. Bunun sonucunda kamu kesimi daha uzun vadeli ve düşük faiz oranından borçlanabilecektir. Bu durum bütçe açıklarının minimize edilmesine de yardımcı olacaktır."
markasıdır.
Haber Gönder
