HABER

Kapat

Uyuşturucu batağına düşen kardeşlerin dramı

Uyuşturucu batağına düşen kardeşlerin dramı

HATAY (İHA) - Hatay'ın İskenderun ilçesinde, uyuşturucu batağından kurtulmak için tedavi olan 3 kardeş, uyuşturucu kullanırken yaşadıkları olayları, gelecek nesillere ibret olması için kitap haline getiriyor. Dayak ve uyuşturucu skandalıyla gündeme gelen Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde şiddet uygulandığına ve uyuşturucu satıldığına tanık olduklarını ifade eden kardeşler, hastanenin hepsinin kötü olmadığını, hastanede iyi doktor ve personelin de bulunduğunu söylediler.

Çocuklarının uyuşturucu batağına düşmemesi için yıllar önce Almanya'nın Köln şehrinden göç ederek İskenderun'a yerleşen Mithat ve Bedriye Dönmez çifti, çocuklarını topluma faydalı birer fert olarak yetiştirmek istedi. Fakat yapılan yanlış iş tercihleri ve kötü arkadaş çevresi, Mehmet İlker (34), Bekir Tamer (30) ve Ömer (27) adlı kardeşlerin uyuşturucuya alışmasına neden oldu. Bar, disco ve pavyon işletmeciliği sırasında esrar ve eroin kullanmaya başlayan 3 kardeş, yine aynı sebeple cezaevine girip çıktı. Anne ve babalarının tüm birikimlerini uyuşturucuya yatıran Dönmez kardeşler, şimdi uyuşturucu batağından kurtuluşun yolunu arıyorlar.

14 yıl esrar ve eroin kullanan, şimdi ise yeşil reçeteyle satılan pahalı ilaçlarla tedavi olmaya çalışan Dönmez kardeşler, yaşadıkları olayları, gelecek nesillere ibret olması için kitap haline dönüştürüyorlar. Başlarından geçen tüm olayları, uyuşturucu batağına nasıl düştüklerini, anne-babalarına çektirdikleri eziyetleri, kendilerine nasıl zarar verdiklerini kaleme alan kardeşler, tedavi sürecinde devletin de kendilerine yardımcı olmasını istiyorlar.

Maket tekne ve balıkçılık yaparak geçimlerini sağlayan Dönmez kardeşler, dayak ve uyuşturucu skandalıyla gündeme gelen Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde şiddet olaylarına ve uyuşturucu satışına tanık olduklarını belirttiler. Değişik tarihlerde bu hastanede kendi isteğiyle tedavi olduğunu ifade eden Ömer Dönmez, "İlk yatışımızda, kriz geçiren bir hastaya yardım ettiğim için hemşire haksızlık yapıp beni tutanakla hastaneden arttırdı. Televizyona yansıdığı gibi aslında tüm hastabakıcılar kötü değil. Bazı hizmetliler bizim elimizi suya bile vurdurmuyorlardı, ama psikopat kişilikli hastalara da bazı hastabakıcılar aşırı şiddet uyguluyorlardı. Bir defasında gözlerimle gördüğüm bir olayda, yaşlı bir hastayı acımasızca dövdüler. Eğer ben hasta olmamış olsaydım, orada o insanlara saldırırdım. Hastanede uyuşturucu satıldığı iddiaları da doğru. Çevre illerden gelen kişilerin hastaneye uyuşturucu soktuklarına şahit oldum, uyuşturucuyu kapıda birlikte geldiği yakınına bırakıp geçenleri de gördüm. Hastanede 25 kadar boş yatak ve oda olmasına rağmen, tedavi için gelen birçok hasta geri çevriliyordu. Bence hastalara yapılan en büyük saygısızlık ve haksızlık bu. Şimdi televizyon programlarında Sağlık Bakanlığı suçlanıyor. Sağlık Bakanlığı'nın nereden haberi olsun. Evet teftiş kurulları var, ama yeterli mi? Bu da merak konusu. Hastane kendi içindeki pislikleri Bakanlığa bildirir mi? O hastanede çok iyi doktorlar da var. Ben ilk yatmaya gittiğimde geç kalmıştım, geceyi Adana'da geçirmem gerekiyordu ve param yoktu. Bunu doktora söyleyince doktor kendi cebinden para verdi ve ben o parayla geceyi geçirdim. Yani o hastanede şiddet uygulayan da, uyuşturucu satan da o hastanenin personeli, bana bu iyiliği yapan da o hastanenin doktoru" dedi.

3 kardeşin en büyüğü olan Mehmet İlker Dönmez ise, cezaevinde yattığı sırada Adalet Bakanlığı'nca sevk edilmesine rağmen, Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne kabul edilmediğini belirterek, kardeşlerinin uyuşturucu batağına düşmesine kendisinin sebep oyduğunu söyledi. Dönmez, "En büyükleri benim. Kardeşlerimin uyuşturucu batağına düşmesine ben sebep oldum. Yanlış iş tercihlerimiz bizi mahvetti. Gece kulübü, pavyon işletmeciliği yaptığımız sıralarda uyuşturucuya düştük ve halen kurtulamadık. Ortanca kardeşim halen cezaevinde. Ben ve en küçüğümüz Ömer, şimdi uyuşturucuyla mücadele ediyoruz. Ve gelecek nesillere ibret ve örnek olması açısından yaşadıklarımızı bir kitap haline getiriyoruz. Benim gençlere önerim; uyuşturucu ile uğraşanlara selam bile vermesinler. 'Bir kereden birşey olmaz' diye düşünmesinler. Bir kez kullandıklarında arkası gelir ve batağa düşerler. Biz şimdi tedavi olmaya çalışıyoruz. Avrupa ülkelerinde devlet uyuşturucudan kurtulmak isteyenlere yardım ediyor, ama bizim doktorlarımıza ilaçlarımızı yazdıramıyoruz. Evet iyi doktorlarımız da var, ama kötülerin içinde onlar da silinip gidiyorlar. Biz anne-babamıza çok büyük kötülük yaptık, onların kucağına bir torun bile veremedik. Bunların sebebi bizim uyuşturucu batağına düşmemizdir. Biz uyuşturucu batağından kurtulamazsak mezara gideceğiz. İşimiz yok, kimse bize iş vermiyor, peki biz ne yapacağız? Devletimiz bizim elimizden tutsun, bize yardım etsin" diye konuştu.

Mehmet İlker Dönmez, uyuşturucu kullanımının ilköğretim seviyelerine kadar düştüğünü ve bunu gözleriyle gördüklerini ifade ederek, "Uyuşturucu kullanan kişi, uyuşturucu kullanan kişiyi gözlerinden tanır. Ben birkaç okula iş için gittiğimde gözümle gördüm ve oturup ağladım. Bizim düştüğümüz bu durumlara onlar düşmesinler, uyuşturucudan uzak dursunlar" şeklinde konuştu.

Dönmez kardeşler tüm bu ibret verici olayları anlatırken, baba Mithat ve anne Bedriye Dönmez, bir kenarda çaresizlik içerisinde çocuklarının anlattıklarını dinledi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler

Kapat