HABER

Kapat

Uzun vadede ayakta kalmanın sırrı: inovasyon

PricewaterhouseCoopers'ın (PwC) Dünya Ekonomik Forumu Davos toplantısında açıkladığı 12. Yıllık Küresel CEO Araştırması'na göre otomotiv sektörü CEO'ları uzun vadede ayakta kalmalarının ancak inovasyonla mümkün olduğunu söyledi.

Araştırmaya katılan 62 otomotiv CEO'sunun yüzde 92'si uzun vadede başarılı olmalarında inovasyonun kritik unsur olduğunu dile getirdi. Otomotiv CEO'larının karşı karşıya kaldıkları en temel güçlük ise; mevcut ekonomik durgunluk nedeniyle baskı unsuru olan taleplerle önümüzdeki yıllarda büyüme gösterecek iş yaratma ihtiyacını nasıl dengeleyecekleri.

Araştırmaya katılan otomotiv CEO'larının yüzde 95'i müşteri bilgilerinin kendileri için en belirleyici unsur olduğunu söylerken, müşterilerin ne istediğini net bir şekilde anlamak CEO'lar için büyük önem arz ediyor. Otomotiv CEO'larının yüzde 58'i müşteri tercihleri hakkında daha detaylı bilgi istediklerini söylerken sadece yüzde 14'ü müşteri beklentileri ile ilgili edindikleri bilgilerin yeterli olduğunu belirtti.

PricewaterhouseCoopers Küresel Otomotiv Lideri Steve D'Arcy sonuçlarla ilgili görüşlerini şöyle aktardı: "İnovasyon uzun dönemli ve büyük yatırımlar gerektiriyor; mevcut kriz ortamında varlığını sürdürmek için uğraş veren şirketler için bu çok zor. Bir yandan da müşterilerin ne istediğini de çok iyi biliyor olmanız gerekiyor."

Dünya genelindeki otomotiv CEO'larının yüzde 37'si mevcut pazarlarda ürün penetrasyonunun artmasının sektörün düzlüğe çıkmasında çok önemli olduğuna inanıyor.

Otomotiv CEO'larının yüzde 40'ı ise sektörde iş modellerinde yapılacak yapısal değişikliklerin operasyonlarına ve sektörün genel rekabet ortamına olumlu etkisi olacağına inanıyor. Sektör liderlerinin birçoğu üretimi düşürme yönünde planları olduğunu söyledi. PricewaterhouseCoopers Otomotiv Enstitüsü da yaptığı son araştırma da, 2009 yılında üretilecek araç sayısının 2008 yılına göre yüzde 13 gerileyerek 59,4 milyon adetle sınırlı kalacağını öngörüyor.

Küresel ekonomik yavaşlama otomotiv üreticilerini iş modellerini yeniden değerlendirmeye zorlarken bu durum tedarikçi ve distribütörler için risk yaratıyor. CEO Araştırması'nın sonuçları da bazı CEO'ların mevcut ekonomik durumun tedarik zincirleri üzerindeki etkilerini tam alarak anlayamadıklarını gösteriyor. Otomotiv CEO'larının yüzde 38'i uzun vadede şirketlerinin büyümesi karşısında potansiyel risk oluşturabilecek tedarik zinciri güvenliği konusunda endişe ettiklerini belirtirken, CEO'ların yüzde 81'i verimli kaynak kullanımı ve etkin tedarik zinciri yönetiminin rekabet avantajının sağlanmasında kilit rol oynadığını dile getirdiler.

Steve D'Arcy, "Otomotiv üreticilerinin tedarikçilerin karmaşık ağ yapısın içinde gelişebilecek riskleri anlamaları ve doğru bir şekilde yönetmeleri gerekiyor. Sorunlu tedarikçiler bütün otomotiv üreticileri için gerçek bir risk teşkil eder. İçinde bulunduğumuz ekonomik ortam, otomotiv şirketleri için potansiyel tehditlerin doğru şekilde tespit edilmesini kritik hale getiriyor" dedi.

PricewaterhouseCoopers Türkiye Otomotiv Sektörü Lideri Murat Sancar, konuya ilişkin, "Yaklaşık 150 bin adetlik bir araç stokuyla girdiğimiz bu kriz ortamı, son derece ciddi şekilde azalan iç ve dış talep, üretim, ihracat, istihdam, kapasite kullanım gibi tüm otomotiv istatistiklerini olumsuz rotaya sokmuştur. Bu aşamada kriz sonrası yatırım ortamı, pazar dinamikleri, global trendleri gözeterek siyasi otoritenin de desteğiyle uzun vadeli bir yol haritası oluşturulması, otomotiv sektöründeki aktörlerin en önemli önceliklerinden birisi olması gerekmektedir" diye konuştu.

Araştırmada otomotiv sektörüne ilişkin öne çıkan diğer sonuçlar ise şöyle:

"Otomotiv CEO'larının yüzde 94'üne göre uzun dönemli başarıda yetenekli insan kaynağına ulaşım ve elde tutulması büyük önem taşıyor. CEO'lar şirketlerindeki çalışanların entelektüel sermayesini geliştirmekten çok, doğru yeteneklere sahip yeni çalışanlar bulma konusunda endişeliler.

Esnek üretimi trendi montaj hattında gerekli olan çalışan sayısını düşürüyor; buna bağlı olarak CEO'ların yüzde 39'u önümüzdeki 1 yılda çalışan sayısını azaltacaklarını belirtti.

Otomotiv CEO'larının yüzde 73'ü iklim değişikliği konusunda yeni bir küresel sözleşmenin gerekli olduğunu kabul ederken yüzde 70'i iklim değişikliğinin boyutu ve tehditleri konusunda daha açık bir iletişimin gerekli olduğunu düşünüyor. Bu nedenle otomotiv şirketleri iklim değişikliğini ve sera gazının çevre üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için sürdürülebilirlik konusunda farklı çalışmalara imza atarak yeni politikalar geliştiriyorlar. Sonuç olarak şirketler ürettikleri araçların karbon salınımını azaltmak amacıyla tasarım, güvenlik ve ileri teknoloji konusunda inovatif çözükler buluyorlar."

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler

Kapat